Türk Dil Kurumu, popüler kültür tanımını belirli bir dönem için geçerli olan hızlı üretilen ve hızlı tüketilen kültürel ögelerin tamamı olarak saptamıştır.
Sanat, edebiyat, bilim gibi pek çok alanda popüler kültür terimini okumuşumdur. Toplumsal modernleşmeyle beraber toplu kültür olarak yayılan, günlük uygulamalarla birlikte toplumsal gelişmeyi kapsayan, genel ve tarafsız olan, eski halk kültürünün yerine geçen kavrama popüler kültür denmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde “Gençleri popüler kültürün insafına terk edemeyiz” dedi.
“Sapık akımların, uyuşturucu illetinin, alkol belasının, tv dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, kimi zaman infaz sistemimizdeki boşlukların bu acıların yaşanmasında rol oynadığını görüyoruz.
Bu yüzden gençlerimizi popüler kültürün insafına terk edemeyiz” demiş. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarına son cümlesine kadar katılıyorum, hatta eksiklikler varsa ki mutlaka vardır, bu mesajını hayatın diğer alanlarını da kapsayacak şekilde genişletmesini canı gönülden dilerim.
Ülke’yi yönetmenin yetki ve sorumluluğu çerçevesinde aksi bir söylem ve kayıtsız kalmanız zaten düşünülemezdi. Her gelen Bakan kendi sistemini denemek yerine, eğitim sistemi gelişmiş Ülkelerin sistemine uyum sağlasaydı, bir de gençlere diğer olanaklar sunulsaydı, popüler kültür’den korkmanıza gerek kalmazdı, zira gençler akıllarını kullanırlardı. Dünyanın en mutsuz ve geleceğe güvenle bakamayan, gençlerini, popüler kültürün insafından, uyuşturucudan veya diğer tehlikelerden korumak hiç de kolay olmayacaktır. Kadınlar, çocuklar, gençler ve Türk Bayrağı altında yaşayan ben Türk’üm demekten onur duyan milletimizin sağlık, eğitim, gıda, barınma, ulaşım ve en önemlisi güvenlik konusunda kaygı taşımamalarının en büyük güvencesi, insanımızın çoğunluğu tarafından seçildiğinize göre zatınıza düşmektedir.
FETÖ terör örgütü; Eğitim, barınma ve Türkçe Olimpiyatları bahanesi adı altında tüm gençlerimizi emeli uğruna kullanırken ve her alanda devasa büyüklüğe ulaşırken onun insafına terk etmedik mi?
Tüm sınavlarda çaldığı sorular neticesinde gerçekten bilgili ve yetenekli gençlerimiz açıkta kalırken, terör örgütü mensupları kurdukları haince tezgahlar sayesinde hem içeride hem dışarıda istedikleri makama gelerek krallar gibi yaşamadılar mı? 2005 ile 2013 yılları arasında kamu personel sınavı, polis koleji, polis akademisi, hakim ve savcı sınavları, kaymakam sınavları, dış işleri bakanlığı ile konsolos memurluğu sınavları sorularını çaldıkları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tespit edilmiştir. Yakalanan örgüt mensuplarından 433 tanesi suçlarını itiraf etmişlerdir.
Son derece rahatsızlık duyduğum bir diğer konu, potansiyel terörist diye adlandırdığım sığınmacıların çocukları, şu anda ve gelecekte bu vatanın öz evlatlarına tehlike oluşturacaklarına kanaatim tamdır.
Mevcut gençlerimizi ve gelecek nesil gençlerini olası tehlikenin insafına terk etmemek konusunda da aşırı derecede hassasiyetinizi ve yaptırımlarınızı hayata geçirmenizi arz ederim.
Bu arada kadın ve çocuk cinayetleri, izinsiz veya izinli açılan Kur-an kurslarındaki gençlerin tacize uğramaları, sağlıksız ve ruhsatsız yapılan binalarda çıkan yangın sonucu onlarca gencin hayatını kaybetmesi, küçücük çocukların sopayla dövülmesi ve daha saymaya dilimin varmadığı onlarca şiddetin işlenmesine göz yumulması popüler kültürün eline bırakılmamış mı oluyor?
Tarikatlarda yaşanan debdebeli hayatın, haksız kazancın, israfın ve nerEden geldiği belli olmayan servetin oluşması, gençlerin geleceğine harcanması gereken kaynak olmuyor mu?
Alkolden, domuz etinden, kumardan ve benzeri günahlardan daha büyük günah, kamu ve kul hakkı yemek ve bunu yapan ahlak yoksunu insanlara engel olmamak, gençleri popüler kültürün insafına bırakmak kadar tehlikelidir.
“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.” Mustafa Kemal Atatürk