KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 04.03.2025 12:34

OTO ALT GEÇİTLERİ...

Facebook Twitter Linked-in

Biliyor musunuz, bilemem… Neredeyse, “Üç yüz altmış derece” ya da “U” dönüşlü oto alt geçitlerinden kaza haberleri gelir. Bunu, koruyucu boru bariyerlerden de görebilirsiniz. Çok ezilirse değiştirirler, hasar az ise hemen boyarlar.

**

Unutulmasın, kazaların çoğu, “merkez kaç kuvveti” etkisi altında olur. Belirli bir hızın üzerinde girerseniz, sürüş hakimiyetini kaybeder, toslarsınız. Bu bir doğa yasası olup mahkemenin, Anayasa Mahkemesi’nin ilgi alanına girmez. 

***

Mesela, belediye otobüsü ile viraja girdiğinizde, ne kadar hızlı girdiğinizi, dönüş yönünün aksine hareketiniz gösterir siz. Sağa, sola kayarsınız. İşte bu, sözünü ettiğimiz kuvvetin sonucu.

***

Allah’tan, kazalar maddi hasarlı oluyor; unutmayalım can kaybı da mukadderdir. Zincirleme kaza olursa da hiç şaşırmayın. Yine unutmayalım, kazaya uğrayanlardan birisi de biz olabiliriz.

***

Bu geçitlerde kaza neden oluyor?

***

Bunu hemen, sadece, “aşırı hıza” bağlarsak ve günah keçisi olarak “aşırı hızı” gösterirsek, kaynaktaki sorunu “kamufle” etmiş ya da görmezlikten gelmiş oluruz.  Zira, bir buzlanmada özellikle “gizli buzlanma” ya da yola kaygan bir madde dökülmesinde, hız limitinde gitseniz dahi aracınızın kontrolden çıkması kaçınılmazdır... O nedele, çok dikkatli girmek lazım, her türlü viraja.

***

Asıl sebebi belli, yolun yani geçitlerin fiziki yapısı “mühendislik normlarına” uygun değil... Buna, “yol geometrisine” uygunsuzluk da diyebilirsiniz. Bu nedenle, 30 kilometre saat azami hız ve bisiklet giremez gibi uyarı levhaları kondu, geçit girişlerine.  Sonuçta, bir zorunluluk karşısında kondu bu uyarı levhaları.

***

Sıkı durun; geçitler ulaşıma açıldığında, 50 km/h uyarı levhası vardı. Çok iyi anımsıyorum. Bu kavis için bu hız yüksek, düşürün, demiştim. 40 km/h’e düşürdüler. Yine “olmaz!”, dedim bu sefer 30 km/h’e çektiler. 

***

Yine hiç unutmam, Başkan Özhaseki’ye bir davetiye yollamıştım köşemde. “Sayın Başkan, aracı siz kullanın, yanınıza ben oturacağım, emniyet kemerini takacağım; ama siz takmayacaksınız, 50 km/h hızla viraja girelim bakınız ne oluyor?” demiştim. Bu uyarılarımdan sonra, 30 km/h hıza çektiler. Bir de, projeye uyguluğunu kanıtlamak için, İngilizce bir broşür gönderdiler. 

***

Deme ki, ellerinde, Türkçe bir proje yokmuş. En azından, sonradan konan bilgi/uyarı levhaları konma ihtiyacı bile iddia mı doğrular. Öyle ya, ne gerek vardı bu uyarılara.

***

Yıllar önce yine bir başka vesile ile, “yol geometrisi” kavramını hatırlatmıştım ilgililere. Aldığım cevap, oldukça küçümser bir eda ile, “yol geometrisinin ne olduğunu senden iyi biliriz, hem sen, hiç Avrupa gördün mü?” olmuştu.

***

Öyle ya, elektrik mühendisiydik, “yoldan” ne anlardık, ki anlayanların eserleri ortada, ayrıca; Avrupa da görmemiştik... Vallahi, dokuz yıla yakın Sanayi Odası’nda da görev yaptım, “ağa kesesinden” bir Avrupa seyahati bile kısmet olmamıştı.

***

Ziya Paşa; “Bî baht olanın bağrına bir katresi düşmez,/ Bâran yerine dürr-i güher  yağsa semadan” dizelerini belli ki benim gibiler için söylemiş... Paşa diyor ki, “Gökten şiddetli yağmur yerine inci tanesi yağsa, bahtsızın, bağrına bir tanesi bile düşmez”.

***

Gelelim mevzu hutbemize: Fazla tevazuunun zillete dönüşmesinden korkarım ve tam bu noktada, öleceğimi bilsem bile, “kuyruğumu dik tutarım”. Zira, her şeyime laf söyletirim ama “mühendisliğime” toz kondurmam ve bu konuda da tevazu falan da göstermem. 

***

Yine söylüyorum ve iddia ediyorum: Alt geçitle ve üst geçitlerin yan yollarla bağlantıları, “mühendislik normlarına” ya da “yol geometrisine” uygun değildir. Nokta... 

***

Kanıtı mı? Yukarıda görünen ikisini söyledim.  Evet. O dubalar, uyarı levhaları neden kondu; neden konma ihtiyacı hissedildi acaba?

***

Niyetim, kimseyi suçlamak ya da suçlu tespitine yardımcı olmak falan değil... Niyetim, sorunun kaynağını göstermek ve önlemlerin ona göre alınmasına yardımcı olmak...

***

Allah, daha da beterini göstermesin. Dedim ya, kazaya maruz kalan bizler de olabiliriz... Zira, o geçitlerde kaza olma ihtimali oldukça yüksek.

 

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —