Bir araya gelirler, yemek yaparlar…
Genellikle fırında yapılan et yemeğidir ya da bulgur veya pirinç pilavıdır, domatesli biberli.
İçlerinden biri, yemeğe yumulur ki, görmeyin.
Bunu üzerine O’na yediği yemeğe kinaye, “Sen ömründe hiç yemek yaptın mı?” diye sorarlar. Cevap klasiktir, “Çok iyi salata yaparım” ya da “Çok iyi sahanda yumurta yaparım…”
Bir tık ileri gidenler, “Menemen yaparım” veya “Makarna yaparım” derler…
Sanırlar ki, menemen ya da makarna, öyle basit bir yemektir.
Emek ister, bilgi ister, sevgi ile yaklaşmak ister ve beceri ister…
XXX
Dahası, yemek yapmak insana huzur verir, rahatlatır, yatıştırıcı ilaç gibidir. O zaman başlayalım yemek yapmaya…
Örneğin menemen…
Bir adet kuru soğan, 3 diş sarımsak, iki adet köy biberi, tel gibi doğraya biliyorsanız bir kapya biberinin yarısı, iki iri domates, tuz, karabiber ve pul biber.
Bir tavanın içine iki kaşık sıvı yap, çok az tereyağı koyup eritin. Yemeklik doğradığınız kuru sopan, sarımsakları tavaya koyun ve karameliz edin.
Bu sırada tuzunu ekleyin. Ardından biberleri ekleyip kapağını kapatıp orta ateşte 15 dakika kadar pişirin, iyice yumuşasın ve pişsinler.
En son domateslerin kabuğunu soyun, küçük küpler halinde doğrayın, tavaya ekleyin. Karabiber ve pul biberi de ekleyin. Varsa toz kırmızıbiber de ekleye bilirsiniz, renk verir.
Ve… Bu malzemeye sadece bir yumurta kırın ve tek sefer karıştırarak bırakın. Çünkü menemen de esas olan, sebze ve baharatların karışımının tadını alabilmektir.
Eğer isterseniz, üzerine kaşar peyniri de serpiştire bilirsiniz, ancak bunlar isteğe ve beğeniye bağlıdır.
XXX
Gelelim makarna pişirmeye…
Aynı malzemeyi kullanacağız, sadece soğanı yarım ay şeklinde ve ince doğrayıp, sarımsakla birlikte kavururken, bir kaşık salça ekleyerek hazırlayacağız.
Eğer “Arabiya sos” olsun isterseniz, pul biberin miktarını artıracaksınız.
Diğer yandan makarna paketinin yarısını (İki kişilik) kullanacaksınız, özellikle de “Penne” türü makarna öneririm…
Makarnayı bol suda haşlamaya başlayacaksınız. Makarnayı suya koyduktan sonra karıştıracaksınız ki, yapışmasın.
Bir süre sonra da kaynar haldeyken tuz atın. Makarnaya lezzet verecektir.
Makarnayı “Al dante” pişirin, yanı biraz dişe dokunur olsun.
Haşlama suyundan 1,4 kepçe sosa ekleyin ve sonra makarnayı süzün.
Hiç soğutmadan makarna ile sosu birleştirin, karıştırın ve suyu çekene kadar pişirmeye devam edin.
Böylelikle sos, makarnaya iyice yapışacak, deliklerinden içeri girecek, lezzet bombası haline gelecek.
Her iki tarifi de anlata bildim mi?
XXX
Duyar gibiyim, ne dediniz?
Adam seksenine vardı ya, kafayı yedi.
Diyorsunuz değil mi?
Siz de öneririm aslında yemek yapmayı.
Neden mi?
Ülkenin gündemine bakıyorum, üzülüyorum. Hatta üzülmenin de ötesine geçip kahroluyorum.
İşte tam bu ahval ve şerait altında frenim patlıyor, bodoslama mutfağa dalıyorum.
Sabah ya da akşam saatlerine denk gelirse menemen, öğle saatlerine denk gelirse, “Arabiya soslu” Penne makarna yapıyorum.
Hatta daha da ileri gidersem o hızla, hamur işi hariç evde ne varsa “Yemek” olarak yapar ortaya koyarım yani…
Topluma dayatılanları göğüslerken, moraller yüksek tutmayı ben, mutfağa dalmakta buldum. Değilse kafayı yemek işten bile değiş, menemen ve makarna yerine.
Peki, işe yarıyor mu?
Herkesin bildiği, benim biraz belki farklı tarif ettiğim menemen ve makarna tarifi bile beni rahatlattı, akşama kadar huzur içinde ola bilirim gari…
Hem de size “Yemek yapabildiğimi” göstermiş oldum…