NEBAHAT ERDOĞAN


MUTLULUĞUMUZ FALLARA MI KALDI?

Gülmek, gülümsemek, sevgiyle yaklaşmak, küçücük şeylerden mutlu olmak gibi özelliğimizi yitirdik sanırım… Ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünen birine “mutluluk nedir” diye sorsanız burnundan solur adeta. Herkesin hayatı boyunca peşinden koştuğu mutluluk neydi peki? Mutluluk kavramı elbet kişiye göre değişiklik gösterir, her kesim insanından farklı istekler çıkar. Bir öğrenciyi üniversite hayali mutlu eder, Ev hanımını “ayy eşyalarımı yenileyebilsem çok mutlu olurum” der belki… Çalışanı bir üst seviyeye çıkmak düşüncesi mutlu eder. Komşuna verdiğin bir tas çorba en büyük mutluluktur belki. Daha bir çok örnekte sıralayabiliriz. Tabi her anı mutlu geçirmek de imkansız…


Ülke olarak sıkıntılı günler geçirdiğimiz bu dönemde “mutlu olmak, pozitif düşünmek” nerdeyse çok zor bir hal aldı…

Nerden baksanız toplumun yarısından fazlası hep bir karamsarlık, hep bir umutsuz ve mutsuzluk içinde.

İnsanların yaşam standardı düştükçe düşüyor, alım gücü azaldıkça psikoloji bozukluğu, davranış bozukluğu, yaşam kalitesinin etkiledikçe mutluluk kavramını kaybetmiş bir toplum haline getiriyor.

Gülmek, gülümsemek, sevgiyle yaklaşmak, küçücük şeylerden mutlu olmak gibi özelliğimizi yitirdik sanırım…

Ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünen birine “mutluluk nedir” diye sorsanız burnundan solur adeta.

Herkesin hayatı boyunca peşinden koştuğu mutluluk neydi peki?

Mutluluk kavramı elbet kişiye göre değişiklik gösterir, her kesim insanından farklı istekler çıkar.

Bir öğrenciyi üniversite hayali mutlu eder,

Ev hanımını “ayy eşyalarımı yenileyebilsem çok mutlu olurum” der belki…

Çalışanı bir üst seviyeye çıkmak düşüncesi mutlu eder.

Komşuna verdiğin bir tas çorba en büyük mutluluktur belki.

Daha bir çok örnekte sıralayabiliriz.

Tabi her anı mutlu geçirmek de imkansız…

Düşünsenize! 

Aldığınız bir oyuncak veya kıyafet çocuğunuzu dahi mutlu etmeye yetmiyor, hep daha fazlası, hep daha iyi olsun istiyorsa…

İstekler mi mutluluk veriyor dersiniz?

Ya da çocuklara göre mi öyle…

Peki ya büyükler?

İsteklerde gizliyse mutluluk….

Ev ister, bunu araba takip eder, neyse ilk istekler böyle başlar. 

Sonra yazlık ister, yetmedi villaya çıkar istek, oda yetmedi dünya turu ister ve sıralanır bitmek bilmeyen istek listesi…

Sonsuz sınırlandırılamayan insan fıtratının gereği bitmek tükenmek bilmeyen arzularımız. 

Elbette ki bunlar varsayımlar, olasılıklar değil mi…

Ama diğer yandan gerçeklik payı da yok değil…

Mutlu olmak isteyen insan bunlarla mutlu olamıyorsa eğer, demek ki mutluluk isteklerde de değildir. Çünkü mutluluk isteklere bağlı tek başına da yaşanmaz.

Bu olasılıkları göz önünde bulundurursak, demek ki hiç mutlu olanı göremeyeceğiz çevremizde.

Ha bunu derken herkesi değil de, bazı kesimler için belirtmiş olayım.

Yoksa istekleri gerçekleşip mutluluğu tavan yapanlar da var etrafımızda…

İnsan isteklerinin olması durumunda mutluluğunu gizleyemez, birde paylaşmayı biliyorsa ki mutluluğu kat kat artar. 

Kimine göre maddi, kimine göre manevi olarak değerlendirilen mutluluk aslında anı yaşayarak değer katmaktır bana göre.

Peki sizce mutluluk nedir?

Bana göre insanı mutlu eden minik şeylerdir aslında.

Mesela; 

Yıllardır görmediğin biriyle kucaklaşmaktır,

Anne ve baba sevgisidir,

Akraba ve dostlarla vakit geçirmektir,

İnsanların mutluluğunu ve acılarını paylaşmaktır,

Paylaşmayı ve sevmeyi bilmektir,

Varlığına ve sağlığına şükür etmektir,

Arkadaşınla kısa bir kahve molasıdır mutluluk…

Olmazsa olmazımız Türk geleneğimiz, tadıyla dünya birincisi enfes kokusu ve içimiyle Türk kahvesi…

Arkadaşınla kısa bir kahve molası ne büyük bir mutluluktur zaman zaman…

Ne sohbetler edilir yudumlanırken, ne anılar tazelenir kokusunda, hele birde vaz geçilmez dostlarınızla içilirse değmeyin keyfinize… 

O an ne sıkıntılar, ne de dertler kalır üzerinizde…

Bir kahve molası demişken , “mutluluk fallarda mı kaldı?” Diye de sorasım geldi.

İstekler ve mutluluklardan bahsettik, olur veya olmaz 

Tabii çok yönlü duygularımız var onlar olmadan da olmaz çünkü ihtiyaç hisseder kişi bazen hüzün, bazen duygusal, bazen de öfke patlaması…ama hangi duygular içinde olursanız olun yüreğinizdeki sevgi pıtırcığını kaybetmeyin…

Onu kaybederseniz mutluluğu bulmanız çok zor olur.

Peki bu kadar hayaller, mutluluk hedefleri bir kenarda beklerken son otel yangınında sona eren ve hayalleri ve mutlulukları yarım kalanlara ve ailelerine ne demeli?

Hepsine Allah’tan rahmet vatandaşlarımıza da sabırlar diliyorum.