MUSTAFA CENGİZ


PİYASALAR DALGALANDI, TİCARET SAVAŞLARI KIZIŞTI!

Merkez bankalarının faiz kararları, ticaret savaşları ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar şubat ayına damga vurdu. Küresel piyasalar merkez bankalarının politika değişimleri ve enflasyon verileri ile yön buldu. Büyük şirketlerin finansal raporları ve siber saldırılar da ekonomik dengeleri sarstı. Kripto para dünyasında tarihin en büyük vurgunlarından biri yaşandı. Ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesi ise iş dünyasında büyük yankı uyandırdı. Peki, bu gelişmeler piyasaları ve tüketicileri nasıl etkiledi? İşte asıl geldik zurnanın zurt dediği yere. Son Diploma kararı ve gözaltına alınan gazetecilerle ilgili durum konumunu farklı bir noktaya taşıyor ülkenin. Aslında zaman zaman bu köşede yazıyorum ama yine ve yeniden yazmakta fayda var sanırım. Zira herkesin gözünü, kulağını kapatıp, aptala yattığı bir dönemde bunları dillendirmek daha da elzem bir durum.


Merkez bankalarının faiz kararları, ticaret savaşları ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar şubat ayına damga vurdu.

İşte size Şubat 2025’te Ekonomiye Damga Vuran Olaylar!

Global medya takip ağı ve gelişmiş analiz teknolojisiyle hazırlanan rapora göre, geride bıraktığımız şubat ayında küresel piyasalar merkez bankalarının politika değişimleri ve enflasyon verileri ile yön buldu. 

Büyük şirketlerin finansal raporları ve siber saldırılar da ekonomik dengeleri sarstı. 

Kripto para dünyasında tarihin en büyük vurgunlarından biri yaşandı. 

Ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesi ise iş dünyasında büyük yankı uyandırdı. 

Peki, bu gelişmeler piyasaları ve tüketicileri nasıl etkiledi?

Ekonomide yaşanan kritik gelişmeleri inceleyen MTM Medya Takip Merkezi araştırmasına göre merkez bankalarının faiz kararları, ticaret savaşları ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar şubat ayına damga vurdu.

Piyasalar Dalgalandı, ticaret savaşları kızıştı!

Her yönü ile çok ama çok önemli Trump’ın Ticaret savaşlarını tetikleyen hamlesi dikkat çekti. 

Adamın ikinci dönemi ve serseri mayın gibi.

Kim ne yapacağını kestiremiyor.

Zira Dünya’nın ve insanlığın geleceğine dair önemli bir dönüm noktası bu. 

İşte, Şubat 2025’te ekonomi gündemine yön veren olaylar ve piyasalara yansımaları:

01 Şubat Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu BB-, görünümünü durağan olarak teyit etti. TCMB’nin aralık ayından itibaren faizleri 500 baz puan indirerek %45’e çektiğini hatırlatarak, yıl sonuna kadar %28’e inebileceğini öngördü. Açıklama sonrası TL üzerindeki baskı hafifledi, tahvil faizlerinde düşüş yaşandı.

MB’nın bu saatten sonra atacağı her adım son derece önemli.

Zira piyasalarda istenen güven bir türlü sağlanabilmiş değil.

Sürekli bir dalgalanma söz konusu ve sıkıntılı süreç devam ediyor. 

Bayram ikramiyesinin de sözüm ona yüzde 25 artış ile 4000 TL olması da fakir-fukara-guraba açısından son derece üzüntü veren bir başka tablo bayram öncesi. 

02 Şubat ABD Başkanı Trump, Kanada ve Meksika’dan ithalata %25, Çin’den ithalata ise %10 ek gümrük vergisi getirildiğini duyurdu. Trump’dan Ticaret Savaşlarını tetikleyen bu hamle küresel ticaret savaşlarını alevlendirerek piyasalarda dalgalanmalara ve ABD borsalarında sert düşüşlere neden oldu.

Genelde ABD’de yaşanan kasırgalara kadınların isimleri verilir ama bu kez sanırım bundan sonrası için ABD Başkanı Trump’ın ismini vermek gerekiyor tüm ekonomik dalgalanmalara ve krizlere.

Her şeyi yerli yerinden eden herkesi yok sayan megolamani dolu tavırlar. 

03 Şubat TÜİK, ocak ayı enflasyonunu aylık %5,03, yıllık %42,12 olarak açıkladı. Enflasyondaki gerileme, faiz indirimi beklentilerini artırdı. Aynı gün Eurostat, Euro Bölgesi enflasyonunun %2,5’e, çekirdek enflasyonun ise %2,7’ye yükseldiğini duyurdu. Bu haberle ECB’nin faiz indirimi ihtimali azaldı, Euro güç kazandı.

Türkiye’nin temel sorunu faizler biliyorsunuz.

Ne yaparsanız yapın bu gerçekle bu ülkede Zengin daha zengin, fakir daha da fakirleşiyor.

Sanırım gerçek amaçta bu olsa gerek. 

04 Şubat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin SGK’ya olan borcunun 162 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı ve borçların ödenmesi çağrısında bulundu. Açıklama, yerel yönetimlerin mali durumu yeniden tartışmaya açtı.

06 Şubat – TCMB, politika faizini 250 baz puan indirerek %42,5’e çekti. Karar sonrası TL dalgalanırken, Borsa İstanbul yükselişe geçti. Aynı gün, İngiltere Merkez Bankası (BoE) faizleri %4,50’ye indirdi. Sterlin üzerinde baskı oluştu, Avrupa borsalarında karışık seyir izlendi.

Borsa meselesine girmiyorum bile…

Ne kadar enteresan değil mi?

Merkez Bankalarının faiz indirim yarışı.

Önce düşürüp kazandılar.

Sonra yükseltip kazanmaya devam ettiler.

Şimdi yeniden tahteravalli gibi. 

İnerken de çıkanken de birileri sürekli kazanıyor, ama ülke fakirleşiyor. 

07 Şubat – TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini %21’den %24’e yükseltti. Açıklama sonrası faiz indirimi beklentileri zayıflarken, TL üzerindeki baskı arttı. Aynı gün ABD’de tarım dışı istihdam 143 bin kişi artarak beklentilerin altında kaldı, işsizlik oranı %4,0 oldu. Dolar zayıfladı, ABD borsalarında dalgalanma yaşandı.

Bu ülkede ne zaman hangi tahmin tuttu bilmiyorum.

Ama son dönemde hiçbirinin tuttuğunu görmedik maalesef…

11-12 Şubat Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimi konusunda acele edilmeyeceğini ve enflasyonun %2 hedefine yaklaştığını belirtti. Dolar güç kazandı, hisse senetleri baskılandı. ABD’de enflasyon ocakta beklentileri aşarak yıllık %3,0, çekirdek enflasyon %3,3 olarak açıklandı. ABD tahvil getirileri yükselirken, küresel risk iştahı azaldı.

ABD’de Trump’ın sert tavırları, radikal çıkışları ülkeye ve ekonomisine önemli kazanımlar getirirken diğer ülkelerle de arayı açmaya başladı. 

14 Şubat – BDDK, ihtiyaç kredileri vade sınırlarını güncelleyerek 50 bin TL’den 125 bin TL’ye çıkardı. Bu karar ile Tüketicilerin borçlanma imkânı görece genişledi.

16 Şubat – SGK, Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen çalışan annelere bakıcı desteğini 325 eurodan 510 euroya yükseltti. Destek artışı, kadın istihdamını teşvik edecek bir adım olarak değerlendirildi.

17 Şubat – Hazine ve Maliye Bakanlığı, ocakta merkezi yönetim bütçesinin 139,3 milyar TL açık verdiğini açıkladı. Bütçe açığındaki artış, kur ve faiz piyasalarında dalgalanmalara neden oldu. Aynı gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İşbaşı Eğitim Programlarına katılan meslek lisesi mezunlarının harçlığını %30 artırarak 28.736 TL’ye yükseltti.

20 Şubat – BDDK verilerine göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki düşüş 46 milyar TL’yi aştı. KKM’nin 966 milyar TL’den 919,6 milyar TL’ye gerilemesi, TL’ye olan güvenin arttığı yorumlarına yol açtı.

Bakar mısınız?

Bu ülke daha başka nasıl yolunacak?

Sağ cebinden çıkartıyor dövize yatırıyor.

Sol cebinden çıkartıyor Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabına yatırıyor.

Sürekli kazanmaya devam ediyor birileri. 

Aradaki kar-zarar dengesinde zararı ödeyen, faturanın çıktığı kesim ise dar gelirli ve yoksullar oluyor hep nedense. 

21 Şubat – SPK, Borsa İstanbul’da yaşanan sert düşüş sonrası olağanüstü fiyat hareketlerine yönelik inceleme başlattı. Açıklama sonrası piyasalarda volatilite azaldı. Aynı gün, dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası Bybit’e yapılan siber saldırı, 1,4 milyar dolarlık zararla tarihin en büyük kripto hack olayı olarak kayda geçti.

Alın size acı bir gerçek daha.

Zaten yoktu.

Tümden yok oldu.

Tarihin en büyük kripto vurgunu!

Bu işi tezgahlayan aynı akıl değil mi sizce de?!...

24 Şubat – Gram altın fiyatı tarihi rekorla 3.460 TL seviyesine ulaştı. Altın fiyatlarındaki rekor artış, yatırımcıların güvenli liman arayışını artırarak altına yönelmelerine neden oldu. Aynı gün İSO, imalat sanayinde ocak ayı görünümünün büyük ölçüde korunduğunu, ancak talepte hafif bir iyileşme yaşandığını açıkladı. Bu toparlanma, büyüme beklentilerini destekledi.

28 Şubat – TÜRK-İŞ, açlık sınırını 23.324 TL, yoksulluk sınırını 75.973 TL olarak duyurdu. 

Açıklama, asgari ücretin yetersizliği tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. 

Aynı gün OECD, Türkiye’nin %3,2 büyüme oranıyla en hızlı gelişen ekonomiler arasında olduğunu açıkladı.  

Bu olumlu veri, yatırımcı güvenini pekiştirdi.

HANGİ NOKTADAYIZ?
İşte asıl geldik zurnanın zurt dediği yere.

Son Diploma kararı ve gözaltına alınan gazetecilerle ilgili durum konumunu farklı bir noktaya taşıyor ülkenin. 

Aslında zaman zaman bu köşede yazıyorum ama yine ve yeniden yazmakta fayda var sanırım.

Zira herkesin gözünü, kulağını kapatıp, aptala yattığı bir dönemde bunları dillendirmek daha da elzem bir durum.

Asgari ücret 22.104 TL

Açlık sınırı 23.324 TL

Yoksulluk sınırı 75.973 TL

Asgari ücret, Açlık sınırının altında kalmış durumda.

Yoksulluk sınırı olan 75.973 TL’ye ulaşmak için ise bir eve en az 3.5 asgari ücretin girmesi gerekiyor.

Mümkün mü?

Mucize olması gerekiyor.

Çoğu evde en iyi ihtimalle iki kişinin çalışması bile mümkün değil.

Diyelim ki iki kişi de asgari ücretli.

O halde Açlık Sınırı barajı kıt kanaat geçiliyor.

Peki Yoksulluk sınırı mı?

Sanırım o şu andaki tablo içerisinde mümkün bile görülmüyor.

Yeni Asgari Ücret ile ilgili düzenleme, ara zam falan konuşuluyor ama sanırım pek kimsenin umudu yok gibi bu yeni söylentilere dair.

Eeeee…

Ne de olsa seçim falan da yok kapıda.

Niye böyle bir hamle ile fakir, fukara, guraba hem de Ramazan da sevindirilsin!...

Yoksul millet kalkındırılsın.

Şükreden bir toplum yerine, sorgulayan bir toplum oluşturulsun?!...

Zaten yüzde 10’luk kesimin ve son çeyrekte belli bir siyasi görüşe hizmet edenlerin tuzu kuru nasıl olsa…

Enflasyon masalı ile uyutmaya devam…