RECEP BULUT


MEĞER ARIK’TA İMAR BARIŞI İÇİN MECLİS’E TEKLİF VERMİŞ!

Özhaseki’nin bakanlığı döneminde yürürlüğe giren ve özellikle deprem sonrası büyük tartışmalara neden olan “İmar Barışı” süresinin uzatılması için Milletvekili Çetin Arık’ın da TBMM’ye teklif verdiğinin ortaya çıkması Arık’ında şiddetli eleştirilere hedef olmasına neden oldu...


ÇETİN ARIK 3 OCAK 

TARİHİNDE TBMM’YE 

ÖNERGE VERMİŞ!

Özellikle  6  Şubat’ta peş peşe meydana gelen ve 10 İl’imizi kapsayan yıkıcı deprem de “İmar Barışının” önemi tartışılırken Milletvekili Çetin Arık’ın da 3 Ocak 2023 tarihinde TBMM’ye, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için yapı kayıt belgesi başvuru süresi ile kayıt bedeli ödeme süresinin uzatılması ve daha önce bu süre kayıtlarına aykırılık nedeniyle belgeleri iptal edilenler hakkında tesis edilen idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesini öngören yasa teklifini verdiğinin ortaya çıkması Arık’ın da hedef tahtasına oturmasına neden oldu.

MİMARLAR ODASI’NDAN 

UYARI GELİNCE TEKLİFİNİ

GERİ ÇEKMİŞ! 

Arık’ın TBMM’ye verdiği dilekçesinin ortaya çıkması üzerine Arık, 3 Ocak tarihinde TBMM’ye önerge verdiğini doğrulayarak, “Ben şehirlerde uygulanan imar barışının köylerde tam anlamıyla uygulanmadığı için mağduriyeti gidermek niyetiyle vermiştim. Fakat Mimarlar Odası’ndan bu işin tekrar yeni bir rant kapısına ve imar çarpıklığına dönüştürülmesine vesile olacağına ilişkin uyarı gelmesi üzerine 7 Ocak’ta geri çektim” diye kendini savundu. Ancak Arık’ın meclise butür bir önerge verdiğinin ortaya çıkması eleştirilerin hızını kesmedi.

İki gün önce önüme CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık imzasıyla 3 Ocak 2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vermiş olduğu dilekçe geldi…

Dilekçeyi bir ke bir kez daha gözden geçirdim…

TÜKRİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’na hitaben yazılan dilekçe de, “3194 Sayılı İmar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Gerekçesi ilişikte sunulmuştur.

Gereğini saygılarımla arz ederim. 03.01.2023” diyor…

Altında da imzası var… 

Söz konusu dilekçe 4 Ocak tarihinde meclis kayıtlarına resmi olarak girmiş…

Dilekçeyi görünce, “Allah! Allah! Çetin Arık’ın imar mevzuatıyla ne ilişiği olabilir? Sağlık alanıyla ilgili olsa, mesleği hekimlik anlarım!” diye düşündüm… 

Sonra, Çetin Arık’ın TBMM’ye kanunlaşması için sunduğu dilekçesinde dile getirdiği 3194 Sayılı İmar Kanununa ve peşinden de meclise dilekçesiyle birlikte sunduğu “Gerekçesine” göz attım… 

Çetin Arık’ın TBMM’ye sunduğu dilekçenin gerekçesinde konu aynen şöyle izah ediliyor:

“Teklif ile ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için yapı kayıt belgesi başvuru süresi ile kayıt bedeli ödeme süresinin uzatılması ve daha önce bu süre kayıtlarına aykırılık nedeniyle belgeleri iptal edilen hakkında tesis edilen idari işlemlerin ve para cezalarının iptal edilmesi öngörülmektedir.”

Konu gayet açık seçik!

Anlaşılmayacak bir durum var mı? 

Yok!

Çetin Arık kanun teklifi dilekçesi ve ekinde açıkça, “ Her ne kadar Özhaseki döneminde yürürlüğe giren ve kesilen para cezasıyla binlerce kaçak ve ruhsatsız yapılar meşrulaştırılmıştır ise de tanınan o süresi içerisinde yapı kayıt belgesi veremeyen ve başvurmuş olsa dahi tanınan süresi içerisinde parasını ödeyemeyen yapı sahiplerine yeni bir hak tanınsın” diyor…

Bunun başka izah tarzı var mı? 

Eee… O zaman biz Özhaseki’yi niye topa tutuyoruz? 

Niye bu kadar eleştiriyoruz? 

Sen kalkmışsın, Özhaseki’nin işlediği “imar suçuna” ortak olmak istiyorsun ve bazı vatandaşlar süresi zarfında başvurmadı, başvuran bazı vatandaşlar da tanınan süre zarfında parasını yatıramadı ve onlara yeni bir hak ve yeni bir süre tanınsın istiyorsun!

Yanlış mı? 

Bu konunun başka bir izah tarzı var mı?

Yok! 

Ondan sonra da gidiyorsun deprem bölgesinde poz veriyorsun! 

Olmazzz! 

Mensubu olduğun koskoca anamulalefet partisi hükümetin uyguladığı bu çarpık imar politikasını yerden yere vuruyor! Özellikle peş peşe yaşanan ve binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremi sonrası tüm eleştiri oklarını bu konu üzerinde yoğunlaştırmışken “pat” diye sosyal medya hesaplarına o partinin Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ın TBMM’ye verdiği yasa teklifi dilekçesi düşüyor…

Diyorum ya, cidden inanamıyorum! 

Arayıp soranlara, “Yahu Çetin Arık’ın imar değişikliği yasa önerisiyle ne ilgili olabilir? Bu sahte bir dilekçe olabilir! Sosyal medya da bu tür çirkinlikler yapılıyor! Durun bakalım bir aslı nedir ne değildir, sorup öğrenelim!” diyorum ama milleti zapt etmek mümkün değil.

“Dilekçenin hangi makama verildiği belli, altında imzası var, TBMM’nin resmi kayıtlarına ne zaman girdiği belli, tarihi ve sayı verilmiş, kim böyle sahte bir dilekçe düzenleyebilir?” diye tepki yağıyor…

Sonunda hem ETV’nin sahiplerinden hem de gazetemiz ortaklarından Ferhat Yağmur, Çetin Arık’ı cep telefonundan arayıp sordu… 

Çetin Arık her şeyden önce o dilekçenin gerçekten kendisine ait olduğunu kabul ediyor ve “Doğru, ben TBMM’ye öyle bir dilekçe verdim ancak Mimarlar Odası’ndan, böyle bir kanun çıkarsa hem yeni bir rant kapısı açılacağını hem de daha önceki imar barışında olduğu gibi yeni bir imar kargaşasının doğacağı yönünde bir uyarı gelince dört gün sonra yani 7 Ocak tarihinde kanun teklifimi geri çektim!” dedi…

Yani işin özü cidden Çetin Arık TBMM’ye böyle bir yasa teklifi sunmuş! 

Lamı-cimi yok! Ortada bilgisayar ortamında düzenlenmiş sahte bir dilekçe de yok! 

Peki, madem o dilekçe sahte değil, gerçek Çetin Arık niye böyle bir yasa önerisinde bulunmuş dersiniz? 

Çetin Arık şöyle izah ediyor:

“Ben Sayın Özhaseki döneminde çıkarılan imar barışıyla şehir merkezlerinde imar barışının fazlasıyla uygulandığı ancak özellikle köylü ve çiftçi vatandaşlarımızın bu haktan yeterince faydalanamadıkları gibi bir yığın para cezasına çarptırıldıkları için onların mağduriyetinin giderilmesi için böyle bir teklif verme gereği duymuştum. Ama Mimarlar Odası’ndan uyarı gelince 7 Ocak tarihinde TBMM’ye dilekçe vererek yasa teklifimi geri çektim” diyor…

Doğru da Sayın Arık verdiğin yasa teklifinde, daha önce yürürlüğe konulan o imar barışı yasasından köylü ve çiftçi vatandaşlarımız yeterince faydalanamadığı gibi bir yığın para cezasına çarptırıldılar, sadece onların mağduriyeti giderilsin diye üzerinde basa basa durduğun bir husus var mı? Yok! Eee… Yasa tekrar çıkmış olsaydı yine aynı şekilde şehirli-köylü ayrımı yapılmaksızın (ki yasa herkese farklı uygulanmaz, eşit uygulanır!) faydalanmaya devam eder miydi? Ederdi! Haydi, al sana yeni bir imar kargaşası! Zaten hükümetin de deprem felaketi patlak vermeden önce yeni bir imar barışı çıkarma arayışı vardı, senin teklifin de onlar için hazır bir gerekçe olur ve “Nasıl olsa öneri CHP milletvekilinden geldi!” diye üstüne yatar ve koskoca ana muhalefet partisinin de ağzını bağlarlardı!

Peşinden de deprem felaketi gelseydi bunun altından nasıl kalkacaktınız? Seni kastetmiyorum, koskoca partin nasıl altından kalkacaktı? Ağızlarını açsalar, “Ne yapalım kardeşim teklif partinizin Kayseri milletvekilinden geldi” demezler miydi? Sonra senin imar barışıyla falan ne alakan var Allah aşkına? Vakıf olduğun bir konu değil! Sen git sağlıkla ilgili sorunları tespit et ve öneri vereceksen sağlık sorunlarıyla ilgili yasa önerisi ver!  Allah’tan Mimarlar Odası uyarmış! 

Uyarmış uyarmasına ancak bir kere ok yaydan çıkmış oldu! Sen şimdi TBMM’ye verdiğin bu yasa önerisini nasıl izah edeceksin? İzahı zor! Çok kötü! Hem de çok! İzahı mümkün değil! Deprem felaketi ile ilgili ağzını açsan ve tek kelime söylesen depremzedeler lafı anın da ağzına tıkar!  Bu dilekçesin yükünün altından zor kalkarsın! Onun için benim sana tavsiyem sakın ortada fazla gözükme! Ağzını da açma! Kafanı da yık ayıbınla otur köşen de! Yat kalk Mimarlar Odası’na da şükret, seni yarı yoldan çevirdikleri için! Özhaseki’yi mi kastediyorsun? Merak etme, O da kolay kolay bu yükün altında kalkamaz! Senin suçun eski hukuk diliyle “teşebbüs aşamasında”, onunkisi “bilfiil eylem” kapsamında!