MUSTAFA CENGİZ


KAYSERİ’DE NELER SÖYLEDİ, NELER?!...

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, Kayseri'de ki konuşmasında genel manada Cumhur İttifakı ve Ak Parti hükümetini sert sözlerle eleştirdi. Hükümetin Ortadoğu politikasının yanlışlığına vurgu yapan Baş “Coğrafya kaderdir” ifadelerine de katılmadığını vurguladı. Her sözü önemli, her tespiti anlamlı. Babasının izinde genç bir siyasetçi. Geleceğin Türkiye’sinde de önemli bir yeri olacaktır kuşkusuz.


Bağımsız Türkiye Partisi, Genel Başkan Hüseyin Baş’ın katılımı ile 9. Kayseri İl Kongresini gerçekleştirilirken, Rüştü Karataş yeniden il başkanı seçildi.

Baş, hafta konunda Kayseri’de gündeme dair açıklamalarda bulundu.

FİTİLİ BURADA ATEŞLEDİK…. 

TÜM, TÜRKİYE YAYACAĞIZ.

BTP Genel başkanı Hüseyin Baş, “Burada bir fitili ateşledik. Bütün Türkiye yayacağız. Kayseri Türkiye’nin, sanayinin, Turizm’de kalbi. 

Tüm Türkiye’de söylediklerimizi burada bir kez daha tekrarladık. 

Aylardır, Türkiye’de dillendirdiğimiz gibi burada da dillendirdik. Burada teşkilatımızın gücünü görmek bizleri memnun etti. “şeklinde konuştu. 

GAZZE TEHCİRİNE 

'HİCRET' DİYENLER…

"Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına tahliye değil hicret diyorlar" şeklinde sert konuşan Hüseyin Baş, "Trump Gazze'yi tatil köyü yapacak. 

Bunun için Gazze'nin boşaltılması lazım. 

Buna şimdi 'tahliye' demiyorlar da hicret diyorlar. 

Bu kadar ahlaksızlık olur mu? Sorsan bu davanın en büyük taşıyıcıları! Bu dava için canını ortaya koyan bir Türk söyleyeyim size; Deniz Gezmiş. Deniz Gezmiş onlara göre dinsiz, bunlar Müslüman!" dedi.

"Trump Gazze'yi tatil köyü yapacak. 

Bunun için Gazze'nin boşaltılması lazım. 

Buna  şimdi 'tahliye' demiyorlar da hicret diyorlar. 

Bu kadar ahlaksızlık olur mu? 

Ama sorsan bu davanın en büyük taşıyıcıları! 

Bu dava için canını ortaya koyan bir Türk söyleyeyim size; Deniz Gezmiş... Deniz Gezmiş onlara göre dinsiz, bunlar Müslüman! Adam gitti savaştı ama o dinsiz, bunlar Müslüman! 

Türkiye'de İslam tarifi devamlı değiştirilir. 

Bizim İslam tarifini değişmemize gerek yok. 

Bizim değişmemiz, bir sabite oturtmamız gereken Müslüman tarifi ve o tarife uymayan insanları ben görüyorum.”

FİDAN'A KIBRIS ELEŞTİRİSİ

KKTC konusundaki hassasiyetini de gözler önüne seren Baş’ın bu konudaki uyarısı ise şöyle; 

“Türk devletleri Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde elçilikler açtı. 

Yaptıkları anlaşmalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayacaklarını beyan ettiler. 

Dışişleri bakanımız Kurtlar Vadisi Cendere müziğiyle devamlı editli bir şekilde TikTok'ta geziyor ama Türki Cumhuriyetlere bir şey yapamıyor, bir şey söyleyemiyor.”

"KÜRŞAT ZORLU SEN NE İŞ 

YAPMAYA GELDİN ORAYA?" 

"Sığınmacıya milyarlarca euro harcayacağınıza, bu parayı Türk devletlerine verseydiniz de Kuzey Kıbrıs'ı tanısalardı" sözlerini ile eleştirilerini sürdüren Baş, “AK Parti kurulduğu tarihten bugüne benim bildiğim kadarıyla ilk defa Türki Cumhuriyetlerle ilgilenen bir genel başkan yardımcılığı ihdas etti ve başına da İYİ Parti'den transfer ettiği Kürşat Zorlu denen bir beyefendiyi getirdi. 

Sen ne iş yapmaya geldin oraya? 

Geldin hemen arkasına Türki Cumhuriyetler bizden Kıbrıs'ı aldılar. 

Bunun için mi geldiniz?

Bu Suriye'de Aralık ayında HTŞ, yönetimi ele aldı. 

O zaman 'Yeni tehlikeler geliyor, dikkat edin. Kıbrıs tehlike altında, Doğu Akdeniz'deki münhasır ekonomik bölgemiz tehlike altında' dedim. Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs ile ilgili Türk devletlerinin aldıkları karar bugün hepimizin malumu. 

Niye almışlar? 

Avrupa Birliği, Türk devletlerine 12 milyar euro destek vermiş, paralar vermiş.

Yani şunu anladım, Kıbrıs'ı tanıtmanın bedeli 12 milyar Euro… 

O kadar sığınmacıya milyarlarca euro harcayacağınıza bu parayı bu Türk devletlerine verseydiniz de Kuzey Kıbrıs'ı tanısalardı. 

Bir bakanımız, 'Filistin'i bütün dünyaya tanıtmamız lazım' diyor. Sen önce Kıbrıs'ı tanıt, Kıbrıs'ı tanıtsana dünyaya… 

Ama böyle bir gündemleri yok, çünkü bu, halkı oyalayarak halktan oy alma projesi. 

Nasıl oy alırım, Filistin'le oyalarım, Gazze ile oyalarım, yok sezaryan doğumla, normal doğumla oyalarım... 

Konulara baksana, ülkedeki bütün gündem bitti şimdi Sayın Cumhurbaşkanı 'Nüfusumuz tehlike altında altında, bu bir milli güvenlik sorunudur' diyor. 

Evet bu bir milli güvenlik sorunudur. 

Zirai don oldu o da bir milli güvenlik sorunudur, onunla da ilgilenir misiniz!” şeklinde konuştu. 

"İNSANLARIN DERTLERİ 

VAR AMA MUHATAPLARI YOK"

Türkiye’nin son durumu ile ilgili önemli tespitlerde bulunan Baş’ın özellikle ekonomi ile ilgili eleştirileri ön plana çıktı Kayseri’de de.

Bakın ne diyor Baş?

Türkiye yönetilemiyor. 

Çiftçiler traktörleriyle eylem yapıyor dertleri var muhatapları yok. Öğretmenler Milli Eğitimin önüne gidiyor eylem yapıyor, dertleri var muhatapları yok. 

Avukatlar adliyelerin önünde eylem yapıyor, dertleri var muhatapları bile yok. 

Türkiye'de insanlar eylem yapıyorlar dertlerini, şikayetlerini duyurmaya çalışıyorlar ama muhatap bile onların önüne koyamıyoruz.

Bu Türkiye'nin yönetilemediğinin ispatıdır. 

Bütün kurumların içi boşaldı. 

YARGI BAĞIMSIZ OLSA 

BU KADAR ANLATMAZLAR
Konuşmasında sık sık iktidarı eleştiren Baş, “Türkiye'de yargı bağımsızdır, manşet bu! 

Her gün bize Adalet Bakanımız, Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu anlatıyor. 

Bağımsız olsa bunu bu kadar anlatmazlar, gerek duymazlar, biz onu yaşarız, biz onu hissederiz.

Sayın Adalet Bakanı sürekli olarak 'Türkiye'de yargı bağımsızdır' diyor. 

Bunu bu ara çok anlatıyorum eğer Türkiye'de yargı bağımsız olsaydı sizin bunu bu kadar söylemenize gerek olmazdı, bu kadar anlatmazdınız.

Bu hakim ve savcılar kimler tarafından atanır HSK dediğimiz bir kurum, Hakimler Savcılar Kurulu. 

Bu kurul 13 kişiden oluşur. 

13 kişinin biri Adalet Bakanı, diğeri Adalet Bakanının yardımcısı, dördünü Cumhurbaşkanı atıyor, kalan 7 üyeyi de Meclis’teki çoğunluk parti seçiyor yani hepsini Cumhurbaşkanı seçiyor. 

AK Parti seçse yine iyi belki biri girer içeri AK Parti'de bir noktaya gelir bir şeyleri değiştirir ama hayır herkesi Cumhurbaşkanı seçiyor. 

Bakın o bağımsız yargının bütün organlarını Cumhurbaşkanı seçiyor, yani gücünü kimden alıyor Cumhurbaşkanından alıyor. 

Gücünü milletten alan ve hesabını millete vermek zorunda olan bir organizasyonla gücünü bir kişiden alıp oraya hesap vermekle yükümlü olan bir organizasyon kıyaslanabilir mi?” tespitinde bulundu. 

"YAKINDA BU ÜLKEDE YANDAŞ 

OLMAK BİLE FAYDA ETMEYECEK"

Önemli göndermelerde de bulunmayı ihmal etmiyor Baş ve diyor ki;

“Türkiye'de işler nasıl işliyor? 

Türkiye'de bendensin iyisin, benden değilsin kötüsün! 

Şimdi önce ikiye böldüler, şimdi yeni yeni başladılar, kendilerinden olanların da iyisi ve kötüsü başladı. 

Böyle giderse 5 seneyi bulmaz, bu ülkede yandaş olmak bile fayda etmeyecek, para etmeyecek göreceksiniz. 

Çünkü şizofrenik yapıda bir yönetimle karşı karşıyayız. 

Hem şizofrenik hem de aşırı septik; kuruyor, düşünüyor, şüphe ediyor ondan sonra bunu gerçek zannediyor. 

Ondan sonra kalkıyor milletin üstüne gitmeye. 

Neymiş 300 tane genç Saraçhane'de hükümet yıkacakmış! 

Yahu 300 tane genç dünyanın neresinde hükümet yıkmış, böyle bir şey olabilir mi! 

Neymiş bir tane sanatçı hükümet yıkacakmış, dalga mı geçiyorsunuz! 

Bir sanatçının hükümet yıkabildiği bir tane bırak devleti bakkalda bir kişi yönetimi değişebilir mi? 

Bu neyin sonucu? 

Bu şizofrenik bir davranış biçimi dolayısıyla yarın öbür gün yandaş olmak bile bu ülkede para etmeyecek.”

GENÇLER GELECEK İÇİN ENDİŞELİ!

“Gençler gelecekten endişe duyuyorlar” diyerek sözlerini sürdüren ve 
bu endişede de haklı olduklarının altını çizen belirten Hüseyin Baş, “Cumhurbaşkanı diyor ki; ‘Aileler çocuklarını 25, 30, 35'li yaşlarında evlenmeye ikna edemiyor’ Nasıl ikna olsunlar. 

Gençler, paramız yok diyerek evlenme hayalini rafa kaldırıyor, bunu gündeminden çıkarıyor” ifadelerini kullandı. 

DIŞA BAĞIMLI BİR TÜRKİYE…

Eleştirilerine "Propagandaya bakıyorsun; uçuyoruz kaçıyoruz ama her şeyde dışa bağımlı bir Türkiye" tespiti ile devam eden Baş, bu konu ile ilgili tespitinde de şöyle diyor; 

“Propagandaya bakıyorsun; uçuyoruz kaçıyoruz! 

Bu ülke tarımda dışa bağımlı, sanayide dışa bağımlı, Türkiye enerjide dışa bağımlı, Türkiye savunmada dışa bağımlı, Türkiye gıdada dışa bağımlı. Türkiye her şeyde dışa bağımlı ama bir propaganda, tam bağımsız Türkiye! 

Neresi bağımsız? 

Türkiye'nin birçok bölgesinde vatandaş elektrik faturasını ödüyor, o fatura dönüyor dolaşıyor İngiliz’in cebine giriyor. 

Firmalar İngilizlere satılmış, Almanlara satılmış. 

Elektrik faturasını İngiliz’e, Alman’a ödeten bir hükümet var. 

Nasıl bir bağımsız Türkiye? 

Bu yönetilemeyen bir ülkedir." 

COĞRAFYA KADER DEĞİLDİR!

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş ilimizdeki  konuşmasında genel manada Cumhur İttifakı ve Ak Parti hükümetini sert sözlerle eleştirdi. 

Hükümetin Ortadoğu politikasının yanlışlığına vurgu yapan Baş “Coğrafya kaderdir” ifadelerine de katılmadığını vurguladı.

Her sözü önemli, her tespiti anlamlı.

Babasının izinde genç bir siyasetçi.

Geleceğin Türkiye’sin de de önemli bir yeri olacaktır kuşkusuz.