Sağlık sistemi çöküyor mu? Münferit haberlere ve yaşanan bireysel olaylara bakınca, sorunun yanıtı “evet” gibi… Tabii, genelleme yapılabilir mi? Bilemem ama “perşembenin geliş çarşambadan belli!” diye güzel de bir sözümüz var.
***
Eskiden; “Allah maliyenin eline düşürmesin!” türünden yaygın bir deyiş vardı. Şimdi buna;“Allah kamu sağlık tesislerinin eline kimseyi düşürmesin!” sözü de ilave edilmeye başladı.
***
Diyeceksiniz ki, “özel hastaneler var!” Doğru… Yukarı da Allah var. Onlar güzel hizmet veriyor ama çok pahalı. Bu nedenle, kamu sağlık kurumlarına yığılma oluyor. Bu da hizmeti zorlaştırıyor, “kalitesini!” düşürüyor…
***
Allah çok versin… Bir özel hastaneye gittiğiniz de çok hizmeti birkaç saat bilemedin bir gün içerisinde alabiliyorsunuz… Tabii, bunların da sıkıntısı yok değil. Cari giderler çok yüksek, ister istemez “kârlılıkları” düşüyor. Bazıları, sezonu başa baş kapata biliyorsa“çok şükür!” diyorlar.
***
Bizim sık sık gittiğimiz bir ünlü hastane, ikinci bir hastane kurmayı planlamıştı Kayseri’de… Ama “kârlılık” nedeniyle vazgeçmişler…
***
Mesela, “prostat kanseri” tedavisi görüyorum. “Pet” cihazı olmasına rağmen çekim için ya üniversite ya da Şehir Hastanesine yönlendiriyorlar… Nedeni şuymuş: Teknik ismini bilmiyorum. Çekim için bir ilaç varmış. Bunu Sağlık Bakanlığı Üniversite ve Şehir Hastanelerine veriyormuş. Haliyle yığılmalar oluyor. Eğer buralarda bir tanıdığınız varsa, öne alıyorlar. Yoksa, birkaç ay sonraya gün veriyorlar. Mesela, bu ilaç neden verilmez? Merakımı mucip oldu.
***
Kamu hastaneleri de ne yapsın? Yığılma olunca doğal olarak zamana yayıyorlar. Şehir Hastanesine hiç gittiniz mi? Kum gibi insan kaynıyor. Tabii, ne yapsın insanlar, çaresiz. Şifa arıyorlar. Ne yapsın doktorlar… Eleman ve ekipman sıkıntısı çekiyorlar… Bir de piyasada bulunmayan ilaç ise bir başka sıkıntı kaynağı.
***
Yukarıda da dedim, özel hastanelerde çok mu çok pahalı. İnsanlar “iki arada bir derede” kalmış; ne yapacağını bilemez durumda…
***
Şehir Hastanesi yapılırken, gelin bu denli devasa hastaneyi yapmayın. Yönetmek zor olduğu gibi hizmetin kalitesi de düşer, demişlerdi. Nitekim gelen şikayetler de bunun sinyallerini vermeye başladı. Oysa yapılacak şey çok basitti: Merkez de Devlet Hastanesi nitelik kazanacak; şehrin doğu ve batı tarafına birer, mesela 200-250 yataklı butik hastane yapılacaktı.
***
Bu hastaneleri hem yönetmek kolay ve hem de hizmet alacakların ulaşımı kolaylaşacaktı. Düşünebiliyor musunuz, İLDEM’den çıkan birisi, tramvayla, en az bir, bir buçuk saate erişiyor Şehir Hastanesine… Hakeza Talas’tan çıkanlar da benzeri çileyi çekiyor. Öyle ya; “itin öldüğü yere yapılan hastaneden” nasıl rasyonalite beklenebilirdi ki?
***
Bu sıkıntıyı gören dönemin Büyükşehir Başkanı Mustafa Çelik, İLDEM tarafında, bir devlet hastanesi için yer ayırdı… Teşebbüse geçti. Dönemin Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’ndan da söz almıştı. Ama ne oldu bilemiyorum.
***
17 Ocak 2018 tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü facebookhesabında şu müjde verilmişti: lLDEMBölgesine Yapılacak 300 Yataklı Devlet Hastanesi'nin Planlama Toplantısı Ankara’da Yapıldı. Ankara’da gerçekleştirilen ve İldem Bölgesine yapılacak olan 300 yataklı devlet hastanesinin planlamasının yapıldığı toplantı, Sağlık Hizmetleri Planlama Daire Başkanı Avşar Aslan başkanlığında yapıldı. Toplantıya, Kayseri İl Sağlık Müdürümüz Yrd. Doç. Ali Ramazan Benli, Kayseri Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Ahmet Özyalçın ve Bakanlık çalışanları katıldı.
Gerçekleşen toplantı sonunda açıklamalarda bulunan İl Sağlık Müdürümüz Benli “Bu hastanenin arsa problemini çözerek bizlerin bu konuda çalışmasına vesile olan başta Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Çelik’e ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Kayseri her şeyin en güzelini hak ediyor” demişti.
***
Aradan altı koca yıl geçti. Israrla “fikri takip” yaptık. “Ne oldu” diye hastane sorusunu sorduk, sürekli. Nihayet 5 Ocak 2023 tarihinde yani bir yıl önce İl Sağlık Müdürü Mehmet Erşan; 200 yataklı hastanenin projesinin bittiğini ihaleye çıkılacağını söylemişti.
***
Tabii, tarihi devlet Hastanemizin yerleşkesinde bulunan, sağlık hizmetlerine uygun olmayan, binaların yıkıldığını biliyoruz. Bunların yerine ilave binalar yapılacaktı? Buna da ne oldu? Ya hu, inanın bu kentin sahibi yok.
***
AK Parti ve muhalefet milletvekilleri “büyük işlerin!” peşinde koştuklarından, bu denli küçük işlere vakit ayıramıyor. Kayseri’nin muhterem ahalisi de kopup kopupAK Parti’ye oy veriyor ama şunu soramıyor: Siz ne yaparsınız arkadaş? Öyle ya, un, yağ, şeker vardı helva yapacak adam aranıyordu bu şehirde.
***
Bizlere gelince, “kötü adam rolü” oynamamız yanımıza kâr kalıyor.
