Müjdeler olsun “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklandı…
Açıklamaya göz attığımızda nasıl ve neye göre tasarruf yapacaklarını anlamak için kahin olmaya gerek yok sanırım.
Şöyle bir örnekle belirtmek isterim;
Bir evin geçimini sağlayan anne veya babaya sorsanız nasıl tasarruf yapılır.? diye.
Öncelikle fazlalıkları gözden çıkartırız.
-Gereksiz harcamaları kısarız, gereksiz olan neyse önce onu bulmaya çalışırız tabii,
-Mutfak alış verişlerinde üç alıyorsak bire düşürürüz, zaten dolap tam takır, kuru bakır,
-İki arabamız varsa birini satarız, varsa bir arabanız onu da satmanız gerekir çünkü akaryakıtın zam hızına yetişemezsiniz,
-Elektrik, su, doğalgaz kısıtlamasına gideriz, karanlıkta otur, suyu harcama, yıkanma,
-Ekstra kıyafet almayız, zaten paçavra ve yırtık kıyafetler rövanşta bu kıyafetleri giysen kimse alamadığını düşünmez,
-Gezmeyiz, yemeyiz, içmeyiz, yarı aç gez ölmezsin ya, hiç mi oruç tutmadın,
-Tatile gitmeyiz, sanki anan tatilde doğurdu, parka çadır kur ne olur ki,
Yani kısacası yaşama ya yaşama, yaşayıp bu sıkıntıları çekmektense üstelik tüm vergiler üzerine yıkılmışken yaşama…
Bu neye benzedi biliyor musunuz?
“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” misali “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” adı altında vatandaşa üstü kapalı uyarı gibi geldi bana bekleyip göreceğiz altından ne çıkacağını!...
Bu ülke evimiz, yönetenleri de ebeveyn olarak nitelersek nasıl ve neye göre tasarruf yaptıkları ortada…
Ve… Bir masal daha dinledik sayın bakanlarımızdan.
VERİMLİLİK PAKETİNDE OLMAYANLAR
Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in imzasıyla, kamu kurumlarına gönderilen genelgede sarayları- köşkleri muaf kılmış, garanti ödemelere dir tek kelam yok, vergi borcu affedilenleri görmezden gelmiş, bankamatik memurlarını hiç hesaba katmamış, üç-beş yerden maaş alanları listeye bile almamış, sırtımızda kambur yükü olan, 15 milyon Suriyeliyi beslerken mülteci sorununa hiç değinmemiş ve bir ülkede olması gereken tasarrufu yeni genelge adı altında, vatandaşın gözünü boyamak için sahneye çıkmış. Bunları zaten bir önceki genelgede de söylemiştiniz, peki uyuldu mu?
Tabiî ki hayır uyan kimse olmadı.
Aksine Diyanet İşleri Bakanlığının bütçesi artırıldı ve Ali Erbaşa biri Mekke de olmak üzere yedi lüks makam aracı tahsis edildiğinin haberi daha soğumamıştı ki;
Bir diğer haber Gaziantep’di.
Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında lüks araçlara ve kiralamalara kısıtlama getirileceği açıklanırken, AKP’li Fatma Şahin’in başkanı olduğu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerin adeta VIP araç filosu olduğu açığa çıktı.
Peki nasıl bu mantık ile tasarruf edilecek?
Yeni vur abalının sırtına.
Emekli, memur ve işçi tasarruf edecek.
Gerisi mi?
Allah aşkına yapamayacağınız şeyleri ısıtıp ısıtıp milletin önüne koymayın, zaman kaybından başka hiç bir şey yapmıyorsunuz. 13 mayıs pazartesi gününe kadar alan aldı, satan sattı, “Minareyi çalan kılıfını hazırladı” misali o tarihten sonra genelge çıkartıyorsunuz.
Şimdi de tüm bu işleri üç yılla sınırlı koydunuz, acaba bu üç yılın akıbeti seçime dayanmasın?
“Bakın yaptık oldu!” demek için…
Yoksa şimdiye kadar neden uygulamadınız bu tedbirleri, sizi tutan mı vardı? sonuçta ülkenin ekonomisi gün geçtikçe kötüye giderken siz neyin hesabını yapıyordunuz?
