NEBAHAT ERDOĞAN


KÜFE KİMİN SIRTINDA?!...

KÜFE : Genellikle söğüt ya da başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan dayanıklı ve kaba sepet. Eski dönemleri hatırlayacak olursak eşek sırtının iki tarafında küfeler olurdu, tabi o zamanlar Pazar, market olmadığından insanlar ürünlerini bu şekilde satarlardı mahalle aralarında. Hayvanı olmayan kendi sırtına yüklerdi küfesini malını satmak için. Bozulma gibi bir durumu olmazdı sanırım çünkü, küfenin alacağı miktar belli az az, taze taze, bir mahalleyi dolaşsa küfeler boşalıyordu zaten. Yani o zamanlar küfe, insanın bakkalı, manavı, marketi ve pazarı idi.


KÜFE : Genellikle söğüt ya da başka ağaç dallarından örülen, yük taşımaya yarayan dayanıklı ve kaba sepet. 

Eski dönemleri hatırlayacak olursak eşek sırtının iki tarafında küfeler olurdu, tabi o zamanlar Pazar, market olmadığından insanlar ürünlerini bu şekilde satarlardı mahalle aralarında.

Hayvanı olmayan kendi sırtına yüklerdi küfesini malını satmak için.

Bozulma gibi bir durumu olmazdı sanırım çünkü, küfenin alacağı miktar belli az az, taze taze, bir mahalleyi dolaşsa küfeler boşalıyordu zaten.

Yani o zamanlar küfe, insanın bakkalı, manavı, marketi ve pazarı idi.

Şimdiki marketler, manavlar ürünleri stoklayıp bozuk olanları, geçmiş tarihli olanları bile raflara dizmekten geri kalmıyorlar.

Neyse konumuz market, manav, pazarcılık değil tabii…

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında;  Muhalefet düşünmeden, görüşmeden, konuşmadan emekli maaşı 17.000 TL olsun diyor.” 

Bunların sırtında maalesef küfe yok. 

Biz ölçüyoruz, biçiyoruz.” dedi.

Hah şimdi ben buna güleyim mi, yoksa ağlayayım mı?

Küfe kimin sırtına bir bakalım!....

Küfe’nin ne demek olduğunu yukarıda açıkladım. 

Ha devlet olarak milletini sırtında yük olarak görüyorsa, eğer taşıyamıyorsa bu gücünün tükendiğinin göstergesidir. 

Bir devlet milletinin yükünü taşımak zorunda, bir devlet milleti için vardır, millet ise devleti devlet yapar.

Şimdi iki sen önce Toki’ye 334.350,40 TL borcu olan biri iki senede borç miktarı 542.515,45 TL oluyor aradaki 208.165,05 TL’lik yük vatandaşın sırtına biniyor. 

Ayrıca taksitler 3.300,00 TL ye çıkıyor ve ayrıca her altı ayda bir kdv ödüyor. Bu evini teslim almış vatandaşın borç yükü nerden baksanız altı ayda bir TEFE-TÜFE ye göre110 TL’ye yakın bir artış,  Sayın Murat Kurum birde müjde olarak veriyor %24 artış yaptık diye. Birde madalyonun diğer yüzü var ki onların hali perma perişan Toki’ye kaydolmuş, evi çıkmış, borcunu ödüyor ama gelin görün ki ortada hala ev yok, ee bunların yükü kimin sırtında dersiniz acaba?  Ha bunlar birde dar gelirli için devlet tarafından yapılıyor ya, maşallah her taraftan müjdeli haber olarak veriyorlar.  

Bakın görün küfe kimin sırtında…

Vatandaşın maaşı cebine girmeden elektrik, su, doğalgaz özel tüketim ücretleri ve vergileri omuzlarına biniyor mu? Biniyor, daha durun sırada,  araç vergisi hem de iki kere alındı, emlak vergisi, konut vergisi kat be kat yükleniyor mu? Yükleniyor. 

Ee burada küfe kimin sırtında caba? 

Bir gecede kendileri için maaş zammını 48 bin TL olarak açıklayanlar, emeklinin maaş zammı için 15 gün debeleniyorlarsa o zaman zarfı içinde küfeyi kendi sırtlarına almışlar demek ki. 

O küfeden çıkan sonuç %24,73 olarak belirlendi yani buna göre 12.500,00 TL alacak emekli, verdikleri 2.500,00 TL zam ne kadar zorlarına gittiyse küfe ağır geldi taşıyamadılar.  Taşıyamadıkları gibi emekli maaşlarında 500,00 TL ile 1500,00 TL arasında kesinti yapılıyor yani  net 12.500,00 TL’yi dahi vermiyorlar. 

Ardından en düşük emekli maaşı 12.500,00 TL oldu diye gazel okuyorlar.

Asgari ücrete senede bir zam yapılacağını duyurmuşlardı, peki iğneden ipliğe her aya zam gelirken, asgari ücretin sabit kalmasıyla “küfe kimin sırtında? diye sorasım geldi. 

Meclis lokantasında iki yıl çalışıp sonra ömür boyu emekli maşı alacak olan vekiller, bir çorbaya 5 TL, Ciğer, Şiş, Izgara ve Kuzu Şiş 25 TL’ye yiyor, öğrencisine bir öğün yemek veremiyorsa küfe kimin sırtında acaba?

Türkiye maçını Almanya’ya izlemeye 5 uçak ve bir araba dolusu kargo uçağıyla giderken küfe kimin sırtındaydı acaba?

İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA

Ankara kulisi programında Ak Parti Genel Başkan vekili Mustafa Elitaş; Emekli maaşları ile ilgili "Vatandaş diyor ki 7200 gün primim var 13 bin küsur alıyorum, diğeri diyor ki 3600 gün primim var 12 bin 500 TL alıyorum. Burada bir adaletsizlik var." Enflasyonu da tek haneli rakamlara indireceğiz." dedi. 

İtirafın böylesi de bizde olur zaten, sanki bu adaletsizlikleri ve enflasyondan haberi yok, başkaları yapmış gibi sergiliyorlar ya pes doğrusu. 

Bu adaletsizliği kim yaptı, kim yaşattı? 

Daha önceki yıllarda da enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğiz diyerek milletten sabır dilendiniz ama sonuç daha beter oldu. Saltanatı siz sürüyorsunuz, ceremesini vatandaş çekiyor.

Şimdi soruyorum “küfe kimin sırtında?”