NEBAHAT ERDOĞAN


MUTLU OLMAYI UNUTTUK MU?

Sorunlar o kadar çok ki... Hangi tarafa baksanız ciddi sıkıntılar, hangi yöne dönseniz dert küpü insanlarla dolu… Dünyanın ve ülkemizin problemleriyle mutlu olmayı unuttuk sanırım. Dünya ülkelerinde bitmek bilmeyen savaşlar ve bunların sonucunda Türkiye üzerinde ki olumsuz etkileri… Son olay Suriye’de ki iç savaş… Peki bu savaşın neticesinde Türkiye yeni bir sığınmacı krizi yaşar mı.? İki kuruşluk mutluluğum vardı o da kaçtı işte…


Sorunlar o kadar çok ki...

Hangi tarafa baksanız ciddi sıkıntılar, hangi yöne dönseniz dert küpü insanlarla dolu…

Dünyanın ve ülkemizin problemleriyle mutlu olmayı unuttuk sanırım.

Dünya ülkelerinde bitmek bilmeyen savaşlar ve bunların sonucunda Türkiye üzerinde ki olumsuz etkileri… 

Son olay Suriye’de ki iç savaş…

Peki bu savaşın neticesinde Türkiye yeni bir sığınmacı krizi yaşar mı.? 

İki kuruşluk mutluluğum vardı o da kaçtı işte…

Daha buradaki sığınmacıları göndermemişken yeni sığıncıların endişesi şimdiden sardı bizi.

Türkiye’deki sorunlarımız yetmiyormuş gibi birde dünya gündemi huzurumuzu kaçırmaya yetiyor. 

Çünkü yeni bir sığınmacı akımı ülkemiz için hiçte hayra alamet getirmeyeceği gibi, bizden çok şeyler götürecek, bunu şimdiki sığınmacıların gelmesiyle defalarca dile getirmiştik ama sonuç orta sırtımızda kambur yükü olarak kaldılar. 

Ayrıca...

Ekonomiden, enflasyona eğitimden, sağlığa... 

Çarşı – pazar yolu unutuldu adeta, sizce mutlu olmayı unutmaya yetmez mi bunlar, birde çevre, toplum ve ailevi sıkıntılarımızda varsa işte o zaman tükenmişliğimiz baş gösterir.

İnsanları mutsuzluğa iten olayları yazmaya kalksak ne zaman yeter, ne de sayfalar yeter sanırım. Ç

ünkü yaşam koşulları, şartları vatandaşın üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor.

Bunlarla başa çıkabilmek için, gösterdiğimiz çaba sonucu gülmeyi, mutluluğu unuttuğumuz gibi asık suratlı sevimsiz kişiliğe bürünüyoruz.

Öyle ki… Mutlu ve gülümseyen kişiler gördüğümüzde yan yan bakma halini alıyoruz belki de.                    

Bu aslında çok vahim bir durum kahkaha atan bir insandan rahatsız olur duruma gelmek.

Ne garip değil mi?

Hayatımız tatsız tuzsuz bir hal alıyor. 

Bizleri bu duruma getiren ülke yönetiminin rolü büyük tabii, ilk sırada ekonomik sıkıntı insanlarda gülmeyi unutturdu.

Unutulmuş mutluluğumuzu paylaşmalarda bulabiliriz evet zor zamanlardan geçiyoruz ama, kendimiz için yapmamız gereken umutsuzluğa kapılmamak zorda olsa bunu aklımızın bir köşesinde yer etmeliyiz, onun için küçük olsa paylaşımlar, bir gülümseme moral depolamaya yeter, bu önemli bir dokunuş olsa gerek.

ÖZGÜR OLMAK MI?

Daha öncede özgürlüğe değinmiştim. 

“Nerede kaldı insanın özgürlüğü ve özgür yaşaması, düşüncelerini özgürce ifade etmesi, ülkemizde iktidar tarafında iseniz özgürsünüz…

Aynı görüşte değilsen terörist, vatan haini, darbeci olarak etiketleniyorsunuz… 

Zorbalıkla, bir zorlama ve dayatma politikası içerinde, yaşama ve karara saygısızlık çerçevesinde özgürlüğünüz elinizden alınıyor ama özgürlük bir kişinin değil, herkesin hakkıdır… 

Toplum olarak herkesin istediği özgür ve özgür iradeye sahip olmak…

Buda hak, hukuk, adaletle olur, bir ülkede hukukun üstünlüğü kaybolmuşsa özgürlükten bahsedemeyiz.

Geçtiğimiz günlerde Adalet bakanı Yılmaz Tunç hukukun üstünlüğü konusunda dünyada 117’nci sırada yer almamıza çok üzülmüş… 

Ve “Bu haksızlıktır… 

Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu reformları görmüyorlar. 

Listeye baktığımız zaman Türkiye’nin üstünde gösterilen birçok ülkede demokrasi bile olmadığını göreceksiniz” diyor.

Yani Bakan Yılmaz Türkiye’de demokrasi olduğu, yargı yoluyla hukukun üstünlüğünün sağlandığını vurgulamak istiyor tabi bu benim düşüncem. 

Peki gerçekte öylemi dersiniz?

Çevre ve etrafımıza baktığımız zaman ilk olarak fikir ve düşünce özgürlüğümüz var mı? diye sorasım geliyor.

Kişi fikrini, düşüncelerini özgürce ifade edebiliyor mu?

Bunun son örnekleri;

Sosyal medyada düşüncelerini ifade ettiği için sorgusuz sualsiz hapse atılanlar…

Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasın seyircilerden, İsraille ticaretin devam ettiği için propaganda yapan 9 genç sorgusuz sualsiz tutuklandı.

Eee… Sayın Adalet Bakanı dünya sıralamasında hukukun üstünlüğü konusunda 117 sırada olmamamız için başka neden var mı acaba? 

Hani mutluluktan bahsettik ya…

Özgür olmadığımız sürece mutluluğu çok ararız gibi….

Bir ülkenin adalet sistemi çökmüş ise o ülkede özgürlük ve mutlu insan göremezsiniz. 

Dünya sıralamasında en sonlarda yer almaktan da kurtulamazsınız…