NEBAHAT ERDOĞAN


ÖZGÜRLÜĞE GİDEN İLK ADIM…

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta coşku ile kutlandı. Bilindiği üzere Milli Bayramlarımızın üzerine gölge düşmüş, sönük bir şekilde kutlanmaya başlanmış olsa da… Armağan edilen bu bayram gençlerimizdeki ışıltıyı, aydınlık bir gelecek umudunu zirveye taşıdı. Kanlı geçmişiyle tarih yazılmış olan ülkemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarınıve şehitlerimizi o tarihleri yad etmek, bizim için büyük anlam ifade ediyor. 19 Mayıs 1919 Türkiye tarihi için çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bağımsızlığın ateşi 106 yıl önce yandı. Karanlıktan aydınlığa geçişin gururu. İşgal altında olan ülkemizin kurtuluşa attığı ilk adım. İstanbul’dan Bandırma vapuru ile gittiği, Samsun’da Milli Mücadeleyi başlattığı, olağan üstü bir gündür 19 Mayıs 1919…


19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta coşku ile kutlandı.

Bilindiği üzere Milli Bayramlarımızın üzerine gölge düşmüş, sönük bir şekilde kutlanmaya başlanmış olsa da…

Armağan edilen bu bayram gençlerimizdeki ışıltıyı, aydınlık bir gelecek umudunu zirveye taşıdı. 

Şanlı geçmişiyle tarih yazılmış olan ülkemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarınıve şehitlerimizi o tarihleri yad etmek, bizim için büyük anlam ifade ediyor.

19 Mayıs 1919 Türkiye tarihi için çok önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Bağımsızlığın ateşi 106 yıl önce yandı.

Karanlıktan aydınlığa geçişin gururu.

İşgal altında olan ülkemizin kurtuluşa attığı ilk adım.

İstanbul’dan Bandırma vapuru ile gittiği, Samsun’da Milli Mücadeleyi başlattığı, olağan üstü bir gündür 19 Mayıs 1919…

ATATÜRK’ÜN GENÇLERE ÖĞÜTLERİ…

Osmanlı Devleti, Balkan Savaşı yenilgisinden sonra, 28 Temmuz 1914 Birinci Dünya Savaşından sonra, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması ile kötü şartlar altında bir yaşam mücadelesi başlamıştı.

Ağır kayıplar veren Osmanlı İmparatorluğu’nun, toprakları da parçalanmıştı.

Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere dört imparatorluğun yıkılmasına ve dört büyük hanedanın çökmesine neden olmuş bir savaştı.

Mustafa Kemal Atatürk 20 Ocak 1915’te “Arkadaşlarım muharebe cephelerinde ateş hatlarında bulunurken ben Sofya’da askeri ataşelik yapamam”diyerek, 3’üncü kolorduya bağlı olarak Tekirdağ’da teşkil edilecek 19’uncu Tümen Komutanlığına ataması yapılmıştı.

19’uncu Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı,

Gelibolu’da düşman saldırılarını karşı başarı, 

Anafartalar Kahramanı,

1916’da Doğu Cephesine Kolordu Komutanı olarak atandı ve generalliğe yükseldi.

Conkbayırı’nda savaştan kaçmak isteyen askerlerine;

Düşmandan kaçılmaz 

“Cephanen yoksa süngün var” diyerek cesaret örneği göstermiş bir lider ve Conkbayırı kurtarıldı.

1917 Hicaz ve Kuvve-i Seferiye komutanlığına atanmışgörevi gereği Şam ve Sina bölgesinde incelemelerde bulunmuştur.

Yine 1917 yılında Güney Cephesinde bulunan, General Falkenhein’le anlaşmazlığa düşmesi sonucunda 1917 Ekim başında 7’nci Ordu Komutanlığından istifa etmiş,

9 Ekim 1917 Diyarbakır’da bulunan 2’nci Ordu Komutanlığına ataması yapılmış, fakat Mustafa Kemal Atatürk bu atamayı kabul etmemiş, bir süre izinli sayıldıktan sonra,

7 Kasım 1917’de Halep’ten İstanbul’a genelKarargahta görevlendirilmiş,

7 Ağustos 1918’ de 7’nci orduya tekrar komutan olarak ataması yapılmış,

İngiliz birlikleri, büyük kuvvetlerle Filistin cephesine genel taarruzu başlatmış, 8’nci ordunun yarılması üzerine 4 ve 7’nci ordu birlikleri çekilmek zorunda kalmışlardır.

26 Ekim 1918’de 7’nci ordu üzerine tekrar taarruza geçen ingiliz kuvvetleri Halep’in kuzeyinde durdurulmuş ve düşmanın bu hattı geçmesi engellenmişti.

7 Kasım’da Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığının kaldırılması üzerine, Mustafa Kemal Atatürk yenilgi yüzü görmeyen komutan olarak 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldiğinde boğazdaki işgal donanmasını görüp “Geldikleri gibi giderler” sözüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını dile getirdi.

İnancını hiçbir zaman kaybetmeyen Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a adım atmasıyla, kurtuluş meşalesini yakmış oldu.

Bugünde zor günlerden geçiyoruz, ama umut her zaman var.

Baskıların gençlerimizi yıldırmayacağını, aydınlık bir gelecek ve demokratik bir ülke için Atatürk İlke ve İnkılaplarından vaz geçmeyeceklerdir.

Var oluş mücadelesini kazanıp, karanlıktan aydınlığa çıkmak için her zaman demokrasiden yana mücadelemiz devam edecek.

Tüm yurtta coşku ile kutladığımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında, gençlerimizin daha kararlı, daha inançlı ve geçmişine sahip çıkan bireyler olarak gördük,

Atatürk “Bütün ümidim gençliktedir”sözünü boşuna söylememiş.

“Ey Türk Gençliği... Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur” diyerek ülkenin bağımsızlığını gençlere emanet etmişti…

Bu emanete sonsuza dek sahip çıkacaklarından hiç kuşkumuz yok.

Hangi tarihe baksanız ülkemizin, dört bir yanı savaş altında iken, yeni bir devlet kurmak için çok kayıplar verilmiş, bağımsız bir ülke yaratmak için de asla emellerinden vaz geçmemiştir.

Şimdi yetişen bu gençlik, o gün olduğu gibi emellerinden vaz geçmeyecektir.  Türkiye tarihinin gençlerimizde yarattığı bağımsızlık ve demokrasi duygusu içerinde her zaman mücadeleci ruhlarıyla ilelebet gidecekler.

Kafanızdaki soru işaretleri asla sizleri yanıltmasın, 

Eğer öyle bir kuşkuya düşecek olursanız; 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve Cumhuriyet Bayramlarımız Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere en güzel cevabıdır.

“Gençler, haksızlıklar karşısında doğru bildiğini söyleyecek korkmayacak, susmayacak yeri geldiğinde ‘Geldikleri gibi giderler’’ diyen Atatürk gibi en doğru sözü söyleyebilecektir.