Şeriat, “İslam hukuk” demek… Bir insanın, bir toplumun tepeden tırnağa inancını, hayatını tanzim etmeye çalışır.
Tabii, “hangisi/nasıl?” sorusu, onlarca anlayışı, onlarca “fıkıh/inanç mektebini” karşımıza çıkartır…
***
Yani, “ehli hadisin” mi yoksa, “ehli reyin” mi? “Vehabinin” mi, “ehli sünnetin” mi, “ehli şianın” mı?
Mesela, İslam rasyonalistleri olarak bilinen “mutezilenin”, “tarihselcilerin”, kelamcıların, “mutasavvıfların” dediği mi? Irak fıkıh ekolümüyoksaHicaz Fıkıh okulu mu esas alınacak?
***
Gazali’nin mi yoksa Anadolu irfanının temsilcisi Hacıbektaş, Mevlana, Sarı Saltuk, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Şeyh Bedrettin’in din anlayışı mı, egemen olacak ülkemizde?
***
Kafanız karıştı değil mi? Zaten, “şeriat” isteyenlerin de kafası karışık… Onların ki olunca, bizlerinkisi neden olmasın? İslam tarihi boyunca kavga halinde, bunlar…
Bakınız, tüm cemaatlere, tarikatlara yani “şeriat”ve halife isteyenlere, gelin Ankara’ya, “halifenizi” seçin diye bir yasa çıkartsanız, inanın, otobüslerin mola yerlerinde yarısı birbirlerini “kırar”, diğer yarısı ise, bitap bir biçimde Ankara’ya ulaşır…
***
Baksanıza, Menzil şeyhi, “Gavsı azam”“hakka yürüyünce”, halifeleri birbirine girdi, “üç kola” ayrıldı. Bir bunlar mı? İsmailağa cemaati de birbirine girdi, “Mahmud Efendi Hazretleri”, terki alem edince… Ayrı bir baş çeken, “Cübbeli Ahmet” Hocayı neredeyse linç edecekler… İskender Paşa cemaati de paramparça… Peki, Nurcular? Onlar da bunlardan farkı yok. Oysa bunların fikren ve zikren hiçbir ayrılığı söz konusu değil…Hepsi de “Nakşibendi/ Halidi”.Her grup, “hakikisi biziz!”, diyor. Çıkın bakalım işin içerisinden.
***
Biraz İslam tarihini bilmek lazım. O nedenle soru şu; “hangi şeriat/hukuk?” Bunun tek bir yanıtı yok. Bunlara; “Buyrun bir İslam Anayasası yapın!”, deseniz, her kafadan bir ses çıkar. Yine o nedenle, ebemizden, dedemizden, atamızdan öğrendiğimiz şekilde dinimizi yaşayalım. Kimsenin yaşayışına karışmayalım… Kimseyi zorlamayalım… Zorlarsak, doğal olarak “nasıl ve hangi hukuk/şeriat?” sorusuna muhatap olursunuz ve altından kalkamazsınız.
***
Çarpıcı bir örnek vereyim. İmam-ı azama Ebu Hanife’yi “kafir” ilan etmişler, o nedenle İmam Buhari, bir kesimce, muteber sayılan, Kur’an’dan sonra geldiği kabul edilen hadis külliyatına, Ebu Hanife’den gelen hiçbir hadisialmamıştır.
***
Bu köşede birkaç kez anlatmıştım… Bir toplantıda, uluslararası ilişkiler profesörü Hüseyin Bağcı’ya, bir Suudi meslektaşı şunu demiş: “Ya, Hüseyin, biz size benzemek isterken, hayret ediyoruz, sizin bize benzemek istemenizi anlamak mümkün değil!”
***
Bu uzun girişi şu haber üzerine yaptım. Haberi, ODA TV’den aldım. “Radikal İslam'ın en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan'da kraliyetin uyguladığı baskıcı rejim, Veliaht Prens Selman'ın reformları ile yumuşayarak ılımlı İslam'a dönüştü. Kadınların istihdamından, araba kullanmalarına izin vermelerine kadar birçok konuda reform getiren Veliaht Prens Selman, ayrıca ilk kez bir kadın, güzellik yarışmasına katılmasına imkan sağladı.
***
Kültür Bakanı Ferhan'ın da katıldığı bir törenle önceki akşam Londra’da ilk Suudi operası gösterime girdi. Bakan, Zerqa el Yemame operası projesi ve diğer projelerin Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu’nun iddiasının tercümesi olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'ı ziyaret ederek kültür ve sanat hakkında bilgi edinme ve Riyad'da Nisan ayı ortasında başlayacak ve çok sayıda yerel ve uluslararası sergiye yayılacak bu sanatsal çalışmaya katılma çağrısında bulundu.
***
Törende aralarında Suudi besteci Salih Zamanan, Avustralyalı besteci Lee Bradshaw ve gösterinin sanat yönetmeni Ivan Vukcevic konuşma gerçekleştirdi. Ayrıca, Suudi opera sanatçısı Sevsen Al-Bahiti, soprano Sarah Connelly ve soprano Emilia Warzon'un da opera yaptı.
***
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 7 Şubat’ta başlayan caz festivali ile dinleyiciler üç gece boyunca müzik ve sanatla iç içe bir deneyim yaşadı. Çeşitli caz tarzlarının yer aldığı festival, Suudiler için dünyanın dört bir yanından cazın en iyilerini deneyimlemek açısından eşsiz bir fırsat oldu.
***
Öte yandan Suudi Arabistan'da, 2034 Dünya Kupası için de kullanılması beklenen yeni Prens Muhammed bin Selman Stadyumu tanıtıldı.
***
Şimdi, Cübbeli Ahmet Efendiye soralım, bunun dinen hükmü nedir?