MUSTAFA CENGİZ


ODALARIN MECLİS TOPLANTILARI VE İSO İLK 500’DE 13 KAYSERİLİ FİRMA…-1

Bugün ve yarın size geride kalmak üzere olan Mayıs ayının fotoğrafını sunacağım. Tüccar ve sanayici temsilcilerinin görüşleri ve tespitleri ile. Bu arada bir de gurur tablosunu paylaşacağız. İSO ilk 500’de 13 firmamız var ve haklı gururumuz oldular. Darısı İSO ikinci 500’e olsun inşallah. Aslında hem KTO hem de KAYSO başkanları sıkıntılı. Sorunlar dağ gibi ve çözüm bulmak epey zorlaşıyor gitgide. Başta Enflasyon olmak üzere Faiz ve döviz’in durumu ortada. Yatırım yapmak adeta yürek istiyor artık bu şartlarda Türkiye’de. Bu nedenle ortaya çıkan tablonun pekte kimseyi memnun ettiğini söylemek ne mümkün. Sözü fazla uzatmadan bu işin merkezindeki yani bir anlamda “Kızgın sacda oturan”lara sözü bırakalım. Bakalım onlar ne diyor? Ne istiyor? Ne bekliyorlar?


Bugün ve yarın size geride kalmak üzere olan Mayıs ayının fotoğrafını sunacağım.

Tüccar ve sanayici temsilcilerinin görüşleri ve tespitleri ile. 

Bu arada bir de gurur tablosunu paylaşacağız.

İSO ilk 500’de 13 firmamız var ve haklı gururumuz oldular.

Darısı İSO ikinci 500’e olsun inşallah. 

Aslında hem KTO hem de KAYSO başkanları sıkıntılı.

Sorunlar dağ gibi ve çözüm bulmak epey zorlaşıyor gitgide.

Başta Enflasyon olmak üzere Faiz ve döviz’in durumu ortada.

Yatırım yapmak adeta yürek istiyor artık bu şartlarda Türkiye’de.

Bu nedenle ortaya çıkan tablonun pekte kimseyi memnun ettiğini söylemek ne mümkün.

Sözü fazla uzatmadan bu işin merkezindeki yani bir anlamda “Kızgın sacda oturan”lara sözü bırakalım.

Bakalım onlar ne diyor?

Ne istiyor?

Ne bekliyorlar?

GURUR TABLOSU…

500 Büyük sanayi kuruluşu arasında Kayseri’den 13 firma yer aldı.
İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması'nın 2024 yılı sonuçları açıklandı. 

Üretimden satışa 23,1 milyar lira ile Kayseri Şeker Fabrikaları A.Ş. 70., 17,8 milyar satışla Hes Hacılar Elektrik San. ve Tic A.Ş. 104., 17,3 milyar lira satışla da Hasçelik Kablo San. ve Tic. A.Ş.  108. sırada yer aldı.

Diğerlerini yazımızın sonunda vereceğiz. 

YATIRIM DOSTU KALICI POLİTİKA…

Başkan Ömer Gülsoy, yüksek faiz oranları ve finansmana erişim sorunları nedeniyle zorlanan reel sektörün ihtiyaçlarına vurgu yaptı. 

Üretim, istihdam ve ihracatın sürdürülebilirliği için uygun maliyetli ve erişilebilir kredilerin önemini ifade etti. 

Adil ve öngörülebilir bir vergi sisteminin gerekliliğine dikkat çeken Gülsoy, geçici düzenlemeler yerine yatırım dostu kalıcı politikaların hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

“KÜRESEL EKONOMİDE SIKINTILAR 

KOLAY BİTECEK GİBİ GÖRÜNMÜYOR” 

Küresel piyasaların oldukça hareketli olduğuna vurgu yapan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bir gün yumuşama olurken, ertesi gün başka bir gerilime uyunabiliyoruz. Bu sıkıntılar kolay bitecek gibi görünmüyor. 

Bu sebeple tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. 

Bu gelişmelerden de ister, istemez bizlerde etkileniyoruz. 

Rusya- Ukrayna savaşı, Orta Doğuda artarak devam eden kaos ve çatışmalar, Pakistan-Hindistan gerilimi, Suriye’de yaşanan gelişmeler, ABD-Çin ticaret savaşları küresel ekonomiyi derinden etkiliyor. 

Tedbiri elden bırakmadan gelişmeleri dikkatle takip etmeliyiz. Çünkü bu gelişmeler kolay bitecek gibi gözükmüyor.”

“GÜÇLÜ EKONOMİ, GÜÇLÜ 

REEL SEKTÖRLE MÜMKÜN” 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının ticari kredi maliyetleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunun altını çizen Başkan Gülsoy, “Son dönemde, ticari kredi faiz oranları iş dünyamızın finansmana erişimini zorlaştırmakta, yatırım iştahını azaltmakta ve üretim planlarını sekteye uğratmaktadır. 

Bu faiz oranları altında üretim yapmak, yeni yatırımlar planlamak ve mevcut istihdamı korumak her geçen gün daha da güçleşmektedir. 

Bizler elbette enflasyonla kararlı mücadelenin arkasındayız. 

Ancak üreticinin, sanayicinin ayakta kalması için sürdürülebilir bir finansman politikasına da acil ihtiyaç olduğunu hatırlatmak istiyorum. Ticari kredi maliyetlerinin makul seviyelere çekilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. İş dünyasının üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edebilmesi için bu alanda somut adımlar atılması gerekmektedir. Ekonominin üretim eksenli büyüyebilmesi adına, dengeli ve erişilebilir bir finansman yapısı oluşturulmalıdır. 

Çünkü güçlü bir ekonomi, ancak güçlü bir reel sektörle mümkündür.” Dedi. 

Gülsoy, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için ihracatçının daha fazla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. “Rekabet gücümüzün yüksek olduğu alanlarda pazar kaybı yaşamamak adına, ihracatçımıza daha proaktif ve hedef odaklı destekler sunulmalıdır. 

Dünya ile rekabet edebilmek için ihracatçımızın yanında olmaya devam etmeliyiz,” dedi.

“ADİL, ŞEFFAF VERGİ SİSTEMİ”

Konuşmasının bir diğer önemli başlığı ise vergilendirme sistemi oldu. Yüksek dolaylı vergilerin işletmelerin yükünü artırdığını, bu durumun hem üretim maliyetlerini hem de tüketici fiyatlarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Gülsoy, şunları söyledi:

“Adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir vergi sistemi talebimizdir. Sürekli değişen düzenlemeler güveni zedelerken, iş dünyasının plan yapmasını zorlaştırıyor. Vergi sistemi toplumun tüm kesimleriyle istişare içinde yeniden yapılandırılmalıdır.”

İHRACAT AKINCILARI SAHADA

Başkan Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası öncülüğünde kurulan İl İhracat Kurulu’nun, ihracatın tabana yayılması ve yeni pazarlara erişim konusunda önemli bir organizasyona imza attığını belirterek “Kayseri’de öğrenim gören 20 farklı ülkeden 40 uluslararası öğrenci, ihracat yapan 20 firma ile bire bir görüşmeler gerçekleştirdi. 

Toplam 193 ikili görüşme yapılan etkinlikte, bazı firmalar ile öğrenciler arasında somut iş anlaşmalarına da imza atıldı. 

Bu organizasyonla sadece firmaların ihracat potansiyelini artırmayı değil, aynı zamanda uluslararası öğrencileri ülkelerinde birer “ihracat elçisi” olarak değerlendirmeyi hedefliyoruz. Katma değerli ihracatı artırmayı hedefleyen bu buluşma, hem firmalarımıza nitelikli insan kaynağı kazandıracak hem de ülkemizin dış ticaret vizyonuna katkı sunacaktır. 

Biz bu çalışmayı son derece kıymetli ve vizyoner bir adım olarak görüyoruz. İhracat akıncılarımızı sahaya sürüyor, kalıcı ilişkiler kuruyoruz. Bu önemli çalışmalarımızın meyvelerini de yakın zamanda hep birlikte göreceğimize yürekten inanıyoruz.” diye konuştu. 

“TÜRKİYE YÜZYILINDA ÇALIŞMA 

HAYATI BULUŞMALARI” 

Kayseri Ticaret Odası’nda bir ilke daha imza attıklarını ifade eden Gülsoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Oda olarak "Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı Buluşmaları" programına ev sahipliği yaptık. 

Moderatörlüğünü üstlendiğim bu önemli toplantıda, iş dünyamızın çalışma hayatında karşılaştığı temel sorunları ve çözüm önerilerimizi bire bir Sayın Bakanımıza arz ettik. Toplantıda özellikle şu başlıkları dile getirdik:

•      En önemli sıkıntımız olan nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanması adına mesleki eğitimin cazip hale getirilmesi,

•      İcra kesintilerinin işveren yerine bankalar tarafından maaş hesabından otomatik yapılması,

•      Yeni başlayan çalışanlar için deneme süresinin 6 aya çıkarılması,

•      İşten ayrılan personelin kötü niyetli dava süreçlerinin önüne geçilmesi adına geriye dönük dava açma süresinin 5 yıldan 1 yıla (hatta mümkünse 3 aya) indirilmesi,

•      Taşımacılık sektöründe, ani şoför değişikliklerinde hizmetin aksamaması adına günübirlik SGK girişi yapılabilmesi,

•      Taşımacılık sektöründe uygulanan 69 yaş sınırının kalıcı hale getirilmesi,

•      Ve özellikle istihdamı destekleyici bir adım olarak, Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi.

Ayrıca geçtiğimiz ay bölgemizde yaşanan zirai don ve kuş gribi kaynaklı sıkıntılardan dolayı tarım ve hayvancılık sektöründeki üreticilerimize destek sağlanması gerekliliğini de Bakanımıza ilettik. Biz iş dünyası olarak enerjimizi mahkeme koridorlarında değil, işimizde üretimde kullanmak istediğimizi ifade ettik. Amacımız; yatırım, üretim, istihdam ve ihracata odaklanarak ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamak. 

AÇILAN VE KAPANAN ŞİRKETLER…

Bir de Kayseri’nin Mayıs ayı verilerine bakalım.

Başkan Gülsoy sözlerinin sonunda 2025 yılı Mayıs ayında Kurulan Firma Sayısı 153 Kapanan firma sayısı ise 65 olduğunu, 752 Tescil, 340 Belge, 499 Müzekkere işlemi yapıldığını söyledi. 

Nerede ise her yeni kurulan 2.5 firmaya karşılık 1’i kapanıyor.

Yüzde 40’larda.

Önemli bir kayıp aslında ekonomimiz ve Kayseri adına. 

SANAYİCELERDE DURUM NE?

Öte yandan Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Abidin Özkaya Başkanlığında, Meclis Başkanlık Divanı, Meclis Üyeleri, Meslek Komiteleri, Disiplin Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu ve İl Genç Girişimciler İcra Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

ZAYIF TL KURU…

KAYSO Meclis Başkanı Abidin Özkaya, 2025 yılının ilk beş ayını geride bırakırken, bir takım olumsuzlukların devam ettiğini belirterek, “Küresel ekonominin yavaş seyretmesi, ülkemizin geleneksel pazarlarındaki durgunluk, zayıf TL kuru, coğrafyamızı çok yakından ilgilendiren sıcak çatışmalar, rekabet ortamımızı baskılayan uzak doğu ürünlerinin fiyat avantajları ve üretim bolluğu olumsuz konu başlıkları olarak öne çıkıyor” dedi.

Sanayinin zorluklarla mücadele ettiğine vurgu yapan Özkaya şunları söyledi: “Şu an içinde bulunduğumuz durumda üreticilerimiz zorluklara katlanarak, bedeller ödeyerek faaliyetlerine devam etmektedir. Zira sanayicilerimiz, müşteri kaybetmemek için maliyetine ya da zararına satışları göze almış durumdadır. Düşük kur, yüksek faiz, yüksek enflasyon ve finansal erişimin zorluğunun kuşatması altındayız”

ENFLASYONLA MÜCADELE…

Enflasyonla mücadelenin tüketimi kısmaktan ziyade üretimi artırmakla olması gerektiğini ifade eden Özkaya, “Üretimi artırarak sürdürülebilir büyümeyi temin etmeliyiz. 

Ekonomimizin lokomotif sektörü olan sanayinin ve sanayileşmemizin yeniden ekonominin itici gücü haline getirmek için gayet göstermeli, devlet politikalarını buna göre şekillendirmeliyiz.  

Hem yurt dışı piyasalarda hem de yurt içi piyasalarda reel sektörün rekabet gücünü artıran, üretimi caydıran ya da üreticiyi yoran değil, cazip kılan, özendiren, rant ekonomisini değil, yatırım ekonomisini teşvik eden, üretimi önceleyen ve önem veren, KOBİ büyük işletme ayrımı yapılmaksızın üreten her işletmenin desteklerden ve teşviklerden faydalanabileceği yeni bir ekonomik politika desteğine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz” şeklinde konuştu. Devam Edecek