KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 22.05.2025 12:15

SAĞLIK OLSUN!

Facebook Twitter Linked-in

Bir sıkıntınızı dinlerler dinlerler sonra; “sağlık olsun!” diye teselli ederler. Biz de, her günümüzün sağlıklı olması temennimizi iletelim.

***

Efendim, dün Gültepe Sağlık Ocağı’na gittim… Boğazımda bir sorun için… Hem de periyodik tahlillerimden birisini yaptırtacaktım. Küçücük bir yer, biraz ilerisine yenisi yapılıyormuş. Kısa zaman da bitecekmiş. İnşallah biter de semt güzel bir ASM’ye kavuşur…

***

Üç doktor ve hemşire var. Yeteri kadar sağlık görevlisi. Hepsi de güzel insan vesselam. Sıra beklerken iki kadın konuşuyordu. Parkta oynarken çocuklarına “kene” yapışmış. Hemen hastaneye götürmüşler, doğrusunu yapmışlar. Sakın ola ki, paniğe kapılıp kendiniz ya da uzman olmayan başkaları müdahale etmesin.

***

Ya vardı da bizim haberimiz yoktu ya da Kayseri merkez de kene pek gözükmezdi. Küçüklüğümden anımsarım, bağda, hayalarımıza “kene yapışır”, koyunların kuyruğunda mutlaka olurdu. Ne bilelim bu denli tehlikeli olduğunu; koparıp alırdık. Belki de bizimkiler zararsız cinstendi.

***

Tehlikeli olup olmadığına bakmaksızın, vakayı gördüğünüzde hiç dokunmayın, ilk vasıta ile bir sağlık merkezine gidin. Mutlaka bu olaylar İl Sağlık Müdürlüğü istatistiklerine giriyordur. Ne diyelim, “sağlık olsun!”

***

Bizim Hisarcık’ta Ketenlik semtine dadanan domuzlardan söz etmiştim. Konuyu, Melikgazi Belediyesine ilettim. “Bizim ilgi alanımızda değil, falan yeri arayın!”, dediler. Neden ilgi alanlarına girmez, anlayamadım. 

***

Hiç olmasa, kayıt altına alırlar, “falan yere” iletirler. Bu sefer, “falan yeri aradım!”, onlar da “filan yere ileteceksiniz, bizim görevimiz!” değil, dediler. Aynı teklifi onlara da yaptım; “bizimi ilgi alanımız dışında!” yanıtını aldım.

*** 

Allah Allah; “çattık belaya!” Bu sefer, “filan” yeri aradım!. Meğerse orasıymış. “Popülasyon fazla olduğu için kendileri müdahale edemiyorlarmış. İsteyenler, kayıt olacakmış, korkutma amaçlı fişek vereceklermiş. Vs. vs.”

***

Hem bunun yani ne yapacaklarını, Kıranardı muhtarına iletmişler. “Peki, Hisarcık muhtarına ilettiniz mi?”, dedim. “Şikayet olmayınca, iletme görevimiz yok!”

***

Peki, “aramamı şikayet kabul edip muhtara siz iletseniz olmaz mı?”, dedim. “Olmaz, siz söyleyin muhtarınıza!”, yanıtı verdiler.

***

Can alıcı soruyu sordum; “madem popülasyon fazla, biliyordunuz, siz önlem alsanız olmaz mı, yoksa biz önlem aldığımızda öldürürsek, cezası nedir?” “Zinhar, öldüremezsiniz ancak korkutursunuz!”

Peki, “korkan hınzır nereye gidecek?”

***

Hasıl kelam, “bu pulsuz dilekçeyi, Valilik Katın” göndermiş olsam, kabul görür mü acaba? Valiliğin ilgi alanına girer mi? Bilemiyorum ama ne diyelim, “Sağlık olsun!”. Şayet, insanlara saldırırsa, görüşürüz sizlerle. İşi gücü bırakacağız, elimizde silah ve el feneri, nöbet tutacağız, mahallemizde.

***

Eşimle, beş yıl önce zatürre aşısı olmuştuk. Yenisine gerek var mı diye, Sağlık Ocağı’ndaki uzmana sordum. Aşıyı 65+ üzerinde olduğunuzdan gerek yok dediler. Bir de Bakanlık bir afiş asmış, zatürre aşısın ile ilgili; “Zatürre geçiren her 15 kişiden birisi ölüyormuş.” 65 yaş ve üstüne, Bakanlık parasız aşı yapıyor, mutlaka bundan yararlanın.

***

Bu yaş altındakiler de mutlaka aşı olsunlar. Zatürre ihmal edilecek bir şey değil. Hiç olmasa aşı ile korunursunuz. Bir de grip aşısını mutlaka olun. Sakın ola ki, TV’lerde aşı karşıtlarının, doktor olsa bile “gazına gelmeyin!”

***

Ortodoks yani şu anda uygulana tıbbın ipine sımsıkı sarılın. Öyle, “çör-çöple”, “otla” uğraşıp vakit kaybetmeyin. “Çör-çöp-ot” sektöründe büyük paraların döndüğünü, hâ keza,  ilaç sektöründe de büyük paraların döndüğünü unutmayın.

***…

Evler ilaç doldu, neredeyse eczane açacaksın. Mesela, gelişmiş çok ülkede olduğu gibi, “kutu” ile değil de, beş, yedi, on beş günlük gibi miktarlar da verilse olmaz mı?

***

Bir de, bir boğaz ağrısı için, uzmana gidiyorsunuz. Muayene ediyor, reçete yazıyor… Buraya kadar, anlaşılır ama eş zamanlı, bir de endoskopi istemek neyin nesi? Anlayamadım… Mesela, beş-yedi-on beş gün, ilaçla tedavi sonunda, sorun geçmezse, daha ileri düzeyde tetkikler yapılamaz mı? Herhalde, endoskopi on gün geçse, kıyamet kopmaz.

***

Tabii, doktorların hemen, itiraz edip, “buna da mı karıştın!”, diyeceklerinden eminim. Öyle ya, bizler eski kafayız, “komünist dönem” bilgilerine sahibiz. Ama eski doktorlar, hocalar böyle yaparlardı. Şimdi ise çok pahalı aletler devreye girdi. Bunların parası nasıl çıkacak. Ne diyelim sağlık olsun.

***

Refikimiz, Recep Bulut Hürmetçi Sazlığı’ndaki mandaların görüntülerini yayınladı. Keşke, sağlığı yok etmek isteyenlere bu görüntüleri ulaştırabilsek? Ama sazlığın bu kadarının kurtulmasına bir katkım olduysa, çok mutlu olurum ama Sanayi Odası’ndan “kovulmama” neden olduğunu da belirteyim. “Kayseri’nin uluları”, ekmeğe muhtaç etmişlerdi, beni!”

***

Neyse geçti o günler, sağlık olsun.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —