Zor bir hafta daha.
Ligde ilk yarı bitiyor.
Galatasaray maçı iç sahadaki sondan ikinci maç.
Galatasaray ve Samsun ile bitecek ilk yarı kısmetse.
Bodrum deplasmanında neler olacak Allah bilir.
Malum Volkan Demirel takımı toparlamak ve ara transfer döneminde başta Fenerbahçe olmak üzere çok sayıda takımdan isim transfer etmek için girişimlerini sürdürüyor.
Bizde durum mu?
Ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Bizim için gelenek olduğu üzere in iyi transfer sakatların bir an önce sağ salim ara boşlukta ilk yarı finalinde dönmeleri olacak.
İLK 11’E DÖNÜYORLAR…
Kayseri’ye gelecek olan Galatasaray önünde bir ilki daha gerçekleştirmek istiyoruz.
Sarı kırmızılılar son sezonlarda rakibine iç sahada kaybetmeme geleneğini sürdürmek istiyor.
Cardoso ve Kartal Kayra bu haftaki maçın kilit isimleri olarak ilk onbire dönüyorlar.
Geride kalan haftada 6 sakat oyuncusu nedeni ile Antalya’da mağlubiyetten kurtulamayan temsilcimiz mağlubiyetleri seri yapmamak istiyor.
Bellona Kayserispor’da eksikler dönüyor…
Sarı kırmızılı takımda zorlu maç öncesinde sakatlar düzeliyor, kart cezaları bitti.
Bu haftaki zorlu maçta başta Miguel Cardoso ve Carlos Mane’nin maça yetiştirilmesi beklenirken, Kartal Kayra Yılmaz’ın da cezası bitti.
Bilindiği gibi yönetim kurulu tarafından Antalyaspor maçı öncesinde yapılan Sağlık bilgilendirmesinde oyuncularımızın son durumu paylaşılmış ve sakatlıklarının nedenleri ve tedavi sürecine dair de bilgi verilmişti.
TOKGÖZ'DEN BÜYÜK JEST
Bu arada Kayserispor’da Başkan Yardımcılığı ve Basın Sözcülüğü görevi yapan Kayserili iş insanı Mustafa Tokgöz'den sarı kırmızılı takıma büyük jest.
Bellona Kayserispor kulübünün hem 3 puanının 3. kez silinme tehlikesi ile karşı karşıya kalması ve 150 milyon TL'yi bulan SGK'ya ve Vergi borçları nedeniyle son olarak sarı kırmızılı kulübün SGK ve Vergi Dairesi’ne olan borçları için 50 Milyon TL değerindeki taşınmazları teminat gösterdiği öğrenildi.
Bilindiği gibi bu konuya dair ayrıca MHP milletvekili Baki Ersoy, 10.5 milyon TL'yi ödeyerek kulübe ceza gelmesini ve 3 puanının silinmesini önlemişti.
Tokgöz ve Ersoy'un yaptıkları jestler sayesinde sarı kırmızılı takım bir nebze olsun soluk almış oldu.
TOKGÖZ'E TEŞEKKÜR
Öte yandan sarı kırmızılı camia tarafından yapılan açıklamalarda ise "Her koşulda Kayserispor’un yanında olmuş, geçtiğimiz yıllarda basın sözcüsü ve asbaşkan olarak da görev yapmış taraftarımız iş insanı Sayın Mustafa Tokgöz'e zor zamanında yine kulübümüzün yanında olduğu için teşekkür ederiz." ifadeleri yer aldı.
MAÇ BİLETLERİ SATIŞTA
Bellona Kayserispor, kulübü tarafından bu hafta oynanacak olan Galatasaray maçı biletleri satışa sunulurken en ucuz bilet fiyatı 1500 ve en pahalısı ise 3350 TL olarak duyurulmuş bu rakamları da gazetemiz de biz de “Maç biletleri el yakıyor!” olarak vermiştik.
Haklı bulan da oldu.
Bu rakamlar düşük diyenler bile çıktı.
Ne diyelim herkesin alım gücü farklı, saygı duymak lazım.
Malum 3 Büyütülmüşlerin maçları Anadolu takımları için bir anlamda hasat zamanı demek.
Kayseri’den olduğu kadar civar illerden de bu maça bir defaya mahsusta olsa gelen epey seyirci var.
Bu nedenle bu kadar borç yükünün altında her ne kadar nereye ve kime nasıl gittiği belli olmasa da yapacak bir şey yok.
ZORU BAŞARMALIYIZ!...
Aslında dilimizde pelesenk oldu.
Masa başı oyunlar vardı bir ara.
Sahada kazanan takımın ipini masa başında çekiyorlardı.
Şimdi yenisi var.
Hakemleri, VAR’ı, rakibi yenmek gibi bir durum hasıl oldu sonradan sonraya.
Eskiden takımlar sahaya çıkardı.
Çatır, çatır oynar kazanabiliyorsa kazanır, yoksa şansına küser o maçın defterini kapatırdı.
Şimdilerde öyle değil.
Aslından son dönemde öyle değil.
Hakem kararları herşeyin önüne geçmeye başladı.
Sonradan nasıl oldu ise bir VAR icat oldu.
Adeta meşhur atasözümde olduğu gibi “Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu”
Neresinden bakarsanız bakın her hafta olay VAR.
ŞAŞIRTMACA MEVZULAR…
Aslında burada amaç biraz da farklı.
Malum son dönemin en popüler iki takımın Fenerbahçe ve Galatasaray
Araya Beşiktaş ve Trabzonspor’da giriyor zaman zaman.
Bu dört takımın maçları her zaman olaylı başlıyor, olaylı bitiyor.
Bir anlamda “Cambaza bak” mevzuları.
Bir de futbolu öyle bir alana yaydılar ki eskiden maçlara itibar bile etmeyen nerede ise artık Şampiyonlar ligi, UEFA, Konferans kupası derken yakında Süper ligi de yayınlamaya başlarsa şaşırmayın.
Niye mi?
Her gün maç var.
Her gün maç demek mevzunun başka mecralara kayması demek.
El birliği ile gündemi değiştirmek demek.
Olmayan bir düşman yaratmak, bir takımı inat ve ısrarla şampiyon yapmamak için her hafta yeni ve yine bir düzen ile hep konuşulan ama bir türlü sonuçlanmaya tezgahlar demek.
Düşecek takımları siyasi akrobatlıklarla kümede bırakmak, ligden küme düşmeyi kaldırmak, nerede ise kapatılması gereken kulüplerin yolsuzluklarına SKK ve vergi borçlarına yıllarca göz yummak ve daha neler neler…
Bahis, Bilet satışları ve Bitcoin mevzularına girmek istemiyorum.
Zaten Türk futbolu batağın içinde.
HERŞEYDEN KAZANIYORLAR…
Malum “etinden, sütünden, yününden” derler ya…
Türk futbolu da öyle.
Adamlar öyle bir düzen kurmuşlar ki aynı Koyun hikayesi gibi.
Her şeyden kazanıyorlar.
Kaybetme riski yok.
Kaybetmedikleri gibi kaybettirdikleri çok ama çok şey var.
Türk futbolunun son çeyrekteki klasiği aslında bu.
Türk filmlerindeki gibi…
Önce kulüplerin kasaları boşaltılıyor.
İşbirlikçiler Yöneticiler-Menajerler-Teknik adamlar-futbolcular…
Siyasetçi olmadan olur mu bu işler?!..
Öyle bir borçlandırılıyorlar ki aklınız dimağınız durur.
Sonra ortaya kartondan sahte kahramanlar çıkıyor.
Yalvar-yakar dilenci gibi dileniyorlar…
Kapı kapı geziyorlar.
İş insanlarını canlarından bezdiriyorlar adeta.
Kimisine güzellikle, kimisine de tehdit şantajla veriyorlar gazı.
Sonra yöneticilik yapması da ucuz kahramanlık yapması kolay tabi ki de.
Dört büyüklerde durum bu.
Anadolu’da bunun kötü versiyonları yok mu?
Her yerde var tabi ki de…
Velhasılı kelam Simon Cuper’in kitabında olduğu gibi “Futbol sadece futbol değil!”
Dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı çarklar birbirine benzer şekilde dönüyor.
Gündem değişiyor.
Siz zannediyorsunuz futbol konuşuluyor ama ya perdenin arkası?!...