ERCİYES’E ALTUN,
KAYSERİ ÜNİVERSİTESİ’NE DE
KARAMUSTAFA ATANDI!
Aralarında Erciyes ve Kayseri Üniversitesi’nin de bulunduğu 15 İl’de 17 Üniversite Rektörlüğüne atama yapıldı. Önceki gün Resmi Gazete de yayımlanan kararnameye göre Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü’ne Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Fatih Altun atanırken, Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa’da bir kez daha Kayseri Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.
HANİ MİLLİ AŞIMIZ,
MİLLİ GURURUMUZDU?
Görev yaptığı dört yıllık süre içinde Türkiye’de en başarılı üniversiteler sıralamasın da Erciyes Üniversitesi’ni 17’nci sıradan 8’nci sıraya yükselten ve yine Pandemi sürecinde Türkiye’de bir tek Erciyes Üniversitesi’nde milli aşımız Turkovak aşının üretilmesine önayak olan Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın tekrar Rektör olarak atanmaması hem Kayseri kamuoyun da hem de üniversite çevrelerinde şaşkınlık yarattı.
Çarşambayı perşembeye bağlayan gece yarısı Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı kararnamesi yayımlandı…
Bu kararnameye 15 İl’in 17 Üniversitesi rektörü atanmış oldu…
Aralarında Erciyes Üniversitesi ile Kayseri Üniversitesi Rektörleri de vardı…
Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa makamını korurken Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın yerine Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Fatih Altun atandı…
Bu kararnamede sürpriz olan boyut var mı?
Var elbette!
Bir kere Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa’nın tekrar atanması bir hayli sürpriz oldu…
Önce ona bir yorum yapmakta yarar var…
Niye sürpriz oldu bir kere ona bir nebze de olsa açıklık kazandırmakta yarar var…
Kurtuluş hoca aslında tam bir halk adamı… Bundan yana bir sıkıntı yok! Ama Nevşehir’den elişi, Kayserili olmaması (Benim için çok da önemli değil de!) biraz şehir geleneğine aykırı bir durum teşkil ediyordu…
Üstelik Kayseri Üniversitesi yeni kurulduğu için doğal olarak imkanları kısıtlı olduğu için tam anlamıyla bir hamle yapamadı… Tabii bunun müsebbibi doğrudan doğruya Kurtuluş Hoca da değil elbette! Şartlar öyle…
Bir de Kurtuluş Hoca’nın bizzat kendi üniversitesinden güçlü rakipleri vardı… Başta Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Derviş Boztosun olmak üzere eski İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven gibi güçlü rakipleri vardı…
Her ikisi de şehrin dinamikleriyle çok içli-dışlı idi… Özellikle Derviş Hoca’nın hem Kayseri’de ki siyasiler hem de Ankara’da YÖK ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü çevrelerinde iyi dostları vardı…
Öyle ki pazartesi gününe kadar Derviş Hoca’nın ismi kesinleşti diye konuşuluyordu…
Ama Kurtuluş Hoca hangi kanaldan girdiyse girdi düğümünü sağlam attı ve Çarşamba gece yarısı kararname yayımlanınca adı bir kez daha Kayseri Üniversitesi Rektörü olarak ilan edildi…
Hayırlı uğurlu olsun… Şehrimiz adına Kayseri Üniversitesi’nin başarılı bir eğitim ve öğretim dönemi ortaya koymasını bekliyoruz…
Şimdi gelelim Erciyes Üniversitesi’ne…
Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü’ne tekrar atanmayacağı sıkça konuşuluyordu…
Kimi kesin konuşuyor kimi tahmin yürütüyor ama sağduyulu bazı çevreler de, “Yok canım öyle şey olur mu? Sayın Çalış dört yılda güzel şeyler yaptı. Hele hele pandemi sürecinde onca üniversiteleri bile geri de bırakarak milli aşımız Turkovak aşıyı icat ettiler! Milli aşımız milli gururumuz oldu! Üstelik Çalış Hocayı hem Cumhurbaşkanı hem de YÖK ödüllendirdi! Böylesine başarılı bir süreç varken Çalış Hoca tekrar atanmayacak demek haksızlık olur!” dedi.
Dedi demesine ancak sonuç hiç de öyle olmadı…
Yani demem o ki Mustafa Çalış Hoca’nın tekrar Rektör olarak atanmasının mümkün olmayacağına ilişkin sağduyulu çevrelerin beklentileri boşa çıktı…
Peki kimlerin adı geçiyordu?
Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın yerine KANKA Derneği’nin başında ki Prof. Dr. Musa Karakürkçü’nün atanacağı söyleniyordu…
Neye binaen?
AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanı ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki ile olan yakın dostluğuna binaen…
Olabilir miydi? Olabilirdi! Yüksek bir ihtimaldi! Ama kararname yayımlanınca gördük ki Musa Hoca’da Rektör olamadı…
Prof. Dr. Musa Karakürkçü’nün adının dışında Rektör adayı olarak adı geçen isimlerden biri de Mühendislik Fakültesi’nden İnşaat Mühendisliği öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fatih Altun’du…
Prof. Dr. Halit Canatan ve Prof. Dr. KuddusiErkılıç’ın da isimleri zaman zaman telaffuz ediliyordu ama hiç kimse güçlü birer aday olarak görmüyordu…
Yani ortada kıran kırana yarışan üç isim vardı…
Çarşamba gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlanınca ipi göğüsleyenin Prof. Dr. Fatih Altun olduğunu gördük…
Önce seçim oluyor YÖK ilk üç ismi belirliyor sonra Cumhurbaşkanına gönderiyor Cumhurbaşkanı da bu üç isimden birine karar veriyordu… Tabii son zamanlar da bu kuralda ortadan kalkmış, gönderilen bu üç ismin dışında bambaşka bir isim de açıklanıyordu… Nihayetinde seçimlere de son verilmişti!
Yani artık Rektörler tamamen Cumhurbaşkanlığı tarafından tayin ediliyordu…
Son atamalar da öyle oldu…
İşte zaten onun için sözü bu noktaya getirmek istiyorum…
Cumhurbaşkanlığı makamında Prof. Dr. Mustafa Çalış’ın üzeri çizilerek yerine Prof. Dr. Fatih Altun’un yazılmasına kim referans oldu?
Kim Prof. Dr. Fatih Altun’un Prof. Dr. Mustafa Çalış’tan daha başarılı, daha verimli ve daha uyumlu olacağı referansını verdi?
Yani işin Türkçesi kim Mustafa Çalış’ın üzerini çizdirerek Fatih Altun’un adını Erciyes Üniversitesi Rektörü olarak yazdırdı?
Özhaseki mi?
Elitaş mı?
Taner Yıldız mı?
İsmail Tamer mi?
Emrah Karayel mi?
Yoksa Hülya Nergis mi?
Yoksa Büyükkılıç mı? Palancıoğlu mu? Yalçın mı? Çolakbayrakdar mı? Yoksa yoksa Şaban Çopuroğlu mu?
Cumhur İttifakının diğer paydaşları MHP Milletvekili İsmail Özdemir mi? Baki Ersoy mu? MHP İl Başkanı Adnan İncetoprak mı?
MHP cenahıyla yaptığım görüşmede onların tamamen 18 Eylül’de Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin katılımıyla yapılacak miting hazırlığı içinde olduklarını ve bunun dışında tüm gelişmelere kulaklarını tıkadıklarını öğrendim…
Peki o zaman geriye kim kalıyor?
Lafı fazla uzatmayayım, adı sıkça geçen iki isim var… Biri Özhaseki diğeri Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu…
Hem Erciyes Üniversitesi hem de Kayseri Üniversitesi Rektörlük atamaları konusunda en çok adı geçen Özhaseki…
Erciyes Üniversitesi’ne Mustafa Çalış olmayacaksa Fatih Altun ya da Musa Karakürkçü olsun diyenlerden birisi Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu…
Palancıoğlu için, “Fatih Altun’un yurt arkadaşıymış, o nedenle Özahseki’ye rica etmiş!” diyorlardı … Bunun üzerine Sayın Palancıoğlu’nu cep telefonundan aradım, “Doğru!” dedi. “İstanbul’da okurken Fatih Beyle aynı yurtta kaldık! Kısmen de olsa Mustafa Çalış hocamla da kaldık! Ayrıca Musa Hocam ve Halit Canatan ve Kuddusi hocamla da ayrı bir dostluğumuz var” dedi ve işi tekrar kördüğüme çevirdi…
Sonra, “Bu sadece bizim ya da birkaç kişini isteğiyle olmuyor, milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımıza da soruluyor! Bizlere de sorulunca biz de doğal olarak fikrimizi beyan ediyoruz!” dedi…
Anlaşılan o ki Sayın Palancıoğlu, diğer arkadaşlarını da “kırmadan” Fatih Altun’dan yana biraz tavır koymuş gibi… Çünkü Fatih Altun ile hem yurt arkadaşlıkları oldu hem de üniversite bittikten sonra Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde ortak dostlukları da oldu…Mustafa Palancıoğlu, Hidayet Özdemir ve Fatih Altun iyi bir dostluk ilişkisi içinde… Zaten şu anda Fatih Altun ile Hidayet Özdemir, Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde görev yapıyor… Tabii Hidayet Hoca daha önce de zaman zaman eleştirdiğimiz gibi dışarı da inşaat işi de yapıyor… Fatih Hoca da yapıyor… Onun da uzmanlık alanı depreme dayanıklılık konusunda iş yapan bir de şirketi var… Aslen Mimarsinanlı olan Fatih Hocanın ailesi yurtdışında… Diğer bir tabirle ailesi Almancı…O nedenle hem arsa hem de mülk zengini… Yani ekonomik yönden durumu bir hayli iyi…
Netice de bir Almancı ailenin çocuğunun Rektörlük makamına oturması özünde sevindirici bir durum…
Ama Prof. Dr. Mustafa Çalış’a da böyle bir final reva görülmemeliydi…
Dört yıl önce görevi devraldığında Erciyes Üniversitesi üniversiteler arası başarı sıralamasında 17. Sıralara kadar düşmüştü…
Çalış ile birlikte 8’nci sıralara tırmanmıştı… O pandemi sürecinde onca köklü üniversiteyi geride bırakarak ülkemizin milli aşısı diye pazarladığımız Turkovak aşı icat edilmişti… YÖK ve Cumhurbaşkanlığı makamı ödül üstüne ödül vermişti… Bunlar ne çabuk unutuldu? Başarı böyle ödüllendirilmemeliydi! Kişisel kırgınlıklar ve kişisel dargınlıklarla Çalış hoca harcanmamalıydı… Mustafa Hoca’nın üstünü çizerken Cumhurbaşkanı’na ne dediniz? Bizlerle uyumlu çalışmıyor mu dediniz?. Üniversitede verilen konserde 10. yıl marşını söyletti mi dediniz? Tıp Fakültesi Başhekimlik kadrosu değişirken bize sorulmadı mı dediniz? KANKA ile gelir gider konusunda anlaşamıyoruz mu dediniz? Genel sekreterin sırtına havlu sardırıyor mu dediniz? Yani netice itibariyle Mustafa Çalış’ın üstünü çizerken ne tür bir gerekçe gösterdiniz?
Rektör tayin etme yetkisini üniversite hocalarının oyuyla değil de siyasilerin tercileriyle belirlerseniz böyle bir sonuçla yüzyüze gelmeniz kaçınılmaz olur…Üniversite hocaları seçim kazanabilmek için birbirilerine olmayacak vaatlerde bulunuyorlar ya da aralarında kırgınlık oluşuyor der yetkiyi siyasilerin eline verirseniz siyasilerin iki dudağından çıkacak karara teslim olursunuz… Tıpkı bugün olduğu gibi… Oysa medeni dünya böyle mi yapıyor? Bırakın bir rektörün başarılı mı başarısız mı olduğuna koskoca hocalar karar versin! Siz karar vermezseniz sizin adına siyasiler karar verir, siyasilerin kapısında kim nöbet tutarsa başınıza o rektörü olur! Lafı daha uzatmaya hiç gerek yok, işin özeti bu!
Ne diyelim? Hem Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa hem de Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun hayırlı uğurlu olsun… İnşallah her iki üniversiteye görev süreleri dört yıl boyunca iyi şeyler yaparlar…