Dostlar, Sivas Caddesi’nde bulunan evimizden, elli yıl sonra, beş yüz metre güneyde, Gültepe Mahallesi’nde bir eve taşındık. Henüz yılı dolmadı… Şunu gördüm… Yeni bir dünyaya gelmiş gibiyiz… İki, bir dönemin gözde caddesinin tramvay nedeniyle ne hale geldiğini de… İnanın, bir cadde bu denli ölüme terk edilemezdi… Ama ettiler.
***
Gültepe, çok hareketli bir bölge olmuş. Gezerken, 1970’li yıllar, elektrik direkleri diktiğimiz günler hatırıma geliyor. Halen kalan bir bir iki evin önüne diktiğimiz direkler, son demlerini yaşıyor. Başta Palancıoğlu Başkan olmak üzere tüm Melikgazi Başkanlarını kutlarım ama bağların imarı için benzeri bir şeyi söyleyemem… Kat yüksekliği tamam ama birbirine, çok yakın, affedersiniz “yellenseniz” duyulacak, “kutu gibi” evleri kim planladı çok merak ediyorum.
***
İnanın çok çirkin bir uygulama çıkıyor ortaya, bağlık yerlerde… Birbirine bitişik, site, site site… Merak eden, bir arabasına binsin Gediris’ten başlasın, Becen, Eşekmeydanı, Gürle, Bütükkızıltepe, Haymana derken Hisarcık’a kadar çıksın. “Çok güzel olmuş!”, diyen birisi çıksın, tüm sözlerimi geri alıyorum. Hâ keza, Eğribucak için de…
***
Tekrar ediyorum: Bu planlama hangi dönemde yapıldı, bundan sonra ki, tüm bağlar için söylüyorum, daha rahat bir uygulama yapılamaz mıydı? Gelin, geri kalanlarda bu yoğunluktan vazgeçin.
***
Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; Türkiye’nin dört bir yanından yerel yönetimleri, kamu kurumlarını, vakıfları ve sektör paydaşlarını Kayseri’de bir araya getiren “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi”’nde Melikgazi’nin örnek ve referans kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.
***
Zirveye birçok ilden çok sayıda temsilci ve belediye başkanlarının katıldığını söyleyen Başkan Palancıoğlu; " … Melikgazi’de sadece binaları dönüştürmüyoruz. Mahalleler dönüşüyor. Butik okullar, sağlık merkezleri, kütüphaneler, camiler, parklar gibi hizmetleri bu bölgelerde yapıyoruz. Aslında kentsel dönüşümü, mahalle dönüşümü gibi yapmakta fayda vardır.
… Melikgazi’de 8 bölgede kentsel dönüşüm çalışması yapıyoruz. İnşallah 14 bölgeye çıkacak şekilde çalışmalarımızı yaygınlaştırdık. Özellikle depremden sonra çalışmalarımıza hız verdik. Kentsel dönüşümün sadece belediyeler eliyle değil müteahhitler eliyle de yapılabilir hale gelmesi lazım. … " dedi.
***
Dönüşümle ilgili bir başka haber: Sahabiye Dönüşüm Projesi kapsamında daha önceki plana göre uzlaşı sağlanan hak sahibi vatandaşlarla yeniden uzlaşma işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için yetki alınması görüşüldü. Madde karara bağlandı. Meclis'te yapılan bilgilendirmede yeni proje kapsamında binaların farklılık göstermekle birlikte “zemin+6 kattan” başlayarak “zemin+10 kat” şeklinde “düşük katlı” olarak “yatay mimari” esaslarına göre inşa edileceği belirtildi.
Basına düşen haber böyle. “Zemin +10” ya da “zemin + 6” yapılanma “yatay mimari” değil ki. Bunu başkana kim söylüyor, hayret doğrusu. Kabaca; “yatay mimaride yapılar genel olarak 1-2 katlı villalardan, müstakil evlerden oluşur. Ancak bu yapılar arasında 2 ya da 3 katlı inşalar da meskenlerin oluşturulma kurallarına göre değişiklik gösterir.”
***
Evet. Vaktinde, bu bölgeye bu kadar yoğunluk çok fazla dediğimizde, “dudak büküyorlardı”, “sen ne anlarsın” diyorlardı. Öyle ya projenin başında kendisini, ünlü mimar “Le Corbusier (1887-1965)” sanan bir mimar vardı. Burnundan kıl aldırmazdı. Şimdi, yoğunluğun azaltılması yolları aranıyor. “Bad’el harabül Basra!”, “Basra harap olduktan sonra ağlamak sızlamak bir işe yaramaz!”.
***
Hiç tevazu göstermem… Bu mimar, Vali Konağı, Şehir Tiyatrosu, Kız Enstitüsü ve eski Kız Orta’nın bulunduğu adayı da kapsama alacaktı. Israrlı muhalefetim üzerine, Mustafa Çelik döneminde vazgeçildi. O adayı kurtardığım için de çok mutluyum.
***
Yâ hû, ne olur biraz eleştirilere açık olun; geriye dönüşü olmayan projeleri, “kırk ölçüp bir biçin”. Sonra “ah vah!”, diyorsunuz ama iş işten geçiyor.
***
Sahabiye Projesi de öyle oldu. Bu alanda, sosyal donatıları bol olan “yatay mimari” uygulanabilirdi. Taşınmaz sahiplerine para ise para, başka yerde daire ise bitmiş hazır daire, bir başka yerde hazır parsel ise parsel teklif edilebilirdi. Baktınız olmuyor, inat edenler var, değerini vererek, “18. Madde” uygulayabilirdiniz. O nedenle önce ev/dükkan, parsel stoklamanız gerekirdi. Dönüşümler için. Mesela, bundan yıllarca öncesi, “İçerişar” için yapıldı, bu uygulama. Rahmetli amemlere, Hürriyet’te “Hollanda tipi” ev verdi, Belediye...
***
Unutmayın, belediye imkan ve gelirlerinin az olduğu bir dönemde, merhum Hüsamettin Çetinbulut Mimarsinan Parkı’nın kamulaştırmasını yaptı; beş-altı eski mahalleyi birleştirerek park açığa çıktı. Aslında Sahabiye’de de asıl mülk sahipleri kalmamış, çoğu kiraya vermişti. Bu çalışmalar rahat yapılabilir çok ev kirada rahat tespit edilebilirdi.
***
Ama dönüşüm moda olduğundan, “biz de yapalım!” dendi, harekete geçildi. Getirisi, götürüsü düşünülmeden. Keşke haklı çıkmasaydım.
***
Sahabiye’nin geri kalanında yapılacak şu: Yapılanlar geçti gitti. Yıkamazsınız artık. Geri kalan meydana yakın bir bölge hiç olmazsa bu bölgeyi kurtarın. Çok katlı binalarla dönüşüm yapmayın. Acele etmeyin, güzel bir planlama yapmayın; ömründe bir “çizgi çizmemiş” mimarlara bu işi yaptırtmayın. Bu vesile ile, gelin Kartal Kavşağı’ndan vazgeçin. Ne olacak yani, belirli saatlerde, üç ışıkta beklenilse… Bu kavşak yapıldığında göreceksiniz, şehir merkezinde özellikle Meydan da trafiği kilitleyeceksiniz. Hiç olmazsa şimdi iyi kötü bir Akış var.