Peşinen şunu kabul etmek lazım;
Sağcısıyla solcusuyla, şucusuylabucusuyla Pınarbaşı seçimleri tam bir sınav oldu…
Yani hepsi kendini bir test etti!
Klasik bir söz olacak ama inan kazanan sağduyu oldu!
Hem de Cumhur İttifakı’nın sahip olduğu onca devlet, belediye ve diğer sivil toplum örgütlerinin desteğine rağmen…
Demek ki neymiş?
1-Haksız olmayacaksın
2-Vatandaşla zıtlaşmayacaksın!
Vatandaş taa 2019’den beri Deniz Yağan’ın seçimi kazandığına ve iki dönemdir mağdur edildiğine inanıyordu…
Hele hele son seçimlerde kazandığı seçimin bağıra bağıra elinden alındığına inanıyordu…
Yoksa iş sağcı-solcu meselesinden ibaret olmuş olsaydı Cumhur İttifakı (ve sonradan oluşturduğu tam kadro ittifakla!) kesinlikle seçimleri farkla kazanırdı…
Ama sağcısıyla solcusuyla vatandaşın büyük bir bölümü Deniz Yağan’ın mağdur edildiği kanaatindeydi…
Bir de Menduh Uzunluoğlu ve ekibi Pınarbaşı’nda çok yıpranmıştı! En önemli gerekçelerinden biri de buydu…
Tamamen işin özü bu…Gerisi teferruat…
Şimdi gelelim Pınarbaşı seçimlerinin analizine…
Önce kimler kaybetti?
Tabii işe bire bir ve doğrudan doğruya baktığımız takdirde birinci kaybeden Menduh Uzunluoğlu…
Sayın Uzunluoğlu artık belediye başkanı değil…Hayatında yeni bir dönem başlıyor… Kendisine özel hayatında başarılar diliyorum…
İkinci kaybeden ise şüphesiz MHP Milletvekili Baki Ersoy! MHP İl Başkanı Seyit Demirezen ve MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir değil de niye Baki Ersoy? Çünkü Baki Ersoy tıpkı (Belki de daha fazla) Sarıoğlan, Sarız ve Bünyan gibi Pınarbaşı’ya asıldı!
Maddi-manevi gece-gündüz demeden koşturdu!
31 Mart gecesi o çıkışıyla seçimin tekrarlanmasının yolunu açan, yani maçı uzatmalara taşıyan da zaten Baki Ersoy’du! Yoksa maç o akşam bitmişti… O nedenle kimse Baki Ersoy’a çalışmadı diyemez! Tam tersi kazanmak için parçalandı diyebilir! Ama sonunda kaybetti mi? Evet kaybetti!
Kaybeden ikinci derecedeki isim MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir mi? Evet! İsmail Özdemir! Ama Baki Ersoy kadar asıldı mı? Hayır, asılmadı! Sarız, Bünyan ve Sarıoğlan’a nazaran Pınarbaşı için gayret gösteri mi? Evet gösterdi! Ama Baki Ersoy’un gayretiyle mukayese edilir mi? Tabii ki edilemez!
Bir başka kaybeden isim kim? Tabii ki MHP İl Başkanı Seyit Demirezen… Aslında siyaseten bakacak olursak MenduhUzunluoğlu’ndan sonra ikinci kaybeden isim MHP İl Başkanı Seyit Demirezen olarak kabul edilmeli… Çünkü Sayın Demirezen, Genel Başkanını temsil ediyor ama Seyit Demirezen, siyaseten “esas sorumlu kişi” konumuyla hiçbir zaman tam anlamıyla “topa girmediği” için eminim ki kendisine ikinci kaybeden kişi rolünü de üstlenmez! O görev diğer kazanılan ve kaybedilen belediyelerde olduğu gibi hep Baki Ersoy’a ihale etti… Ama Seyit Demirezen bu “sorumluluktan” yumuşak kaçış yapsa da başta memleketi Tomarza’da seçimin kaybedilmesinden tutunda Sarız ve Pınarbaşı’na kadar hepsi parti il başkanı sıfatıyla onu bağlar… MHP ilçe Başkanı Kadir Akbaş ve AK Parti ilçe Başkanı Ahmet Çalışkan içinde başarılı oldular denebilir mi? Mümkün değil! Niye sonuç ortada! Hele hele seçimi kazanan CHP İlçe Başkanı Eser Çetinkaya’nın performansıyla hiç mi hiç mukayese edilemez! Yani demem o ki MHP İl Başkanı Seyit Demirezen, Pınarbaşı ilçe Başkanı Kadir Akbaş ve gecikmeli de olsa Sarız İlçe Başkanı Nurullah Tapan’ın durumları gözden geçirilecek gibi me geliyor… Sarız’ın durumu 31 Mart sonrası niye masaya yatırılmadı? 2 Haziran’a ertelenen Pınarbaşı seçim sonucu da belli olsun da ondan sonra dendiği için… Sarız ilçe seçimleri ele aldığında şüphesiz parti içi analiz çok daha farklı boyutlar da olabilir…
AK PARTİ CEPHESİNDE
KİMLER KAYBETTİ?
Gönül rahatlığıyla AK Parti cephesinin birinci sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç olarak ifade edilebilir… Olaya sadece Cumhur İttifakı gereği diye bakmamak lazım! Pınarbaşı ilçesi aynı zamanda Memduh Büykkılıç’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı hizmet alanı içinde yeralıyor… Oradan gelecek Belediye Başkanı ve Belediye Meclis üyeleri kendi Büyükşehir Belediye Meclis üye yapısını etkileyeceği gibi, hizmet alanı bakımından da doğrudan doğruya Büyükkılıç’ı bağlıyor…Zaten 31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 38 oy oranıyla seçilmiş olması da büyük bir yıkımdı! Yüzde 38’in ne kadarı MHP’nin ne kadarı kendilerine destek veren irili-ufaklı diğer partilerin, tek tek analiz ederseniz şüphesiz yüzde 20 oranında oy alan Yeniden Refah Partisi birinci parti olarak karşımıza çıkıyor… Tabii YRP’de ne bunun bilincinde ne de “Hiçbir parti övünmesin, birinci parti biziz!” diye Kayseri kamuoyunun karşısına çıkıp hava atmıyor!
Siyasi boyutu ise elbette AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm’ü bağlar…
Fatih Üzüm için hem Kayseri genelinde partisinin uğradığı büyük oy kaybı hem Bünyan’ın MHP’ye geçmesi hem de Sarız, Pınarbaşı, Akkışla ve Felahiye ile Tomarza seçimlerinin kaybedilmesi hiç de iyi bir karine oluşturmadı… Kazandığı Yahyalı, Yeşilhisar, Develi’de öyle çok öğünülecek bir seçim sonucu değil yani! Yani anlayacağınız AK Parti hem 31 Mart yerel seçimlerinde hem de Cumhur İttifakı’nın ortağı Pınarbaşı seçimlerinin kaybedilmesi fatura edilir gibime geliyor…
Fatura sadece Memduh Büyükkılıç ve Fatih Üzüm’e mi çıkar? Değil elbette! Köyleri havale ettikleri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy’a çıkmaz mı? Çıkar elbette! Her ne kadar çok fazla asılmasa da Şaban Çopuroğlu ve hemen hemen hiç görünmese de Murat Cahit Cıngı’yı da bağlar mı? Onlara çok fazla fatura kesileceğini sanmıyorum…Onların adını pek fazla telaffuz eden yok! Bazen pek fazla ortada görünmemekte fatura paylaşımında size az bedel çıkarılmasına neden oluyor… Peki Ayşe Böhürler ve Hulusi Akar’a fatura çıkar mı? Seçime bir hafta her ikisi de şöyle bir boy gösterisinde bulundu… Amaçları hem Memduh Büyükkılıç’ı tekrar seçilmesi nedeniyle kutlamak hem de Pınarbaşı yöresinde şöyle bir boy gösterisinde bulunmaktı… O nedenle onlara da pek fazla fatura kesileceğini sanmıyorum… Ancak topyekün bir başarısızlık faturası çıkarılacaksa o fatura onları da kapsar elbette! Gelelim Bakan Özhaseki’ye… Aslında Bakan Özhaseki, hem yerel seçimlere hem de Pınarbaşı seçimine pek fazla bulaşmamak için ağırlıklı olarak deprem bölgelerine yoğunlaştı… Tüm programlarını deprem bölgeleri üzerine kurguladı… Hatta yüzde 38’lik bir oyla tekrar seçilen Büyükkılıç’a yaptığı nezaket ziyareti adeta, “Ben sana tekrar aday olma demedim mi? Olursan işte böyle yüzde 38 ile seçilir kalırsın!” der gibi bir hava vermişti… Tabii bu tamamen bir yorum… Sonuç itibariyle Kayseri, il ve ilçe yönetimleriyle belediye başkanlarıyla, milletvekilleriyle, bakanıyla başarısız bir profil ortaya koydu! Tabii tüm başarısızlığı yukarıda saydığım kişi ve organlara yüklemek biraz haksızlık olarak kabul edilebilir, AK Parti’nin Türkiye genelindeki başarısız konumundan pek fazla görmemek lazım…
SERVET KANTEKİN, BBP
VE DİĞER DESTEK VERENLERİN
DURUMUNU NASIL YORUMLAMALI?
31 Mart yerel seçimlerinde CHP adayı Deniz Yağan 5 bin 082, rakibi MHP adayı Menduh Uzunluoğlu’da 4 bin 758 oy almıştı… DEVA Partisi adayı Fazıl Demircioğlu 1.721, Milli Yol Partisi adayı Servet Kantekin’de 1.617 oy almıştı…
DEVA Partisi adayı Demircioğlu çekilmeyeceğini ve hiçbir adaya da destek vermeyeceğini, tekrar aday olacağını duyurmuştu… Pazar günkü seçim de 145 oy aldı… Muhtemelen oylarının büyük bir bölümü Deniz Yağan’a gitti… Düzenlenen basın toplantısında Milli Yol Partisi adaylığından vazgeçip MenduhUzunluoğlu’nu destekleyeceğini açıkladı… 31 Mart seçimlerinde aldığı 1.617 oyun pek fazla Uzunluoğlu’na aktığı söylenemez… Servet Kantekin’e çok umut bağlamıştı bir kaybeden de Servet Kantekin oldu… 31 Mart’ta ona oy verenler sağduyuya kulak verdi…
BBP İl Başkanı Erkan Demirci de MHP’lilerle yaptıkları ortak basın toplantısında 31 Mart seçimlerinde 669 oy alan Pınarbaşı Belediye Başkan adayları Hayrettin Uslu’yu geri çektiklerini ve MenduhUzunluoğlu’nu destekleyeceklerini açıklamıştı… Hayrettin Uslu’nun de geri çekilmesi kazanmaya yetmedi… Dolayısıyla BBP İl Başkanı Erkan Demirci ve Pınarbaşı adaylığından gönülsüz olarak çektikleri Hayrettin Uslu pazar günkü seçimde kaybedenler safına katıldı…
İYİ PARTİ VE DURSUN
ATAŞ’IN DURUMU…
En dramatik vaka İYİ Parti’de yaşanıyor dense yeridir…
İki dönem Pınarbaşı Belediye Başkanlığı yapan ve halen İYİ Parti Milletvekili olan Dursun Ataş’ın kendisinden sonra yapılan Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçimlerindeki tavrı başlı başına bir analizi gerektiriyor…
Hem 2019 hem 31 Mart hem de 2 Haziran tarihinde tekrarlanan seçimler tek tek masaya yatırılarak enine boyuna analiz edilmeli…
Dursun Ataş ve İYİ Parti 2019 yerel seçimlerinde 3 bin 741 oy alan Cuma Sağlam’ı kazanmak için mi kaybetmek için mi cepheye sürdü? 2019’u geride bıraktık, 31 Mart yerel seçimlerinde partisinin adayı olan Metin Kılıçaslan’ı desteklemek için bir kez olsun Pınarbaşı’na gitmedi… Bir gün olsun Metin Kılıçaslan’ın yanında görünmedi… 31 Mart seçimlerini de geçtik, tekrarlanan 2 Haziran seçimlerinde de benzer tavrını İSTİKRARLI bir şekilde sürdürdü… Sadece Pazar günü eşiyle birlikte oy kullanmak için memleketi Pınarbaşı’na gitti… Seçimin yenilenmesi için parti temsilcileri Feyzullah Taşkın niye imza verdi? Niye seçimin tekrarlanmasını istediler? Seçimi kazanamasalar bile oy oranını arttırırlar ve belki de belediye meclisinde temsil edilirler diye seçimin tekrarlanmasını istemeleri gayet doğal değil mi? Ama ne ilginçtir ki ne o partinin eski belediye başkanı ve milletvekili Dursun Ataş ne de o partinin çiçeği burnunda yeni Genel İdari Kurulu Üyesi Kazım Yücel Pınarbaşı ilçe sınırlarına ayak basmadı! Geleceği açıklanan partilerinin Genel Başkanı MusavvatDercişoğlu’nun da gelmemesi için programını iptal ettirdiler ve sonra ne oldu? Adayları Metin Kılıçarslan ancak 57 oy alabildi… 57 oy Yeniden Refah Partisi adayı Nizamettin Akça’dan çok daha düşük… Akça 91 oy aldı… Yazık! Metin Kılıçaslan, o ilçe de iki dönem belediye başkanlığı yapan ve halen milletvekili olan Dursun Ataş’ın partisinin adayı olarak sadece 57 oy alabildi… Bunu nasıl yorumlamalı? Dursun Ataş’ın Pınarbaşı da siyasi gücünün bittiğine mi? Yoksa Milletvekili Dursun Ataş ve Genel İdare Kurulu Üyesi Kazım Yücel’in bir başka adaya “angaje” olduğuna mı? Sizce hangi şık doğru olabilir? Bir siyasi parti kazanamayacaksa bile oy oranını arttırır ve belediye meclis üyeliği elde eder… O yok, bu yok! Acaba niye?
Bir kaybeden de Oktay Barış… Oktay Barış S.S.Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi… Oktay Barış o yörenin insanı… O da MHP adayı Menduh Uzunluoğlu’na kazandırabilmek için seferber oldu… Olabilir! Siyaset yapıyor! Bu noktaya kadar seferber olmasını normal karşılıyorum… Nereye kadar? Her türlü siyasi görüşe sahip 80 bin çiftçinin ortağı olduğu Pancar Kooperatifi ve Kooperatif Başkanı Hüseyin Akay’ı oralara sürükleyene dek… Pazar günü ortaya çıkan sonuçla hem Oktay Barış kaybetti hem de oralara sürüklediği Başkan Hüseyin Akay kaybetti… Aslında Deniz Yağan, büyük bir cepheye karşı seçimi kazandı… Yarın da kazananları yazacağım…
