2024 Yılı sona eriyor.
Hali ile de STK’ların son Meclis toplantıları gerçekleşiyor birbiri ardına.
Geride kalan yılın bir anlamda mini bir muhasebesi.
Gelecek yıla dair de öngörüler.
Ciddi manada sorun var sanırım.
Her ne kadar oda temsilcileri zaman her görüşü temsil eden oda başkanı olarak nalıncı keserini hep iktidardan yana çalsa ve methiyeler dizseler de günü gelince sonuç aynı.
“Güneş balçıkla sıvanmıyor!”
Önemli olan kimin ne söylediği değil.
Dükkanı, ya da fabrikayı kapattığınız zaman elinizdeki nakitiniz.
İster adına döviz, ister TL ya da çek senet ne derseniz deyin.
Önemli olan alacağınız ve borcunuz.
Yaptığınız ithalat ve ihracat rakamları arasındaki makas.
Kim ne söylerse söylesin bu gerçekleri inkar ediyorsanız o da sizin vicdanınıza kalmış.
Bir dönem daha fazla koltukta oturursunuz hepsi o kadar…
ÜRETİM SÜREÇİ DAHA VERİMLİ OLMALI…
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) 2024 yılı son meclis toplantısı, Meclis Başkanı Abidin Özkaya Başkanlığında, meclis üyeleri, meslek komitesi üyeleri, disiplin kurulu üyeleri, yüksek istişare kurulu üyeleri ve Kayseri Genç Girişimciler İcra Kurulu üyelerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Önemli değerlendirmeler yapıldı Sanayiciler adına.
Hali hazırdaki projelere paralel olarak son durumları da ele alındı.
Bilgi verildi katılımcılara.
Bu bağlamda şu aşama çok önemli ilimiz ve sanayicimiz adına.
Kayseri’nin 4. OSB’si olarak kurulan Erciyes OSB’de ciddi mesafe kat ettiklerini belirten Başkan Büyüksimitci, bölgede imar planı çalışmalarında onay aşamasına gelindiğini, önümüzdeki yıl sanayicilere ön tahsis işlemlerine ve altyapı çalışmalarına başlanacağı bilgisini verdi.
Başkan Büyüksimitci proje aşamasında olan iki farklı OSB üzerinde daha çalıştıklarını açıklayarak, bu OSB’lerinde kurulması ile birlikte Kayseri’nin çehresinin değişeceğini söyledi.
“ZOR BİR YILI GERİDE BIRAKTIK”
Evet…
Gerçekler acı ve acıtıyor da.
Ama birilerinin bunu samimi bir şekilde dillendirmesi gerek.
Yüreklice konuşmalı insanımız.
Hamasi söylemlerle bu işler olmuyor.
Ekonominin durumu ortada.
KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, sanayiciler açısından zorluklarla geçen bir yılı daha geride bıraktıklarını ifade ederek, “2024 yılı, hem ülkemiz hem de dünya ekonomisi açısından dalgalı bir seyir izledi. Küresel piyasalardaki belirsizlikler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve jeopolitik gerilimler ekonomileri olumsuz etkilemeye devam etti.
Bunun yanı sıra Orta Doğu’da yaşanan savaşlar ve Suriye’de devam eden çatışmalar, bölgemizde siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkları derinleştirdi.
Bu durum, ticaret yollarımızda aksamalara, enerji maliyetlerinde artışlara ve ekonomik belirsizliklere neden oldu” dedi.
Zor bir yıldı.
Ve… Önümüzdeki yıl da daha da zor olacak.
Bunun sinyallerini verdi Sanayiciler.
“YÜKSEK ENFLASYON OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Özellikle yüksek enflasyon, düşük kur ve finansmana ulaşımdaki zorlukların sanayicileri olumsuz etkilediğine vurgu yapan Başkan Büyüksimitci, “2024 yılında Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 5,3, ikinci çeyrekte yüzde 2,4 ve üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 oranında büyüdü.
Yılın ilk çeyreğine göre büyüme hızları ikinci ve üçüncü çeyrekte binde 2 oranında daralmış oldu.
Diğer taraftan sanayi sektörü yüzde 2,2 oranında daralma kaydetti.
Bu verilere göre dördüncü çeyrekte ekonomide daha belirgin bir yavaşlama hatta küçülme olasılığı var.
Ülkemizin lokomotif sektörü olan sanayinin gerek yılın ilk yarısı gerekse üçüncü çeyrekte en fazla bedel ödeyen sektör olduğunu görüyoruz” dedi.
Bu kadar sıkıntıya rağmen kağıt üstünde de olsa büyümüş ise Türkiye helal olsun ne diyelim?!...
“2025’İN İLK ALTI AYI ZOR GEÇECEK”
Toplantının en önemli tespitlerinden ikincisi de bu.
2024 Zor bir yıl oldu.
2025 daha da zor olacak.
2025 yılının özellikle ilk altı ayının 2024’ten daha kolay olmayacağını belirten Başkan Büyüksimitci, “2025’in özellikle ilk altı ayı sanayicilerimiz açısından zor geçecek.
Özellikle ilk iki çeyrek bugünden daha iyi olmayacak.
İlk altı aydan sonra normalleşmenin başlayacağını düşünüyorum. Ekonomik göstergeler iyi durumda.
Finansmana ulaşım daha kolay olacak.
Yatırımların önü açılacak.
Kısa vadede sıkıntılı olacak ama inşallah uzun vadede daha da rahatlayacağımız bir yıl olacak” diye konuştu.
“TAVİZ VERİLMEMELİ…”
“Yüksek enflasyon ortamında hepimiz kaybediyoruz” diyen Büyüksimitci şunları söyledi; Önümüzdeki yıl hiç kuşkusuz en büyük temennimiz enflasyonun kontrol altına alınması ve alım gücünün arttırılmasıdır.
Hiç taviz verilmeden enflasyonla yapılacak mücadele, öz güvenimizin artmasına ve yatırım ortamının iyileşmesine katkı sağlayacak.
Ekonomik istikrar, düşük enflasyon, istikrarlı bir döviz kuru ve düşük faiz oranları gibi faktörler iş dünyamızın uzun vadeli planlar yapmasını destekleyecek, 2025 yılında da ülke ekonomisi için çok daha fazla değer üretmesine katkı sunacak.
Bu süre zarfında üretim, istihdam ve ihracat kapasitelerinin korunması gerektiğine dikkat çeken Büyüksimitci, sanayicilerin de önümüzdeki yıl yaşanabilecek olası zorlukları minimize etmek adına, stok yönetimi, maliyet yönetimi ve verimliliğe odaklanmaları gerektiğini söyledi.
“ŞİRKETLERİMİZİN KURUMSALLAŞMASI…”
Kayseri Sanayi Odası olarak 2024 yılında, şirketlerin kurumsallaşması adına yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve e-ihracat gibi sanayi ve ticaretin geleceğini yakından ilgilendiren konular üzerinde durduklarını açıklayan Başkan Büyüksimitci, “Bu konular 2025 yılında da ana gündem maddelerimizin başında olacak.
Çünkü bu rekabetçi ortamda ülke olarak daha yüksek katma değerli üretim yapısına sahip olmak zorundayız.
Firmalarımızı yenidünya düzenine hazırlamamız gerekiyor.
Bunun için de el ele verip, birlik ve beraberlik içerisinde var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
“BİRLİKTELİK ANLAMINDA
KAYSERİ ÖRNEK BİR ŞEHİR”
Kayseri’nin birlik-beraberlik anlamında örnek bir şehir olduğunu ifade eden Başkan Büyüksimitci, “Ne kadar bir ve beraber olursak o kadar güçlü oluruz.
Bu birlikteliğe verdikleri katkı ve desteklerinden dolayı Valimiz Sayın Gökmen Çiçek’e, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç’a, ilçe belediye başkanlarımıza ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
PEKİ MECLİS BAŞKANI NE DİYOR?
Onu da dinleyelim.
Geçen yazımızda da görüşlerini paylaşmıştık.
Geçtiğimiz günlerde Turkuaz firması ile ERÜ Tıp Fakültesine yaptığı hayır işi ile de gündeme geldi kendisi ve ailesi.
KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, 2024’ün hem ülkemiz açısından hem de firmalar açısından zorluklarla mücadele yılı olduğunu söyledi.
Yakın coğrafyamızdaki çatışmaların Türkiye’nin uzun vadeli programlar yapmanın önünde kısmen engel olduğunu dile getiren Özkaya, “Son yıllardaki yüksek enflasyonla mücadele, krediye ulaşımındaki zorluklar, yurt dışı talep daralması, aleyhimizde işleyen Euro/Dolar paritesi ve yüksek faizleri de bu tabloya ilave edebiliriz” dedi.
2025 yılından daha umutlu olduklarını ifade eden Özkaya, “Uygulanan orta vadeli programın etkileri artık yavaş da olsa hissedilmeye başlanmış olup, yılın ikinci yarısından sonra daha da olumlu bir hava oluşacağına inanıyoruz.
Nispeten düşmeye başlayan faizler, enflasyon rakamları, bankalarımızın güçlü duruşu ve sakinleşmeye başlayan coğrafi riskler, bu tezimize destek vermektedir.
Dikkatimizden kaçmaması gereken bir konu da, kurlardaki yeterli artmış olmayışı ve uzak doğu tehdidi.
Türk sanayimizin dikkate alması gereken konu başlığıdır.
Tabii bunlara iş gücündeki verimsizlik ve eleman sorunlarımızı da ekleyebiliriz” şeklinde konuştu.
DESTEK ŞART!...
Türkiye’nin lokomotifi Sanayici ve Tüccar.
Bu bağlamda hem desteklenmesi hem de vergileri bağlamında bazı istisnalar şart.
Ama eğer siz yeni bir Suriye inşa etmek için ülkenin sanayicisinin, tüccarının, esnafının yükünü daha da ağırlaştırır, vergilerini katmetler, teşviklerini çeker, SGK ve Bağ Kur primlerine de köklerseniz bu insanların bu işin içinden çıkmaları hiçte kolay olmayacaktır.
Adamlar ülkemize geldiler bir götürdüler.
Giderken de daha da büyük götürmesinler lütfen.
Bu nedenle iktidarların öncelikle iç pazara yani kendi insanına, üretenine, istihdam yaratanına, Katma değer sağlayan her kesime 7’den 77’ye daha fazla sahiplenmesi gerekiyor.
Siz eğer yine üç bey yandaşı kalkındırmak adına bu ülkenin en önemli dinamiklerine başka türlü muamele etmeye devam ederseniz son 10 yılda olduğu gibi 2025-2030 arası yeni ve yine kayıp yıllar olacaktır.
Koskoca bir Türkiye’nin son çeyrekteki kayıplarının kazanımı için yeni bir 100 yıl daha gerekir o halde…