Bu haftanın siyasi gündeminin ana omurgası belli.
Cumhurbaşkanı ile CHP Genel Başkanı ve Türkiye siyasetinin birinci partisinin genel başkanı Özgür Özel’in görüşmesi…
Geçtiğimiz hafta içinde bu konu, yazılı ve görsel medyada alabildiğince tartışıldı.
Görüşmeli, görüşmemeli…
Görüşmeli, görüşmemeli…
Abi, papatya falına mı bakıyoruz yahu…
Eğer şu anda Türkiye’nin birinci partisi durumunda olan partinin lideri olarak Özgür Özel, nerede olursa olsun görüşmeye gittiğinde, nasıl davranacağını bilemiyor ve kendini de ezdirecekse, bugünden tezi yok, o makamı bırakıp gitsin.
XXX
Bir parti; “Yok birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız” diyorsa, öteki parti de “Ama biz de Türkiye İş Bankasıyız” diye karşılık verebilmeli…
Yani, demem o ki, Osmanlı Bankası olabilirsin, ama biz de İş Bankası olmanın gururunu yaşıyoruz. (Buradaki ironiye dikkat ediniz)
Elbette CHP Genel Başkanı, AKP Genel Başkanına değil, Cumhurbaşkanını ziyarete gidecektir. Bunun için gitmeli ya da gitmemeli diye papatya falına bakmanın gereği hiç yok.
Hatta görüşmenin nerede yapılacağının da önemi yok…
Önemli olan şu; gittiğinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, öncelikle oturma düzeninde eşit durumda olduğunu gösterecek şekilde oturmalı. Meclisteki çay davetinde olduğu gibi oturmayı başından reddetmeli ve hatta gitmeden oturma düzeni hakkında karşı tarafı uyarmalı.
XXX
Gelelim görüşme aşamasına…
İktidar kanadının olası davranışı beni asla ilgilendirmiyor. Ben konuyu CHP açısından irdeleyeceğim…
Bu aşamada İktidar, yani yürütme; görüşme sırasında “Anayasa değişikliği” teklifi dosyasını, hafifçe Özgür Özel’in önüne sürecektir.
İşte bu noktada Özgür Özel; “Sizden öncelikle mevcut anayasaya tam anlamıyla uyulması gereğini bekliyoruz. Hele mevcuda bir uyun” diyerek, önüne sürülen dosyayı gayet kibar ve edebi dairesinde karşı tarafın önüne doğru geri iade etmek olmalıdır.
Ve ardında, dikkatlice hazırlanmış, hiç eksiği olmayan ülke sorunlarını içeren klasörü bu kez karşı tarafın önüne sürerek, “Bizim talebimiz bunlardır. Eğer isteniyorsa bu taleplerimiz doğrultusunda karşılıklı görüşmeye ve görüşmelerimizin de şeffaf bir şekilde yapılmasında yana hazır” denmelidir.
Özetle söylemek gerekirse, ülkenin sorunlarını ve çözümlerinin ne olduğunu, kadrolarının bu sorunları çözmeye liyakatli olduğunu, karşındakilere apaçık anlatmalı ve ortaya koymalıdır.
XXX
Siyaset; asla ve kat’a zayıflık kaldırmaz…
Siyasette inatla hiçbir yere varılmaz, çözüm odaklı olmak gerekir.
Siyasetin neresinde olursanız olun, bugün için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geleceği ile ilgili doğru kararlar almak ve uygulamak yolunda atılacak adımlardan olmalı adımlarınız.
Hiçbir konu yoktur ki, tartışılmadan ve ortak akılla ortak noktayı bulmadan doğruya ulaşmak mümkün olsun.
Ve daha da önemlisi, artık millet, her şeyin göz önünde ve şeffaf bir şekilde yapılmasından yanadır.
Beklenti, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, görüşme çıkışında konuşulanları en azami şekilde milletin bilgisine sunmasıdır.
Bu düşüncelerle, bu hafta içinde yapılacak görüşmeyi umutla ve heyecanla, papatya falına bakmadan bekliyoruz…
