Bilmem ilgi duyuyor, araştırıyoruz, okuyor ya da bazen denk gelince göz ucu ile satır aralarına bakıyor musunuz?
Eflatun olarak da bilinen Antik Yunan filozofu batı dünyasındaki ilk yüksek öğretim kurumu olan Atina Akademisi’nin kurucusudur.
Batı felsefesinin temellerini Sokrates ve Aristoteles ile birlikte atan düşünürün felsefesi; bilgi, ruhun ölümsüzlüğü, devlet gibi kuramlara dayanır.
Bulunduğu yılın en büyük "beyni" Platon (Eflatun)'un bu kitabı okunası...
DEVLET...
Anadolu'da Eflatun olarak bilinen kişi aslında Platon'dur.
Sokrates'in parlak 1 öğrencisi.
Devlet kitabı da günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce şunu anlatır.
Adaletsizliğin zirvesi, adil olmayıp adil görünmektir.
Bazı açılardan bir ütopya, bazı açılardan distopik bir dünya Platon'un kitabı.
Ancak okurken hemen fark ediyorsunuz pek çok düşüncenin fikir babası aynı zamanda.
KİTABIN ÖZÜNE DAİR…
Platon, Devlet adlı eserinde ideal toplumu anlatırken, eğitimin temel şart olduğunu vurgular.
Ona göre filozofların yönettiği bir toplumda ancak erdemli bir düzen mümkündür.
Platon, bir toplumun kurtuluşunun, bireylerin ruhunun eğitilmesinden geçtiğini söyler.
Eğer gençler hedefsiz, değersiz ve ahlaksız şekilde yetişirse, şehir ne kadar güzel görünse de bir distopyaya dönüşür.
Sokrates'in sağlıklı ve mutlu bir toplum hayatı için düşündüğü devlet modelini anlatan Platon'un bir eseridir.
Günümüzdeki devlet felsefesi üzerinde temel kaynaklardan biri olması açısından önemlidir.
Aynı zamanda mutluluk felsefesi üzerine yazılmış bir metindir.
Eserde Platon'un hocası olan Sokrates'in konuşmaları yer almaktadır.
2500 YIL ÖNCESİNDEN GELİYOR…
Devlet, Eflatun'un ve felsefesinin en önemli eseri.
Diyaloglardan oluşan, Sokrates'in çevresindekilerle yaptığı konuşmalardan oluşan yapıt, 2500 yıldır dünyanın gündeminde ve günümüzde de bir başucu metin.
İ.Ö 4. yüzyılın başında gerileme dönemine girmiş olan Atina devletinin politik, sosyal ve kültürel gereksinimlerine yanıt ve çözüm aramaktadır.
Pratik ile felsefi teorinin bu birlikteliği adalet, iyi devlet, iyi insan, iyi yönetim cevaplarına yöneltir bizi.
Bu eserin etkisi, bugünkü dünyanın şekillenmesine yol açmıştır.
Avrupa özellikle rönesans döneminde, Sokrates'in anlatımlarını ideal almış, aydınlar Eflatun'un düşüncelerini Avrupa'nın karanlık çağından çıkma aracı olarak görmüş ve demokrasi ardı ardına gelen aydınlanma hareketleri ile yeni dünyanın en iyi yönetim şekli olarak kabul görmüştür.
O’NUN DEVLET ANLAYIŞI…
Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir.
Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (işçiler, çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler.
İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varlığını savunur.
Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir.
Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır.
İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.
Ayrıca bu toplumda kadın-erkek eşitliği mevcuttur.
Platon'un açtığı bu ütopik devlet anlayışı yolu, gelecekte hem Doğu hem de Batı felsefelerinde temsilciler bulmuştur.
PLATON'UN FELSEFESİ NEDİR?
Platon'un Devlet'i sadece "ideal" bir devletin ilk modeli değildir.
Platon, insanın mutluluğu ile de aynı yoğunlukta ilgilenir.
Ama Devlet'in önemi, biraz da ondaki düşünce zenginliği, düşünce üretme, üretilen düşünceleri gerekçelendirme, sorular sorarak adım adım kanıtlama, karşısındakini adım adım ikna etme ya da gerçeği ona buldurma yöntemleridir.
Yani Platon'un, hocası Sokrates'ten öğrendiği ve bütün diyaloglarında kullandığı, soru - cevap esasına dayanan o ünlü tartışma yöntemi Devlet'te zirveye ulaşır.
Platon o yüzden fazla felsefi diyalog yazmıştır.
Yunanca başlığı Politeia olan Devlet, bu diyalogların en önemlisi, en kapsamlısıdır.
Devlet, ütopya kitapları dizisinin olmazsa olmazıdır.
Platon'un amacı kuşkusuz bir ütopya yazmak değildir.
Yine de Devlet, yazarının amacından bağımsız olarak, birçok araştırmacı tarafından "ütopyaların ilk örneği" olarak kabul edilmektedir.
Kimine göre bütün ütopya kitaplarının babasıdır.
PLATON'UN FELSEFESİ NEDİR?
Eflâtun'un ahlâk felsefesi iki unsurlu ruh anlayışına bağlıdır.
Buna göre ruhun iki unsurundan biri aşağıya, bu dünyaya, öteki yukarıya, ideal âleme bakmaktadır.
Ruhun ideal âleme bakan ve ölümsüz olan kısmı kendi âlemine dönmek ister.
Fakat ölümlü olan ve bu dünyaya dönük bulunan ruh onun bu isteğine engel olur.
Platon "Devlet" adlı eserinde ideal devleti ve siyasal yönetim biçimini araştırır.
Büyük Yunan filozofu adaletli, doğru ve güçlü bir topluluk yapısının nasıl olması gerektiğini bütün ayrıntılarıyla anlatır.
"Devlet", insan düşüncesinin toplumsal ve politik yaşamı aklın buyruğuna sokmak, ona ahlak ve doğruluk açısından şekil vermek için harcadığı ilk ve en köklü çabalardan bin, göz kamaştırıcı bir örneğidir.
EFLATUN (PLATON)
26 DEĞERLİ SÖZÜ…
1. Zor duruma düşecek olsanız dahi dürüstlükten, hakikatten ve doğrudan vazgeçmeyin.
Diğer türlüsü sizi daha zor durumda bırakacaktır.
2. Her yerde tek bir adalet ilkesi vardır. O da güçlünün çıkarıdır.
3. Boş bir kafa, şeytanın çalışma odasıdır.
4. Hiçbir şey tesadüfen gerçekleşmiyor, her şey bir plan dahilindedir.
5. Öğretmenlik her şeyden evvel bir tanrı sanatıdır.
6. Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol.
7. Bilgisizlik neden kötüdür?
Bilgisiz kişi akıldan, güzellikten, iyilikten yoksunken, hepsini kendisine toplamış sanır da ondan.
8. Felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
9. Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
10. Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir.
Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar.
11. Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.
12. Bilginin elde edilmesi, bizi iyiye ulaştıracaktır.
13. Düşünce, bilgi ve cehaletin ortasındadır.
14. Sadece ölüler savaşların sonunu görmüştür.
15. Saygı olan yerde korku olur, ama korku olan yerde her zaman saygı olmaz.
16. Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna konumuna göre davranmaktır.
Yani adalet eşitlik değildir.
17. Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır.
18. Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
19. Yer altında ve üstünde bulunan tüm altınlar erdemin değerini karşılamaya yetmez.
20. Yeryüzünün en büyük mücadelesi olan bu büyük hayat savaşına, katılmanızı tavsiye ederim.
21. Makamını kaybedersen üzülme!
Güneş de her sabah doğar ve akşam batar…
22. Bir insanın akıllı olmasına bir şey dediğimiz yok.
Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın.
23. İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür.
24. Mutluluk bilgi ile kazanılır.
25. Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona.
İyiliğin önüne ise alın teri ve vicdanı koymuştur Tanrı.
26. Gözlemle, dinle, sus, az yargıla, çok sor!
SON SÖZ MÜ?
Eflatun, “Krallar filozof olsa ve filozoflar kralların tahtına otursaydı” der.
Platon'un devlet adlı eserinde ne mi anlatmak istiyor?
Devlet, insanların bir araya gelerek kendi iradeleri ile kurdukları bir kurum olmayıp, doğal ve biyolojik yasalara göre kendiliğinden ortaya çıkan bir organizmadır.
“Devlet” adlı yapıtında, Platon, “toplum bir tek insandan daha büyük bir şeydir" diyerek insan ile toplum arasında bir paralellik kurar.
Platon, ideal bir devlet yapısı ve adalet anlayışı üzerine odaklanmıştır. "Devlet" adlı eserinde, bir devletin en iyi biçimi olarak düşündüğü "idealar devleti"ni ve adaletin önemini ele almıştır.
Bu devlette adaletin, her bireyin yeteneklerine ve doğasına uygun bir iş yapmasıyla sağlanacağını savunmuştur.
Diyor ki Platon:
Devlette iki düşüncenin çatışmasına tanık oluruz.
1)İnsanlar doğuştan iyi ve eşittirler; toplumun kötü düzeni onları bozuyor, güçlüler güçsüzleri eziyor.
Kanunlar güçlülerin elinde güçsüzlere karşı silah oluyor.
2) İnsanlar doğuştan ne iyi ne de eşittirler.
Yalnızca güçlü ve güçsüzler vardır.
Güçlünün güçsüzü yönetmesi, doğa gereğidir ve doğrudur.
İnsan haklı olmaya değil, güçlü olmaya bakmalıdır.