MUSTAFA CENGİZ


PROBLEMİM VAR AMA, HEM ÇÖZEMİYORUM HEM DE SÖYLEYEMİYORUM!... BU NASIL İŞ?!...

Mustafa Kemal Atatürk “İlk üç maddeyi değiştirebileceklerini ve buna her müsait ortamda teşebbüs edeceklerini “ çok iyi bildiği için 4. Madde ile de düğümü atmış. Ordu, TBMM, Adalet sistemi tamam, kurumların işi bitirilmiş, tek adam rejimine geçilmiş… Son olarak gelmiş iş Anayasa’nın değiştirilmesine. Size göre bu bir problem. Çok şükür. Allah inancımız var. Kur’anı Kerim ve Peygamberimizin yolundayız. Ve… Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyiz. Bu problemi çözmek için Büyük İskender olmanız lazım. Bilmem anlatabildim mi?


Türkiye problemler ülkesi.

Yoksa da bir mazeret bulur, bir bahane üretir gündemi bununla meşgul ederiz.

Son Anayasa değişikliği ile ilgili gelinen noktayı herkes iyi biliyor.

Öncelikle Cumhuriyet.

Sonrasında bize Cumhuriyeti armağan eden Mustafa Kemal Atatürk.

Devamında Laiklik.

Finalde mi?

Türkiye’nin toprak bütünlüğü…

Türkiye’de şunu yapmanız mümkün değil birilerine göre.

Hem  Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı (SAV)  hem de Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü sevip bu vatan millet ve bayrak uğruna canınızı, kanınızı, verebilecek nitelikte inançlı bir Müslüman olamazsınız.

Niye?

Onlar öyle istiyor da ondan.

İLK ÜÇ MADDENİN YERİNE NE GELECEK? 

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken  “İlk 3 madde ile problemi olan yerine ne getireceğini söylemeli” dedi. 

Anayasanın 4. Maddesi üzerine yapılan tartışmalara değinen BTP lideri “vatandaşın gündemi anayasa değil geçim sıkıntısıdır” şeklinde konuştu. 

Baş,  ‘İlk üç madde ülkenin bayrağını tarif ediyor, ülkenin sınırlarını tarif ediyor, yani bizim biz oluşumuzu tarif ediyor. Bunlarla problemi olan, bunun değişmesini isteyen herhangi birisi, bunların yerine ne koyacağını da ortaya koyması lazım. Siz ne istiyorsunuz, cumhuriyet harici bir rejim mi istiyorsunuz, İstiklal Marşı harici bir marş mı istiyorsunuz, Türk bayrağı haricinde bir bayrak mı istiyorsunuz?  Bunun açık açık söylemesi gerekiyor.’ diye konuştu. 

Yani şu mu olmalı?

Türkiye İslam Cumhuriyeti?

Bunu neden kimse açık açık dillendirmiyor?

Niyetiniz bu ise çıkın söyleyin.

Vatandaş bilsin herkesin niyetini.

Artık bunun gizlisi saklısı kaldı mı?

177 MADDENİN 134 TANESİ DEĞİŞMİŞ…

Zaten değişmeyen kalmamış.

Nerede ise kevgire döndürmüşler…

Sözüm ona Sivil Anayasa olacakmış!

Bakın Hüseyin Baş gelinen noktaya dair şunları söylüyor; “İktidar nedense sürekli bir anayasa gündemini ortaya getiriyor. Anayasa 2010 yılında bu iktidar döneminde değişti, 2017 yılında değişti. Şimdi yeniden anayasayı değişmek istiyorlar. Anayasada 177 maddemiz var. Bu 177 maddenin 134 tanesi değişmiş ve değişmeyen 43 tane madde kalmış. 43 maddenin 3 tanesini çıkar kalan 40 madde zaten… Ben hep söylerim, kırtasiyede anayasa taslak metin satılsa orada yazan maddeler, yani eğitimdir, ulaşımdır vs... 

Anayasada değişilmemiş 3 tane madde kalmış vaziyette. 

İşte siyasi oluşum lideri ağzındaki baklayı çıkardı, ‘Biz 4. maddeyi değişmek istiyoruz’ dedi. Bu vatandaşla dalga geçer gibi bir söylem; 4. maddeyi değişelim ve ilk üç maddenin korumasını ortadan kaldıralım!

HÜKÜMETİN BİLİNÇALTI KODLARI…

“Anayasanın 4. Maddesini değişelim diyen biriyle normalleşebilir miyiz?” soran Baş şu sözlerle devam ediyor;  “Bunu söyleyeni sadece iktidarın bileşenlerinden bir partinin başkanı olarak düşünmeyin. Geçmişe sardığımız zaman AK Parti hükümetinin birçok önde gelen ismi bu ülkede 2010'lu yıllarda ilk 4 maddeyi tartışmaya açtı, hatta dün gibi hafızamda Bülent Arınç'ın bile bunu çok ciddi anlamda, ‘Dört maddeye ne gerek var, bunlar değişemez değildir, bunları da değiştirebiliriz’ şeklinde açıklamalar yaptığını hatırlıyorum. İktidar kanadından birçok isim bunları söyledi. Dolayısıyla bu sadece Zekeriya Yapıcıoğlu’nun söylediği bir şey değil. Bu hükümetin bilinçaltı kodlarında da olan bir şey. Buna ne kadar tepki gösterirse göstersinler geçmişlerine baktığımızda zaten bunun bir şekilde kendi iç dünyalarında olan şeyler olduğunu da biliyoruz. Burada üzüldüğümüz şu; bir yapı düşünün ülke yönetiyor ve seçim kazanmak için bir altılı masa kuruldu, karşılığında da işte 6-7 partiden oluşan bir birliktelik inşa edilmiş oldu. Cumhur İttifakı’nda AK Parti var, sözüm ona Türkiye'nin muhafazakâr yapısını temsil ediyor. Başka kim var, Milliyetçi Hareket Partisi var, sözüm ona milliyetçileri temsil ediyor, o yapının içine seçimden önce Demokratik Sol Parti girdi onlar da güya Atatürkçülüğü temsil ediyor ve bunların masasında birisi çıkıyor, ‘4.maddeyi değişelim’ diyor. Şimdi bu kabul edilebilir bir şey değil. Şimdi anayasanın 4. Maddesini değişelim diyen biriyle normalleşebilir miyiz?”

AKP İLE FEDERASYON TARTIŞMASI BAŞLADI

Türkiye’deki son çeyrek yüzyıldaki değişeme dair de şu tespitlerde bunuyor Baş;  AK Parti hükümeti başa geldiğinden beri Türkiye'de federatif yapı tartışmaları başlamıştır. Türkiye'de daha önce böyle bir tartışma yoktu. Türkiye'nin federasyona geçişi ile anayasanın 4. maddesini kaldırmakla aynı şey. Bu tartışmayı bu ülkenin gündemine getiren AK Parti hükümeti, neyini normalleşeyim. Bu ülkenin kurucu iradesiyle kavga eden AK Parti hükümeti. Bu ülkenin Diyanet’inin başına getirdiği adam dünyayı yedi kere gezecek kadar yol yapıp yanı başındaki Anıtkabir’e gitmeyen adam, dua etmeyen adam, AK Parti'nin getirdiği adam! Neyini normalleşeyim? Normalleşmek için bir zemin lazım ama senin başındaki hükümet anormal bir hükümet. Türkiye'nin kurucu iradesiyle, Türkiye'nin gerçekleriyle, milletiyle, vatandaşıyla, kültürüyle, tarihiyle kavga ediyor.

ANAYASAL OLARAK ADAY OLAMAZ!

“Benim derdim şu” diyor ve ekliyor Baş; Eğer sen anayasa diyorsan, ülkenin yasalarına, kanunlarına uyulması diyorsan Erdoğan'ın aday olamayacağını söyleyeceksin. Bu anayasaya göre Erdoğan aday olamaz. Sen, ‘Sandık gelsin, Erdoğan aday olsun, biz onu yeneceğiz’ diyorsun. Bu anayasaya uygun bir cümle değil ki… Siz anayasaya uymadığı için iktidardan düşürmek istediğiniz Erdoğan'ı anayasaya uymayarak, bir yöntem belirleyip iktidardan düşürmeye çalışıyorsunuz. Bu olmaz, bu yanlış. Siz, anayasaya uyun ve   ‘Benim anayasam senin adaylığını kabul etmiyor’ deyin.  Sen aday oldun, ben de bunun önüne geçemiyorum, engel olamıyorum tamam bir daha yarışalım. Yarışmakta problem yok ama sen aday olamazsın kardeşim bunu söylememiz lazım çünkü anayasaya bağlılık bunu gerektiriyor. Mevcut anayasamıza göre Erdoğan bir daha aday olamaz, böyle bir şansı yok. Bu erken seçim tartışmaları benim gözümde Erdoğan'ın adaylığının önünü açma çabasından başka hiçbir şey ifade etmiyor. Şimdi öyle bir ekonomi oluştu ki ülkede gerçekten sefalet söz konusu. İki kez Cumhurbaşkanlığı yaptın, ‘Üçüncü kez ben Cumhurbaşkanlığı yapacağım’ diyemezsin. Hatta Erdoğan normal şartlarda bu seçimde de aday olamazdı. Orada da ayak oyunu yapıldı, anayasal olarak olamazdı.”

LAİKLİK İNANDIĞIMIZI 

YAŞAYABİLDİĞİMİZ DÜZENDİR

Bakın neye karşı olduğunu nasıl izah ediyor Baş?

“AKP hükümeti dinle birleşik bir siyaset yapıyor. 

Ben bunu asla kabul etmem, asla da yapmam, doğru da bulmam. 

Ben yaptığım bir şeyi adaletle, hukukla tesis etmenin peşinde biriyim. 

Din kişinin kendi yaşantısı, kendi ihtiyacıdır. Laiklik olmasaydı emin olun biz toplum olarak çok büyük oranda Müslüman olamayacaktık. Ben bunu inanarak söylüyorum. İran'a bakın, çok basit bir örnek İran'a dönün bakın. İran'da insanlar ülkeyi terk etmek için yol arıyorlar. Bizi burada muhafaza eden laikliktir. Bizi FETÖ’den koruyan da, bizi zararlı unsurlardan koruyan da her zaman laiklik olmuştur. Rahatlıkla ibadet edebilen, dini yaşantısını sürdürebilen bir insanım. Bu ülkede laiklik olmasaydı biz bunları yaşayamazdık, bunu inanarak söylüyorum. Bugün laiklikle kavga eden benim güzel kardeşim de o yaşadıklarını yaşayamazdı onu bilsin, yaşayamazdı. Laiklik inandığımızı yaşayabildiğimiz düzendir aksi haldeki düzen başkasının inandığını yaşadığımız düzendir. Laiklik olmasaydı biz başkasının inandığını yaşayacaktık. Ben bugün kendi inandığımı yaşıyorum ve ben bunu Atatürk'e, kurduğu cumhuriyete ve laikliğe borçluyum…”

MUHAFAZAKAR, ATATÜRKÇÜ OLABİLİYOR MU?

-Siz muhafazakâr bir parti misiniz, Atatürkçü bir parti misiniz?

Muhafazakâr, Atatürkçü bir partiyiz.

-Muhafazakar, Atatürkçü olabiliyor mu?

Olabiliyor işte burada canlı örneği var, yani zaten olması gereken bu, normali bu. Atatürk sanki dine karşı, dinden uzak, dini istemeyen bir insanmış gibi bir algı oluşturuldu ülkede,  bu tamamıyla yalan.

BU PROBLEMİ ÇÖZMEK İÇİN…

Mustafa Kemal Atatürk “İlk üç maddeyi değiştirebileceklerini ve buna her müsait ortamda teşebbüs edeceklerini “ çok iyi bildiği için 4. Madde ile de düğümü atmış.

Ordu, TBMM, Adalet sistemi tamam, kurumların işi bitirilmiş, tek adam rejimine geçilmiş…

Son olarak gelmiş iş Anayasa’nın değiştirilmesine. 

Size göre bu bir problem.

Çok şükür. Allah inancımız var.

Kur’anı Kerim ve Peygamberimizin yolundayız.

Ve… Mustafa Kemal Atatürk’ün izindeyiz.

Bu problemi çözmek için Büyük İskender olmanız lazım.

Bilmem anlatabildim mi?