Malum son dönemde epey değişti.
Siyaset kurumundan bahsediyorum.
Politikacılardan söz ediyorum.
Dünden bugüne ve yarına devam edegelen insanlık tarihinin en eski mesleği aslında.
Bu kadar mı değişir bir siyasi partinin söylemi?
Bu kadar mı U dönüşünü bırakın nerede ise bu kadar uç fikirlerin tezahürü mümkün olabilir mi?
Bu kadar takla mümkün mü acaba?!
Ya da sizce normal mi, bu gelinen nokta?
Nerede bu söylemlerin dibi, tabanı, kitlesi?…
Her şey karma karışık olmuş durumda.
Ve… Birileri bu karmaşa da götürmeye devam ediyorlar…
Bakalım tarihi süreçten bugünlere gelene kadar nasıl bir evrim yaşamış.
Dün ile bugün ki söylemler nasıl değişmiş?
Aradaki farkı görebilecek misiniz?
ESBÂB-I SİYÂSET YEDİDİR
Esbâb-ı siyâset yedi adettir denilmiştir:
1. Akıl 2. Hilim 3. Namuslu bir yaşam 4. Emaneti eda 5. Doğruluk 6. İlim 7. Cömertlik Bazıları bunlara 8.Sabır 9.Tevazu 10.Erdemli olmayı eklemiştir.
Böylece [esbâb-ı siyâset] on adette kemâl bulmuştur.
Letâ'ifü'l-Efkâr, Hüseyin Bin Hasan
Peki bugünlerde mi?
Esbabı Siyaset 2023
1.Rüşvet 2.İltimas 3.Hıyanet 4.Beton 5.Asabiyyet 6.Rant 7.Cebellezi 8.Hamaset 9.Takiyye 10.Fısk
PATRON/LİDER FARKI…
"Bir patron hayır demek için nedenler arar.
Bir lider evet demek için nedenler arar.
Bir patron emirler verir ve sadakat ister.
Lider yön verir ve sorumluluk alır.
Bir patron odadaki en önemli kişi olmayı bekler.
Bir lider herkesin kendini önemli hissetmesini sağlar." Adam Grant
BİRAZ GEZİNTİ YAPALIM…
Bugün biraz her şeyden uzak ama yine de her şeyin içinde bir yazı turu.
Günlük hayatımızda yaptığımız bir şey siyaset.
Eşe, dosta, arkadaşa…
Hem sanal alemde Siyasetname’den bir derleme.
Hem de düşünenler için bir ufuk turu ve biraz da kulağa küpe olacak türden satır başları.
Herkes beğendiğini alır.
Beğenmediğiniz bize kalır.
BU DA BİR SANAT...
Siyasetname
Ya da bir başka yorumu ile.
Kadim siyaset
Peki ne diyor?
Hüküm sahiplerinin izleyeceği yol...
Devamın da mı?
ANLAMA SANATI...
Ömer Bin Abdülazîz’in vâlîlerinden (âmil) biri, kendisine yönetmekte olduğu şehrin harap halinden şikâyet eden bir mektup yazmış ve imar çalışmaları için ödenek talebinde bulunmuştu.
Ömer, cevâbî mektubunda şunları söyledi:
“Senin yazdıklarını anladım, sen de benim yazdıklarımı okuyunca şehri adâletle sağlamlaştır ve şehrin uçlarını zulümden arındır.
Şehrin imarı bundan ibârettir, vesselâm.”
Ben derim ki; hiç şüphesiz Ömer Bin Abdülazîz’in bu cümlesi, cevâmiu’l-kelim kabîlinden özlü bir sözdür.
Ey anlayış sahibi değerli kişiler; bu sözlerden ibret alın ki dünya ve âhirette kalıcı yüce değerlere ve büyük iyiliklere erişesiniz. Seyfü’l-Mülûk / Seyfü’l-Kudât - S,66 Muhyiddin El-Kâfiyeci
YAPABİLİR MİSİNİZ?
Yine Ömer Bin Abdülazîz'den bir hayat dersi daha.
Böyle bir durum karşısındaki sizin de sınavınızı merak ederim doğrusu…
Ömer Bin Abdülazîz'e (RA) oğlunun bin dirhemlik yüzük aldığını haber verdiler.
Oğluna şöyle bir mektup yazdı:
“O yüzüğü sat ve parasıyla bin aç insanı doyur, ayrıca demirden, üzerinde 'Allah, kendi nefsinin değerini bilene rahmet buyursun' yazısı olan bir mühür yaptır.”
POTANSİYEL ÖĞRETMEN...
"Yaşam boyu öğrenmenin anahtarı, tanıştığınız herkesi potansiyel bir öğretmen olarak görmektir.
Hikmet kimsenin tekelinde değildir.
Her etkileşim eski varsayımları sorgulamak ve yeni bakış açıları kazanmak için bir şanstır.
Başkalarından ders almak deneyiminizdeki boşlukları doldurmanın en hızlı yoludur."
KENDİME DÜŞÜNCELER...
Başkalarının verdiği imkânla ışık saçan biri olma, başkalarının yardımıyla elde edilecek sükûnete ihtiyaç duyma.
Özetle bir adamın kendi başına dik durması gerekir, dik tutulması değil...
Kendime Düşüncele/Marcus Aurelius
KULAĞA KÜPE...
Ömer bin Abdülaziz:
"Bizden öncekiler hakkı hapsettikleri için helak oldular ve hak ellerinden alındı.
Zulüm öyle genişledi ki sonunda kendileri de zulmün zararına maruz kaldılar." İmadüddin Halil
MECBURİYET…
Kudret sahibi bir hükümdar önemli kararlar verirken sabır ve dikkatle hareket etmeye mecburdur.
Birşeye azmettiği zaman kararından vazgeçmemelidir, zira hükümdar, düşünmeden karar verir ve işe atılırsa bir daha onu o yoldan çeviren olmaz.
Kimse de hatasını düzeltemez, zira hükümdara kimsenin kalkıp "yanlış yapıyorsun" demesi düşünülemez, yaptığı hatanın düzeltilmesinde yardımcı bulunup bulunmamasına gelince herkes ona yaklaşmak için dalkavukluk eder, hatasını bile destekler.
Hükümdarlık Sanatı (Âdâbu'l-Mulûk)s,214
ZORUNDAYIZ…
“Güçlü olmak zorundayız…
Çocuklarımıza asil ve iyi olmaları gerektiğini söyleyiniz…
Ama güçlü olmak zorundayız, bu dünyada sadece güce saygı duyuyorlar…” Aliya İzetbegoviç
ÖNCELİK VATAN SEVGİSİ…
Evet…
Görülüyor ki siyaset ve hali ile de politika ve Siyasetçi-Politikacı profilleri zaman, mekan içinde öylesine büyük bir evrim geçiriyor ki şaşırmamak elde değil.
Temel ilkeler sabit kalsa da gerek dış, gerekse de iç müdahaleler nedeni ile ciddi bir yalpalama söz konusu.
Bu nedenle bu kurumda birçok kurum gibi ciddi manada erozyona uğramış durumda.
İçinde bulunduğumuz süreç öyle gösteriyor ki bu kurum ülkemizde daha da fazla yıpranacak gibi.
Temennimiz ve arzumuz o dur ki bu işi yapanların, yapmaya çalışanların çaba ve çalışmaları ülkemizin, vatandaşlarımızın, milletimizin, toprak bütünlüğümüzün zarar görmeden devamı yönündedir.
Yani Vatan sevgisi.
Yani Bayrak Sevgisi.
Her şeyden önemi ve üstün vatan toprağının bölünmez bütünlüğü ve birlik-beraberliğimiz…
BİTİRELİM Mİ?
Hikmet sahiplerinden birinden şöyle nakledilmiştir:
Üç çirkin şey üç kişide en çirkin hale gelir.
Birincisi yöneticideki hiddet,
ikincisi âlimlerdeki hırs ve
üçüncüsü de zenginlerdeki cimrilik.
İbn-i Fîrûz - Gurretü'l-Beyzâ