KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 11.04.2025 13:35

OPTİMAL BÜYÜKLÜK...

Facebook Twitter Linked-in

Kayseri’nin,  gündemine henüz girmeyen bir kavramı var: “Optimal Büyüklük”... Bunun kısaca karşılığı; “en uygun olan” demekmiş. Bu nedenle; hangi amaçla olursa olsun, bir tesis, bir işletme kurarken; bir araç, gereç satın alırken mutlaka “optimalini” göz önüne almamız gerekir... Aksi taktirde kaynak israfı, verimsizlik söz konusudur...

***

Uzun yıllardır, çoğu kent gibi Kayseri’nin de şekil ve içerik olarak bir büyüme, bir değişim sürecine girdiği tartışılmaz... Şüphesiz kentler; dünün taşra kentinden bugün, büyük kent kimliğine doğru evrimleşiyor... 

***

Tabi, burada önemli olan gürbüz bir çocuğun hayata gelmesi... Bunun için de, kentin geleceği planlanırken, ölçeklerin çok iyi seçilmesi; optimalin yakalanması arzu edilir. Yoksa, sağlıksız, yaşanamaz, “urlaşmış” bir kent çıkar, karşımıza... 

***

Kayseri de, büyüyen her kentin karşılaşacağı sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz... Ama bu sürecin yaratabileceği olumsuz etkileri yok edebilmek ya da asgariye indirebilmek de elimizde. Bu da, sağlıklı dengelerin oluşabilmesi, tespit edilecek stratejiler ve yapılacak planlamaların “optimali” hedeflemesi ile mümkün.

***

“Kent ne kadar büyümeli?” sorusu, dünyanın pek çok yerinde tartışılmakta... Tabi bunu Kayseri için sorduğumuzda, henüz bir yanıtını alamadık; hem yıllarıdır başkanlık yapanlardan ve hem de yönetmeye talip olanlardan. Ayrıca; bunun bilimsel bir zeminde tartışıldığını da görmedim... 

***

Mesela, bir ara Kayseri ihracatını, 10 milyar dolar hedefleyenler vardı. Elbette, güzel bir hedef. Aradan yirmi yıla yakın bir zaman geçti, bırakınız ihracatımızı, “dış ticaret hacmimiz”, beş milyar dolarlar civarında. 

***

Tabii, 10 milyar dolarları hedef gösterenler için, bu “fakir”; “amma da salladınız ha!”, derken bana kızıyorlardı. Mesela, Mesela, bu yıllarda, Kayseri nüfusunun 2 milyon olacağı söyleniyordu. Buna göre hareket edilmesi, gerektiğine işaret ediyorlardı. 

***

Bunu söyleyenler ya da bu tahminde bulunanlar, nüfus trendlerini bilmiyorlardı. Bugünlerde bile, bir buçuk milyona ulaşamadık. Yıllık on, on beş bin artan nüfusun da “doğum-ölüm” farkından kaynaklandığının farkında değildiler. 

***

Tabi, bu konuda, “genel-geçer” bir model oluşturulamamış ama bu, bölgesel ve yerel ölçekte irdelenemeyeceği anlamına da gelmez... Sözgelimi, Büyükşehir Belediyemiz, yirmi, yirmi beş yıl önce; “Şehir Yeniden Planlanırken” başlıklı bir çalışma başlatmıştı... Herkesten katkı istenmişti. Ben de raporla, yazılarımla katkı verdim. Çalışmanın sonucu ne oldu? Yoksa o da, heyecanla başlanan her iyi niyetli çalışmanın akıbeti gibi sonuçsuz mu kaldı? 

***

İsterseniz olaya biraz daha somut yaklaşmaya çalışalım: Optimal kent büyüklüğünün belirlenmesinde birkaç sayısal ölçütün kullanılabileceğinden söz etmekte, uzmanlar. Bunlardan birisi ve de en önemlisi; “kişi başına düşen kentsel hizmet maliyeti” imiş. 

***

Birim maliyet değerleri ulaşım, sağlık, enerji, gıda, temizlik, konaklama, iletişim gibi kalemler için tek tek hesaplanabileceği gibi tüm maliyete kalemlerini içeren tek bir “kentsel hizmet birim maliyet değeri” de hesaplanabilirmiş...

***

Tabii, bunun yanında “marjinal maliyetleri” de hesaplamak gerekirmiş... Marjinal maliyet için de; “kente ilave olan her bir kişinin getireceği ilave yük” olarak tanımlanıyor... Yani, sözgelimi, ikinci, üçüncü, dördüncü üniversite demek kırk elli bin kişilik ilave yük; ek bir maliyet demek... 

***

Hesaplarımız içerisinde bunların olması gerekir; aksi taktirde çuvallarız... İstanbul, Ankara gibi mega kentlerin sıkıntısı da burada yatmakta; hazırlıksız, hesapsız, kitapsız yakalandılar aşırı büyümeye... Kayseri gibi henüz urlaşmamış kentlerin, bu bağlamda şansları var... 

***

Soru şu: Metropolün yeni büyük iş merkezlerine ihtiyacı var mı? Varsa bunların ölçeği ne olmalı? Bu konuda bir çalışmanın olduğunu zannetmiyorum; ezberin tekrarından başka bir şey olmadığını düşünüyorum... 

***

Yine sormak gerekir, Kayseri ve mücavirinin “geliri” bu denli yoğun ve nitelikli iş merkezlerini besleyebilir mi? 

***

Sözgelimi 32 bin kişilik stat yapıldı... Bu stadın uluslararası arenaya açılması isteniyor. Bunu, arzu etmeyen tek bir kişi düşünülemez. Ama Kayseri’de, uluslararası talepleri karşılayacak nitelikte ve büyüklükte iletişim, ulaşım, konaklama, eğlence tesisleri vd. var mı? Tabii, bu soruyu “Erciyes Projesi” için de sormak gerekir... 

***

Hayal etmek, büyük düşünmek güzel şey ama bir de gerçekler var... Unutmayalım; stadı, bırakınız uluslararasına açmayı, ulusal ölçeğe açamadığınız taktirde, işletme masraflarını, cari giderlerini karşılayamazsınız... Yine unutmayalım; “Deven büyük olsun, yük çekmezse çekmesin” inancı külliyen bâtıldır; âtıl kapasite; kaynak israfı demektir.

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —