KADİR DAYIOĞLU


SEN NEYMİŞSİN BE ABİ

Gerek iş ve gerekse özel hayatımızda sürekli sempati ya da antipatilerimizi öne çıkarırız.


Gerek iş ve gerekse özel hayatımızda sürekli sempati ya da antipatilerimizi öne çıkarırız.

Sempati ya da antipatilerimize göre insanları yargılar, olayları değerlendiririz.

Yine çoğumuz; siyahla beyaz arasındaki tonları görmeyiz ya da görmemezlikten geliriz.

Tercihimiz, ya siyahtır ya da beyaz.

Empati yapmayı bilmeyiz.

***

Neye göre iyi ya da neye göre kötü? 

Neye göre başarılı ya da neye göre başarısız?

Sorularının yanıtı, o andaki kabullerimize ya da hareket noktamıza, referansımıza bağlı.

***

Zaman ve zemin diye sözcükler yoktur sözlüğümüzde.

Anakronik yaşarız yani zamanları birbirine karıştırırız.

***

Yine çoğu zaman sorunların çözümünde “Düz Mantık” kullanırız. 

Hava bulutlu!” diyene “Vay bana ördek dedin!” diye saldırırız.

***

Bulutla ördek arasında ne ilişki var efendim?

Bakınız nasıl var:

Bulut yağmur getirir.

Yağmur küçücük küçücük gölcükler oluşturur.

Oluşunca da ördekler yüzer. 

***

Analitik düşünmeyi beceremeyiz... 

Becerebilenleri de hemen suçlarız. 

Olaylar arasında ki, neden-sonuç ilişkilerini kurmak pek geleneğimiz de olmadığından.

Nedensellik ilkesi”ne yabancı olduğumuzdan.

Sorunları “analitik düzlemde” çözemediğimizden.

“N boyutlu uzaydan” vazgeçtim, üç boyutlu uzayda düşünmeyi bir yana bırakın, kartezyen düzlemde dahi düşünemeyen bir toplumuz.

***

“Kellim kellim lâ yen fâ”, Arapça bir deyim. Genelde siyasiler ve yöneticiler için kullanılır.

“Bizim oğlan bina okur, döner yine okur!” sözü de bu cümleden. 

“Bozuk plak gibi!” sözü de…

***

Bu söz, hayatımızın bir parçası. 

Ama toplum, “unutma illetli” olunca, yeni bir şey sanır. 

“Hafızayı beşer nisyan ile maluldür!” sözü de bu amaçla söylenmiştir.

***

Görünen sorunlarla uğraşır dururuz.

Kaynaktaki ya da “Kaynak”sorunları, göremeyiz.

Sapla samanı”, birbirine karıştırırız.

***

Yine çoğumuz kendimizi, “Bulunmaz Bursa Kumaşı zannederiz!” 

Kendim varsa her şey iyidir, aksayan bir şey yoktur.

 Yoksam; her şey kötüdür, iyi bir şey yoktur...

***

Ben varlığım, sistemin garantisidir.

Ben varsam, demokrasi vardır.

Ben seçilmişsem, her şey usulüne uygundur.

Ben vermişsem doğrudur.

Her şeyin en iyisini ben bilirim.

Eleştirme hakkı sadece bana aittir.

Ben merkezli bir toplumuz.

***

Kullanabildiğim ya da bana yararlı olduğu sürece kurum ve kuruluşlar meşrudur.

Benim için, “gaye vasıtayı mübah kılar.”

***

İnsanların mutlu olduğu yıllar, hep benim işbaşında olduğum dönemlerdir.

Asr-ı saadettir.

***

Benim olduğum dönemlerde; 

Kıtlık var mı?Yok. 

Pahalılık var mı? Yok. 

Kan ve gözyaşı var mı? Yok? 

Siyasal entrika var mı? Yok. 

Popülizm var mı? Yok.

O halde, düşün peşime?

***

“Peki peki anladık,

Sen neymişsin be abi!”