Hep siyaset, hep siyaset.
Sanırım herkes bıktı aynı şeyleri konuşmaktan.
O halde mevsimin ruhuna uygun daldan dala bir yazı.
Aslında biraz gezinti demek lazım.
Malum yapraklar düşüyor.
İnsan üşüyor.
Bedeni ile ruhu ile.
Ölümler malum İlkbaharı ve son baharı seviyor.
Ayrılıklar…
Kavuşmalar…
Acılar ve daha neler neler…
O halde biraz dram, biraz da melodram olsun.
Ortaya karışık, Sadri Alışık durumları.
Herkesin kendine göre içinden alacakları vardır.
Metin Akpınar’ın dediği gibi.
“Beğenen beğendiğini alır, beğenmediğimiz bana kalır!”
**
NE HALİN VARSA GÖRMEYE GELDİM.
Bu köşeyi takip edenler iyi bilirler.
Mevlana Celaleddin Rumi’den epey alıntı sunmuşuzdur.
Devam edelim mi?
Buyurun size 10 numara bir alıntı daha.
Ne halin varsa görmeye geldim.
Bendeki “Sen"i senle buluşturmaya geldim..
Her şeyimi toparlayıp, yüreğinde gösterdiğin yere kurulmaya geldim.
Misafirliğe değil!
Ev sahibi olmaya geldim..
Tüm sözleri çürütüp, seni dinlemeye geldim..
Gözlerimi kör; Gönlümü mest eden bakışlarına gark olmaya geldim..
Kırılan ümitlerini tamire geldim..
Hislerine tercüman olmaya geldim..
Halimi haline köle yapmaya geldim..
Aşkın hamurunu yapmaya geldim..
Davetsizce gönlüne emrivaki yapmaya geldim..
Uluorta aşkın sendeki tecellisini seyretmeye geldim..
Her şeye hazırlıklı geldim..
Kabulüne muhtaç, reddinle ölmeye geldim !!! ey yar
Seninle ölmeye geldim Ateşsen yanmaya, Yağmursan ıslanmaya, Soğuksan donmaya geldim..
Ey Sevgili Senden mücevherler değil, Tebessüm almaya geldim..
Ölümsen ölmeye, Hayatsan kalmaya geldim…
**
YALNIZ KALIRSAN…
Yalnız kalırsan, yalnız olmadığını bil!
Dertli isen, dermanın olduğunu bil!
Hiçbir şeyin sahibiyim deme, emanetçi olduğunu bil !
ŞEMS-İ TEBRÎZİ
**
SEBEPSİZ SEVMEKTİR AŞK..
Sebepsiz sevmektir aşk..
Nedeni olmadan bağlanmak birine.
Gözlerine baktığında erimektir içten içe.
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında.
Sevmek nedir aslen?
Ölmek mi uğruna?
Yaşamak mı onunla?
Sevmek mi ömür boyunca?
Yoksa ayrılmak mı gerekince?
Nedir insanı başkasına bağlayan?
Bilmez kimse bu soruların cevabını..
Kimi güzelini sever, kimi özelini...!
CAN YÜCEL
**
GERCEK SEVGİ VAR MI?
Gerçekten sevilirseniz şüpheye düşmezsiniz.
Sevgi; endişeyi, merakı, özlemeyi barındırır içinde.
Gerçekten sevildiğinizde ne kalbinizde boşluk hissedersiniz ne de sırtınızı yaslarken düşeceğim korkusu.
Birinin gönlüne hoş gelmekle birinin gönlünde yer etmek aynı şeyler değildir..!
**
BENLİ...BENSİZ...
Bir gün bensizlik çalar kapını.
Benli dünleri düşünür, avunursun..
Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
**
MUTLU MU OLMAK İSTİYORSUN?
Mutlu mu olmak istiyorsun?
Her arkandan konuşana ‘kulak asma’ ..
Her söz veren ‘sözünü tutar sanma’..
Her tanıştığın insanı ‘kendin gibi bilme’ ...
Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme..
Mutsuz edeni değil huzur vereni bil...”
SON SÖZ MÜ?
Farid Farjad diyor ki; "Bir gün umudunuz kırılırsa sağlam kalan yerinden, umut etmeye devam edin.
Umut herşeydir..."
'Mutluyum....
Çünkü; yol yakınken dönüşlerim var.
Huzuruma şaşırmayın!
Çünkü yarı yolda duranlardan, koşar adım gitmişliğim var...
Kızmayın aşktan caymışlığıma,
Benim karşıdan tanımama gibi bir özrüm var..
Gelsin hayat bildiği gibi, elinde ne varsa
hayata dair,
Ötesi hiçbir şey ya da vesair.....
Hani demiş ya şair,
'Mutluluğu sende bulan senindir',
Gerisi misafir !...
**
BAZEN DE VAZGEÇERSİN...
Güzel huydur vazgeçmek.
Kadir kıymet bilmeyenden,
Samimiyeti çiğneyenden,
Menfaati için değişenden,
Kibirlenenden, Böbürlenenden,
Önemsedikçe değersizleşenden.
Güzel huydur vazgeçmek,
Kendini vazgeçilmez zannedenden.!
**
SİZE BIRAKTIM...
Abdurrahim Karakoç, ile bitirelim Dünya onlara kalacak zannedenlere ithafen;
Hiç biriniz telaş etmesin boşa
Doyacak gözünüz toprağa, taşa
Beni inancımla koyun baş başa
Top yekun dünyayı size bıraktım...