Gün geçmiyor, içeriden ve dışarıdan kaza haberi gelmesin... Trafik kazaları, yıkılan binalar, iş kazaları, ölen işçiler, iş yerinde yanan çocuklar, saldırılar, cinayetler; sönen ocaklar… Ne oluyor, nereye gidiyoruz? Doğrusu bilemiyorum… Bu yaşa geldim, böylesi yıllar yaşamadım desem abartmamış olurum. İnanın çok yorulduk.
***
Ölümler çok ucuzladı. Albert Camus’un dediği gibi; “Bir ülkenin ne halde olduğunu görmek istiyorsanız, insanların nasıl öldüklerine bakın!”
***
Bir haber: Kayseri’de trafik kazalarında şu ana kadar en çok ölümün yaşandığı aylar 7 ölümle Nisan ve yine 7 ölümle Ağustos ayı oldu. Geride bıraktığımız bu iki ayda 14 kişi hayata veda etti.
***
Haberin devamında; “Ölümlü trafik kazalarındaki artış dikkat çekerken Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de sık sık bu duruma dikkat çekiyor. Vali Çiçek, 'Ölümlü trafik kazaları açısından istediğimiz seviyede değiliz. İçim acıyor. Ölümlü trafik kazalarını Kayseri’de düşürmek zorundayız' demişti.” (Cafer Zengin, Kayseri Olay)
***
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlığı (EGM) verilerine göre; Kayseri’de temmuz ayında meydana gelen 967 kazada 866 kişi yaralanırken 5 kişi hayatını kaybetti. 2025’in ilk 7 ayında ise Kayseri’de meydana gelen 5 bin 389 kazada 22 kişi hayatını kaybetti. (İHA, Kayseri, 07.08.2025)
***
Tabii, bu istatistik verilere, anlaşma ile sonuçlanan; kazaya neden olup bırakıp kaçan, ölümsüz vakalar dahil değil. Bir de bu verilerin, ne kadarı kent merkezi ve periferisinde, bilemiyoruz. Ancak, Emniyet bilir. Bir de bunu bir detaylandırsalar, daha net analiz yapabiliriz.
***
“İçim acıyor!” diyen sayın Valimize, izni ile, şunu anımsatmak istiyorum: Sayın Valim, kent içinde yapılan anlamsız altyapılarla oluşan ‘hız yollarının’ katkısı ne kadar? Hiç araştırttınız mı? Şayet bunu yapabilirsek “kaynak sorunların” en önemlisini göreceğiz.
***
Bu konuya defalarca değindiğim için, artık, değinmeyeceğim. Şu kadarını söyleyebilirim: Acaba, Büyükşehir’de, A’dan Z’ye uzmanlardan oluşan Trafik Daire Başkanlığı var mı? İnanın çok merak ettim. Bu daire altyapı uygulamalarına, imara dahi müdahale edebilmeli? Üzülerek söylüyorum, mesleğim olduğu için biliyorum: “Faz-nötr çek götür!” mantığı ile bu yatırımlar yapılmaz. Unutmayalım, trafik Multidisipliner (Çok disiplinli) bir konu.
***
Tekrar soruyorum, yapılan ciddi altyapılar, yıllar öncesi yapılması gerek, “Ulaşım Master Planı”nın öngörüleri mi? Yoksa, “göç yolda düzelir!” yaklaşımının bir sonucu mu?
***
Her yeni açılan yol, her temeli atılan yol için, Büyükşehir Belediyesince yapılan açıklamada; “Güvenli bir sürüş sağlamak amacındayız…” türünden açıklamalar gelir. Ama her açılan ve temeli atılan yol ve altyapı trafik kazalarını azaltmıyor, aksine çoğaltıyor. Neden acaba?
***
Bu sefer haber, yurtdışından geldi. Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen Milli Savunma Bakanlığı'na ait C130 tipi askeri kargo uçakta yer alan Kayseri 12. Hava Üs Komutanlığı'nda görevli şehit askerlerin kimlikleri belli oldu.
***
Şehit sayısı yirmi olarak açıklandı. Görebildiğim kadarı ile şehitlerimizin tamamı subay ve uçak uzmanı astsubaylardan oluşuyor. Pilotlar dışındakilerin tamamına yakını “uçak teknisyeni” olarak verildi…
***
Altmış iki yıllık uçaklarmış. Kayseri Hava Üssünde konuşlandığını anımsarım. Rahmetli arkadaşım, dostum Altan Gürleyik, bu uçakları kullanırdı. Bunlarla Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmıştı.
***
Tabii, bu kazanın açıklanması gereken kısımlarını açıklayacak ilgililer; diğer kısmı devlet arşivlerinde kalacak. Bizler ne yapabiliriz ki, şehitlere rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dilemekten başka.
Burada şu soru sorulabilir. Yarım asrı geçkin bir süre, aktif olarak kullanılan bir hava aracı olur mu? Unutmayalım bu bir hava aracı; kara taşıtlarına benzemez… Her türlü uçak, aerodinamik etkilerin yoğun bir biçim de etkisi altında kalır. Haliyle, meteorolojik şartların da…
***
Her cihazda olduğu gibi hava araçlarında da “mekanik ömür”, “teknolojik ömür” ve “pazar ömrü” çok önemli. Bunu uzmanları daha iyi bilir. Bize ise, rahmet ve başsağlığı dilemek düşer. Milletimizin başı sağ olsun. Çok acı bir durum.
