YSK Başkanı Ahmet Yener: "Artık dünyada değişim, gelişim, teknoloji en üst düzeyde kullanılıyor.
Elektronik oylama sistemi ile ilgili tüm hazırlıklarımız yaptık.
Karar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde." dedi.
Yorum gecikmedi: “Bugünkü şartlara göre, bir sonraki genel ve cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi parti ve aday belli olmuştur…”
Peki bu yorumu yapan kim?
Öngörüleri ile farklı çıkışları, uyarıları ile dikkat çeken bir isim.
LDP eski Genel Başkanı CEM TOKER@tokcem...
Devamında da ekliyor Cem Toker;
"Biz seçim katakullilerine karşı “parmak boyası” diyoruz…
Adamlar “elektronik oylama” diyorlar…
Sizi bilmem ama ben yemem!!!
Muhalefet “seçim yapsın, çıksın karşımıza, dersini verelim” demeden önce uzun uzun düşünsün bence!!
Tek adam rejimlerinde, yasama, yürütme ve yargıyı tek başına elinde tutan tek adamlar seçim kaybetmezler!!"
AĞAÇLANDIRMA MEVZUSU…
Bir eleştiri de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a.
Demişti ki Erdoğan: “Ağaçlandırmada Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncüyüz.
Türkiye'yi zümrüt yeşili bir ülke yapmak için çalışıyoruz.”
Bu konuda da diyor ki Toker; "Bu iddiayı teyid edecek uluslararası bir kurum, veri, rapor bilen var mı?
Varsa paylaşabilir mi lütfen…
IMF’ye yazıp sormuştum.
“Türkiye’den 5 milyar dolar borç istediniz mi, Türkiye verdi mi” diye..
“IMF kimseden borç almaz, istemez” yanıtı gelmişti."
Bu konuda da ilginç bir durum söz konusu.
Zira orman yangınları konusundaki tablo herkesin malumu.
Söz bu kadar…
Öte yandan başka bir yorumunda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ben de hep söylerim, Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı bugün içte ve dışta olağanüstü bir Türkiye olurduk." açıklamasına da mesafeli.
Yine diyor ki Toker kısaca niyet okuyarak;
“Bana bi 10 sene daha verin”
ESKİ GENEL BAŞKANINI DA ELEŞTİRDİ.
Diyor ki LDP'nin kurucu Genel başkanı Besim Tibuk: “Padişah ve halife sembolik olarak durabilirdi, devletin ismi de Türkiye olarak değişmemeliydi.
İstiklal Harbi zamanında Ankara Hükümeti vardı, yeni devletin adı da Ankara Cumhuriyeti olsaydı, ‘Ben Kürt’üm, ben Laz’ım’ tartışması olmazdı.”
Bu konuda da eleştirisi var Toker'in.
"Katılmıyorum…
Yeni devletin adı Ankara Cumhuriyeti olsaydı, bizler kendimize Ankaralı derken, Kürtler “biz Ankaralı değiliz, Kürt’üz” derler ve huzursuzluk devam ederdi…
Bu durum PKK gibi ayrılıkçı bir terör örgütünün çıkmasını da önlemezdi…"
Meseleyi ya tam kavrayamamış, ya da bize göre bakış açısı epey yanlış…
Evet… Maalesef, üzülerek söylemek durumundayız ki…
Ne yazık ki siyasilerin belli yaşlardan sonraki söylemleri epey değişiyor.
Erdoğan, Bahçeli ve Tibuk’un söylemleri de bunlara bir örnek olmalı.
SİYASETÇİ EGOSU...,
Yeni kurulan partiler malum.
Herkesin derdi Yüzde 10'dan 7'ye düşen dilimi geçmek.
Birçok genel başkan şimdiden bırakın yüzde 10'ları çoktan 15-20'lerden dem vuruyor.
Mesela bunlardan birisi de
A Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu:
''Başlangıç oyumuz yüzde 10'un üzerinde."
Bakın bu konuya dair ne söylüyor Toker?
“Siyasetçi egosu anlatılmaz, yaşanır!!!
"2007 seçimleri öncesi Meclis dışındaki 8-10 partinin genel başkanları ile görüşmüştüm.
Hiçbirinin baraj sorunu yoktu.
Gümbür gümbür geliyorlardı.
Seçimde bekledikleri oyları toplayınca %200 filan ediyordu.
Bu hesaba göre sadece AKP ve @liberaLDP baraj altında kalıyordu.
Toplamda %2 bile alamadılar!!..."
GERİYE SADECE NE Mİ KALIR?
10 Kasım geride kaldı malum.
Türk halkının başta Anıt Kabir ziyareti olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki anma etkinliklerine katılımı her geçen yıldan daha da fazla idi.
Takdire şayan bir durum.
Atatürksüz bir Türkiye’yi tarif ediyor Toker.
Ve…
Acı tablonun fotoğrafını çekiyor büyük bir üzüntü ve sitem ile:
"Türkiye Cumhuriyetinden Atatürk vizyonunu olan “ilim, bilim, kadın hakları, çağdaş uygarlık” gibi değerleri çıkarın, geriye Taliban kalır Taliban…
Bu da Atatürk vizyonuna sahip çıkmak için fazlasıyla geçerli bir nedendir.
Haydi buyurun bana Kemalist diye saldırın ortaçağ sürüsü!
Duruşumuzu net olarak ortaya koyalım…
Daima sonsuz saygı ve minnetle…"
NEREDEN NEREYE?
Ülkemizdeki garip haller manzumesi devam ediyor.
Elindeki avucundakini yabancılara kaptıranların yeni bir hikayesi daha oldu.
Türkiye'nin madenlerini kimin işlettiği malum.
Peki ya iktidar ne yapıyor?
Sözüm ona sürekli dışarıya açılmakla meşgul.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar:
“Nijer'de 2025 yılında ilk altın üretimimizi gerçekleştireceğiz.”
Haklı olarak soruyor Toker?
“Afrika’yı sömüren emperyalist bir güç mü oluyoruz bu durumda???”
SORUYOR SADECE AVRUPA MI?
İşte size acı bir gerçek daha.
Türkiye, 2024 yılında da Avrupa ülkelerinin en fazla plastik çöpünün gönderildiği ülke oldu.
Son 5 senedir Türkiye, bu sıralamada 1.’liği bırakmıyor.
Türkiye’ye ülkelerin gönderdiği çöp miktarı:
• İngiltere: 140.907 ton
• Almanya: 87.109 ton
• Belçika: 74.141 ton
• İtalya: 41.580 ton
• Hollanda: 27.564 ton
Greenpeace, plastik atık ithalatı nedeniyle Türkiye’nin toprağı, havası ve suyunun geri dönülmez bir şekilde kirlendiğini açıkladı.
"Sadece Avrupa’dan mı geliyor çöp?"
Evet bireleri bunu açıklamalı.
Dünyanın çöpü.
Dünyanın sığınmacısı.
Bunun sonu nereye varacak acaba?
ABD SEÇİM SONUÇLARINA DAİR...
Bu konuda da uzman bir isim Toker.
ABD'de yaşamış sürekli takip halinde de.
Bakın ilk seçim sonuçlarına dair tespitleri neler?
“Dostum Donald; Bu arada unutmadan söyleyeyim, dostum Putin’in de çok selamları var. Bana söylemek istediği bir şey varsa, sana söylesin, o bana iletir” diyor…”
FED Başkanı Powell'a Trump soruları…
Trump isterse görevden ayrılır mısınız? Powell: Hayır.
Yasal olarak ayrılmanız gerekmiyor mu? Powell: Hayır.
Başkanın sizi görevden alma yetkisi var mı? Powell: Yasaya göre yok.
"Katar, Hamas yöneticilerini ülkeden postalıyormuş…
Trump etkisini 2 günde göstermiş…
Bölgede var mı ciddi olarak, samimiyetle “bizim ülkemize buyursunlar” diyecek ve buyur edecek bir babayiğit!!!"
SON SÖZ MÜ?
“Bilime kafa tutulmaz.” diyor ve ekliyor Toker;
“Kütleye” örneklerle anlatalım:
- Malzemeden çalınan binayla, dere yatağına apartmanlarla, doğaya kafa tutarsan doğa seni cezalandırır.
Deprem gibi, sel gibi…
- Tıp bilimine kafa tutar, günde 3 paket içersen, tıp seni cezalandırır..
Kanser gibi, iflas etmiş damarlar gibi..
- Nas diye ekonomi bilimine kafa tutana inanırsan, ekonomi bilimi seni cezalandırır…
Fakirlik, sefalet, pazar artığı gibi..
Kaçış yok değerli keklerim…
2025’i bekleyin ve görün!!!