Uğraştığımız şeylere bakar mısınız?
Kayseri’de bir grup, “Yağış duasına” çıkmışlar.
Allah dualarınızı kabul etsin, yer gök dua ile de, Allah biraz da akıl vermiş, onu da kullanmak gibi bir derdiniz yok mu?
Kış gelmiş, Erciyes dağına kar yağmış, belli ki birkaç gün içinde yalandan da olsa merkez yerleşim bölgesine kar yağışı da başlayacak. Bundan sonra yağmur yağacak değil, elbette soğuklar başladığı için yağış da KAR şeklinde olacak.
Aslında yadırgamıyorum, dedim ya, yer gök dua ile de, akıl kullanmadıktan sonra dua ne işe yarar, onu çözemedim.
Bir de şu var…
Hoca efendi duaya başlıyor, ilk söylediklerinin tek kelimesini anlayan yok, çünkü Arapça. Hani o kısmını da Türkçe söylese de millet anlasa olmaz mı?
Olmaz… XXX
O yapılan duanın Arapça cilası oluyor sanırım…
Şimdi bir takım kişiler, “Deme öyle günaha girme” diyecekler…
Bu uyarının neresi günah?
Duaya başlarken ön sözlerde söylenenleri kim ve kimler anladı?
Duaya katılanlar arasında bu duayı anlayacak kadar Arapça bilen var mıydı?
Elbette bunların tamamı, bugünün koşullarında tam bir göz boyama…
Duaya çıkacaksan, “Ya Rabbim, akıl ver, irade ver, düştüğümüz ekonomik çukurundan çıkmak için huzuruna geldin, biz yol göster, yanlış yaptık bugüne kadar, bizi bağışla” gibisinden dua etsene ya da ettirsene…
Yağış duasına çıkmış!
Çıkmadan önce meteorolojiye sordun mu, yağış var mı diye?
O duayı kim veya kimler organize etmiş ise, mutlaka sormuş, yağışın olacağını öğrenmiştir. Göz boyamak, toplumu aldatmak için “Duaya çıktık” diye ortaya düşüyorlar.
XXX
Eski tarihlerde meteoroloji bilimi yoktu, havaya bakarlar, havada bulutlar toplanıyor ise, “Yağacak” diyerek üstüne bir de dua ederlerdi.
Yağarsa ne ala, ya yağmazsa?
Toplum günahkâr mı o zaman?
Asıl günahkârları Yüce Rabbimiz, Bakara Suresi 145. Ayetinde şöyle tanıtıyor…
“Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar.
Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar.
Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.”
XXX
İlim de bilim de her geçen gün yenileniyor, yeni kapıları açıyor.
Bu kapılarda kimi Allah’a inanarak ve topluma hizmet ederek giriyor ve çalışıyor, diğer bir kısmı da bu yenilikleri kendi çıkarları için ahlak dışı olarak kullanıyorlar.
Aynı teknolojiyi kullanarak, toplumun üzerine kâbus olup çöken, zaten bitik olan bir takım insanları dolandırmaya çalışan melanetler gibi…
Tüm vatandaşlarımızı, bu dolandırıcılara karşı uyarma görevimi yerine getirmek istedim, dikkatli olalım lütfen…