AK Parti’nin, özellikle İstanbul’u kaybetmenin acısı çıkmadı bir türlü içinden. Eeee… Kolay değil, İstanbul’un rantlarından uzak kalmak. Geçmişle ilgili savcılığa gitmesi gereken, “yolsuzluk iddiaları” ile ilgili dosyalara İçişleri Bakanlığı el koydu, neredeyse üç yıl oldu, ses, soluk çıkmıyor.
***
Dile kolay, çeyrek asır süren saltanatı terk etmek. Bu kafayla giderlerse, İstanbul halkını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) üzerinden cezalandırmaya devam ederlerse, bir çeyrek asır da onlar bekler…
***
AK Parti sürekli “anarşist” izi sürüyor, İBB’de… Üç “gassal” yakalamışlardı… Bunlara ne oldu? Bilmiyoruz… Şimdi de, belediye personeli olmadığı söylenen, kurum çatısı altında yürütülen bir projede görev alan bir kadını, belediye kapısından girerken derdest ettiler. Kadın “anarşist”miş. Ettiler etmesine de, “Garibim İmamoğlu’na” yüklenmeye başladılar. Allah ne verdiyse saldırıya geçtiler.
***
Oysa bu kadının “GBT”si “temizmiş”… Önce sormuş güvenlik… Hastanede ameliyat olacağını, sonrası evinde bir gafta istirahat edeceği yanıtını almışlar. Hastanede, evinde değil de neden Belediye’de göz altına alındı? Merak konusu…
***
Biliyorsunuz GBT; genel bilgi toplama sistemi… İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak uygulanan bir veri toplama uygulaması. Yani, işe girecekler Bakanlığa başvuruyor, “temiz ya da değil” belgesini burası veriyor… Demem o ki, netice de Belediye, bu belgeye göre amel ediyor. Madem aranan birisi, madem militan ne diye “Temiz” belgesi verilir ki?
***
Soru da burada… İşe adam alacağım, başvuran PKK militanı ise ben nereden bileceğim? Kavun değil ki, kıçını koklayayım; ya da “ağzını büzüşünden Ömer dediğini” anlayayım. İkinci soru şu; İçişleri Bakanlığı kayıtlarında “temiz” gözüken ama “teröristliği” bilinen böyle kaç kayıt var acaba?
***
Soruya devam edelim: Mesela, bunlar hep mi CHP’li belediyelere denk gelir? AK Partili belediyelerde bu tür yani “GBT’si temiz” olan “kaçaklar” yok mudur acaba?
***
İktidar gücünü elinde tutanlar, rakiplerini bu tür metotlarla sıkıştırarak, maddi kaynaklarını kurutarak, müfettiş üzerine müfettiş sevk ederek, “topal ördek” yaparlarsa, olası bir iktidar değişikliğinde, temenni etmeyiz ama kendi belediyeleri de buna maruz kalır. O nedenle, ağlamak sızlamak yok.
***
Buna; “yol olmasın bir kere, üstünden geçen çok olur!” ya da “Men Dakka duka!” yani; “çalma kapıyı çalarlar kapını!”, derler.
***
“Korkunun kaynağı gelecekte yatar”, başlığı ile (Mehmet Bekarlar gönderdi) sanal medyada dolaşan, “garibim İmamoğlu’nun” başına gelenlerden bir demet sunuyorum.
***
İBB Meclisi’nde karşı konulanları bir yana bırakıyor, sırf Merkez tarafından yapılan engellemelerden bir demet sunuyorum.
***
Galata Kulesi, Gezi Parkı İBB’den alındı. Yerebatan Sarnıcı üzerindeki tarihi Talat Paşa Konağı’nın mülkiyet hakkı İBB’nin elinden alınarak Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Haydarpaşa, Sirkeci Gar ihalelerinde belediye haksızca elendi.
***
İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Sultanahmet Meydanı’nda her yıl gerçekleştirdiği ramazan ayı etkinliklerine bu yıl izin vermedi.”
***
Metro için alınan krediler bakanlıkta aylardır onay bekliyor. Cumhurbaşkanı aylardır sadece bir imza atmadığı için, 300 otobüs alım kredisi halen kullanılamadı. İBB’nin pandemide topladığı bağış hesaplarına bloke kondu.
***
Normalde temmuz ayında kullanılacak olan maliye katkı payı İBB’ye, ülke tarihinde ilk defa 15 gün önce, yani İmamoğlu yönetime gelmeden önce ödendi ve yaklaşık 1 milyar liranın tamamı İmamoğlu göreve gelene kadar harcandı. İmamoğlu ikinci kez göreve geldiğinde; 100 milyonlarca liralık maaş ödeyen İBB’nin kasasında 5 milyon lira bile olmadığını açıkladı.
***
AK Parti döneminden kalma borç nedeniyle, İBB'nin metro inşaatı için yurtdışından kredi olarak aldığı 565 milyon lirası haczedildi. Şu ana kadar hiçbir kamu bankası İBB’ye kredi vermedi, bu konuda geri dönüş bile yapılmadı. Belediyelerin Bankası olan İller Bankası, muhalif belediyelere “zırnık” koklatmıyor.
***
İBB'nin önceki AK Parti yönetimi, Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’na aktarması gereken 269 milyon lirayı ödemedi. AK Parti yönetiminin 2016-2019 arasında ödemediği borç, İmamoğlu yönetimine kaldı.
***
UKOME’nin yapısındaki değişiklikle belediye azınlığa düşürüldü ve taksi düzenlemesi defalarca reddedildi. İBB şirketi BELTUR’un işlettiği 48 hastane kantini, Sağlık Bakanlığı’nın sözleşmeleri yenilememesi nedeniyle kapandı. (Devam Edeceğiz)