Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek talihsiz bir kaza sonucunun üçüncü gününde hayata veda etti. Bir insan bu kadar mı sevilir, bu kadar mı nezaketli olur, bu kadar mı insana dokunabilir? Manisa’da bütün Türkiye cenaze törenini izledi ve kendisi için örnek aldı. İnsan olmayı beceremeyenlerin de cenaze törenleri izlendi, sıra size geldiğinde yine izlenecek ve kimin çarpıldığı görülecek. Uzmanların söylediklerine göre, böylesi bir elektrik çarpması sonucunda organlar büyük hasar görürmüş. Tıbbi açıdan gereken her şey eksisiz yapılmış olmasına rağmen hayata tutunamayarak terki dünya etmiştir. Hastanede yattığı süre içerisinde insanların birçoğu, güzel mesajlar vererek manevi destek sağlama gayreti içerisine girdiler. Allah şifa versin, çok üzgünüz, çok dürüst insan, çok çalışkan gibi, insani duygular içeren mesajları eleştirecek değilim. İyi niyet dilekleri, olması gereken söylemler ve hayır dua okumak insan olmanın gereklerindendir. Ölenin arkasından aksi söylemde bulunmak bana göre gayri insani bir davranış olur, ancak maddi çıkarı uğruna alçalmayı yükseliş olarak algılayanlara ve tüm kutsallarından feragat etmeyi göze alanlara biz de göz atalım istedim.
Siyasi olarak muhalif parti temsilcilerinin birçoğu ve taraflı yayın yapan basının bir kısmı, insanlığa yakışmayacak söylem ve yayın yapma yarışına girdiler. Hele Akit diye bir yayın organı var ki, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek çarpıldı” diye başlık atarak karakterinde mevcut olan kinini kustu. Bu sözde ne var diyebilirsiniz, laubalilik var, dalga geçmek var, ötekileştirmek var ve en önemlisi kendisini Allah’ın elçisi yerine koyarak bu tür vakalardan muaf oldukları mesajını vermek var. Hakaretten, kötülükten, gerginlikten, ayrımcılıktan ve yalakalıktan beslendiği aşikâr olan bu zihniyet, ne yazık ki yaptığı hiçbir çirkinlikten utanmamaktadır. Üstelik kendileri gibi düşünen birtakım zavallıların iltifat ve alkışlarına da mazhar olmaktadırlar. Ayrıca yönetim makamında bulunanların da yargı yoluyla hesap sorma cesaretini gösterememeleri ve birçok kamu kurumları da aldıkları talimat gereği reklam vererek yayın hayatına devam etmesine veya haksız kazanç elde etmelerine katkı sunmaktadırlar. Kişilerin veya kurumların çukurdaki yaşam biçimine ve şımarıklığa destek vermeleri, hakaret dili kullananlara gülüp geçmeleri, yasaları hiçe sayan ve ahlaksızlığı içselleştiren insan kalitesi ve toplumun bir kısmını tahakküm altına almasının sonucu olarak ülkemizde ciddi bir seviyesizlik yaşanmasına olanak vermektedir.
Bu adı geçen yayın organını takip eden ve gönül verenler, kendi davalarına hizmet ettiğini sanacak kadar saf ya da salaktırlar. Hayatını kaybeden insanlara sadece rahmet dilemek, güzel temennilerde bulunmak, kendisi dışında kimseye zarar vermemişse ve sende bir bilgiye vakıfsan görmezden gelerek, kapatmaya çalış. Vatana ihanet edenler, kamu kaynaklarını şahsi çıkarına kullananlar, kazançlarının vergisini vermeyenler, kadın ve çocuk tacizinde bulunanlar veya insanlık dışı yaşam biçimi sergileyenler her türlü laneti hak ederler. Demek istiyorum ki, sen hiç utanmaz mısın, sen gitmeyecek misin, ölüm sana yok mu, kadere inanmaz mısın, sen ölümsüz müsün, sen hatadan ve günahtan Münezzeh misin?
“İnsan olmak; sorumluluk taşımakla, yasalara uymakla ve ettiğin yemine sadık kalmakla mümkündür.” Faruk Ergan