Bir tekerleme vardır, bilir misiniz?
“Pazartesi, pazarlanır… Salı, sallanır… Çarşamba, çarşafa dolanır… Perşembe, perişandır… Cuma mübarek gün… Cumartesi, pazar tatil…”
Benim bu günler içinde en sevdiğim gün, Salı günüdür.
Neden?
De, sor ki anlatayım…
Salı günleri TBMM Tv Canlı yayını açıyorum, bitinceye kadar sırasıyla gurup toplantılarını izliyorum. Bir keyifli oluyor ki sormayın…
Bildiğiniz gibi, gurup toplantılarında Genel Başkanlar konuşur ve gündem üzerinden düşüncelerini ifade ederler/di…
Eskiden…
Şimdi gurup toplantılarındaki konuşmaları izledikçe Salı sallanıyor ben de keyf alıyorum. En azından diyorum ki; “Deprem olmuyor ya, gün sallanıyor, ona da şükür” diyorum, gülüyorum, eğleniyorum…
Hele MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmalarına bayılıyorum arkadaş.
Eline veriyorlar yazılı metni, “Gap”tırıp gidiyor maşallah…
Hakaret mi dersin, tehdit mi dersin, bir önceki söylediğini bir sonraki gurup toplantısında tersini söylediğini mi dersin, hepsi var.
Ama bir güzel tarafı var.
Cümleleri kurarken, hakaret ederken, tehdit ederken bile şiir gibi söylüyor maşallah.
Arada bir Türkçe dilini bir tarafa bırakıp, Arapça kelimelerden oluşan cümleler de kurduğu oluyor, işte o zaman çuvallıyor ama toplum nasıl olsa anlamadığı için kaynayıp gidiyor arada.
Geçtiğimiz Salı günü, hani toplumun bir bölümü konuşurken “İlgi ve alakanıza” diye başlayan cümle kurar ya, Sayın Bahçeli de benzer ama Arapça bir cümle kullandı…
“Malum ve Mahut…”
Her iki kelime de Arapça olup “Bilinen” demektir.
Hani “İlgi ve alakanıza” gibi…
Belirttiğim gibi, konuşmasının bir tek harfi bile kendisine ait değildir, verirler metni, havaya şaplaklar atarak konuşur, ben de keyif alırım…
XXX
Ardından DEM partinin gurup toplantısı başlar.
Al bütün gurup toplantılarını, koy üst üste, kopyala yapıştır gibi aynıdır, değişen bir şey olmadığı gibi söylediklerinde de elle tutar bir şey yoktur.
Diyarbakır’a Amed der, Güneydoğu Anadolu bölgesinden Kürdistan diye söz eder, millete halklar der, ama ne istedikleri konusunda ele alınır, anlaşılır tek kelime söylemezler, buna da “Siyaset yapıyoruz” deler.
XXX
Ardından CHP gurup toplantısı başlar…
Kürsüde Genel Başkan Özgür Özel vardır…
Geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığının bir tık üzerine çıkar, gündem üzerinde konuşmaya çalışır, konuşur da.
Ancak tabanın beklediği, partiye saldıranlara da yeteri kadar cevap vermesi gerekir, ancak çok aşırı bir saldırı olmamışsa, örneğin saldırı Devlet Bahçeli’den gelmişse, cevap bile vermez. “Ben, muhalefete muhalefet etmem” diyerek cevap vermemeyi daha doğru bulur kendince.
XXX
Elbette Çarşamba günleri de iktidarın ve diğer partilerin gurup toplantıları var ama, onlarını biraz yavan kalır. İçlerinden AKP’nin gurup toplantısı, gündem belirlemeye, değiştirmeye yönelik olduğu için, dinlerken çok keyif almam doğrusu.
Ülkenin yığılı sorunları varken, 100 bin lira olan kredi kartlarından 7 yüz 50 lira “Savunma sanayii fonu”na para keseceğim dersen…
Sonra da “Talimatla” geri çekersen, adama sorarlar “Önceden toplumun tepkisini hesap etmedin mi kardeşşşş.” diye.
Hoş bugüne kadar neyi doğru hesap etmişler ki?
XXX
Yeri gelmişken hepinizin bildiği bir Kayseri fıkrası anlatayım, tam yeri…
Padişah, arada sırada tüm ülkeye salma salar, ardından da ilgili vezire sorarmış…
“Kayseri’den bir ses var mı? “ diye…
Vezir “Yok haşmetlim, herkes işinde gücünde” dediğinde de rahat bir nefes alırmış
Yine bir gün salmayı salmış, ardından da vezire “Git bak bakalım n’örüyorlar” demiş.
Vezir gelmiş ki Gayseri’ye, millet çalıp oynuyor, keyifler yerinde…
Dönmüş ve çıkmış huzura “Aman padişahım, millet sokakta çalıp olnuyor, sanırım bu salmadan çok memnunlar” demiş.
Padişahı almış bir telaş, vezire dönmüş “Çabuk çekin bu salmayı geri” demiş.
Vezir şaşkın, “Ama padişahım” diyecek olmuş, padişah kükremiş, “Dediğimi yapın, Kayserili mahalle ortasında oynamaya başladıysa, yakında tahtı da ele geçirirler” demiş…
İktidara sesleniyorum…
İstediğinizi yapabilirsiniz, Gayserili daha mahalle ortasında oynamaya çıkmadı…
SALLANAN Salıları çok seviyom beee…
