Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen, "Kayseri'de Afşin-Elbistan'dan daha tehlikeli bir durumun oluşması mümkün değil" dedi.
Peki neden söyledi Evsen bunu?
Jeoloji Mühendisi Evsen, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde şehrin en kötü senaryoyu yaşadığını ve bundan daha tehlikeli bir durumun oluşmasının mümkün olmadığına dikkat çekerek; "Bizi büyük oranda etkileyecek Malatya fayı var 210 kilometre mesafede.
Eğer 7 ve üzeri deprem üretirse Afşin ve Elbistan'dan bize daha uzak.
Kayseri şehri yaşayacağı en kötü senaryoyu yaşadı.
Dolayısıyla Afşin-Elbistan'dan daha tehlikeli bir durumun oluşması mümkün değil" şeklinde konuştu.
KAYSERİ KÜÇÜK MİLLET MECLİSİ…
Kayseri Küçük Millet Meclisi'nin değişik konularda düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği toplantılar gündem oluşturmaya devam ediyor.
Kocasinan Belediyesi Meclis Salonu'nda düzenlenen programa STK temsilcileri ve ilgililer katıldı.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 'Kayseri'nin nasıl etkileneceği', 'Kayseri’de aktif fay hatları var mı', 'bundan sonra ne zaman deprem olacak' gibi soruların tartışıldığı 'Türkiye ve Deprem' konulu buluşma Kayseri Küçük Millet Meclisinde gerçekleştirildi.
Rafet Ural moderatörlüğünde gerçekleşen programın konuğu Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen oldu.
FAY HATLARI SUNUMU YAPTI…
Kayseri'de ve civarında bulunan fay hatları hakkında sunum yapan Evsen; şehirde Kahramanmaraş'ta olan depremden daha tehlikeli bir durumun oluşmayacağını söyledi.
Evsen; "Ecemiş fayı Kayseri'nin içerisinden geçer.
Mersin istikametinden başlar, Toroslar'a geldiği zaman yüzey kırığını geçtiği zaman Yahyalı'nın olduğu kısımlarda 3 kola ayrılır.
Bir tanesi Yeşilhisar, Boğazköprü, Erkilet, Güneşli istikametinden Tuz Gölü istikametine devam eder.
Bir tanesi de Develi üzerinden Erciyes'in Tekir tesislerinin olduğu kısımlardan aşarak Talas, Sarıoğlan tarafına kadar parçalı şekilde devam eder.
Etrafımızda Tuz Gölü Fayı, Sarız Fayı var.
Pazarcık ve Elbistan depremi oldu zaten.
Bunların da bize etkileri oldu.
Malatya Fayı da bizi etkileyecek faylar arasından bir tanesi.
Malatya fayı, 7 ve üzeri büyüklüğünde deprem üretme kabiliyetine sahip bir fay.
KAYSERİ NASIL ETKİLENECEK?
Evsen devamla “Burası kırılırsa etkileneceğiz ama hangi oranda etkileneceğiz?” sorusuna ise şu şekilde cevap verdi:
“Kayseri'nin içinde yer alan Ecemiş fayı 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek bir kapasiteye sahip bir fay.
Ecemiş fayının ve alt segmentlerinde meydana gelen bir kırılma şehrimizde 6 büyüklüğünde bir depremin olduğunu gösterir.
Ecemiş fayı Sivas tarafına geldiğinde Deliler fayı ile birleşir.
Deliler fayı da 5.5 büyüklüğünde bir deprem üretebilme kapasitesine sahip bir fay. Zaten ilimizden geçmiyor, 5.5 büyüklüğünde bir depremin bize verebileceği bir hasar olabilir ama muhtemel ki ölüm olayı gerçekleşmeyebilir.
Afşin-Elbistan fayı kırıldı, 7.6 büyüklüğünde. Bu büyüklüğü Kayseri'de hissettik ve bunun bize olan mesafesi 160 kilometre mesafede.
Bunun dışında diğer fayların hepsi 7'nin altında deprem üretme kapasitesine sahip.
Bir tek burada bizi büyük oranda etkileyecek Malatya fayı var 210 kilometre mesafede, eğer 7 ve üzeri deprem üretirse Afşin ve Elbistan'dan bize daha uzak.
Dolayısıyla Kayseri şehri yaşayacağı en kötü senaryoyu yaşadı. Dolayısıyla Afşin-Elbistan'dan daha tehlikeli bir durumun oluşması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
GEÇEN HAFTADAN HATIRLATMA…
13 Şubat tarihli bu köşede “UZMAN GÖRÜŞÜ NE DİYOR?” ara başlıklı ve DEPREMİN KAYSERİ YANSIMALARI...1-2 serilik yazımızda ise TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Mustafa Umut Özdemir, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve ilimizde de yoğun bir şekilde hissedilen 7.7’lik depremle alakalı çarpıcı açıklamalarda bulunurken, “Bu deprem çok büyük bir alanı kapsıyor.
Kayseri’de 3 diri Fay hattı var!
Olası depremde beş bine yakın binanın yıkılma ihtimali söz konusu. Dolayısıyla fay hatlarının geçtiği alanlar yeşil alana çevrilmeli.
Türkiye’de bin 16 şehir merkezinden fay hattı geçiyor.
Biz oda olarak bu fay hatlarının geçtiği bölgelerin yeşil alana çevrilmesi için mücadele veriyoruz” şeklinde konuştu.
Özdemir, “Kendi görüş açımda Kayseri’de bir deprem olsun 3 bin-5 bin binanın yıkılma ihtimali var.
Bu da Kayseri şehri için çok büyük bir oran.
Bu nedenle eski yapılar konusunda uyarıyoruz.
1999 öncesi, 99 depremi öncesi yapılan binalarda çok büyük sıkıntılar var.
Bazıları sağlam ama ne kadar sağlam olursa olsun, depreme dayanıklı belli bir malzemenin yorulma olayı var.
Malzeme yorulduktan sonra en ufak depremde malzeme kopuyor. Bu nedenle yenilenmesi lazım” uyarısında bulundu.
BAZI BİNALAR YENİLENMELİ…
2008 yılında ilimizde meydana gelen 4,9 şiddetindeki depremde can kaybı yaşanmamış, az sayıda bina hasar görmüştü.
Kayseri’de bulunan binaların birçoğu 1 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan Bina Deprem Yönetmeliğinden önce yapıldığı bir gerçek.
Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilcileri’nin 2001 yılından önceki bina stoklarının yenilenmesi gerektiğini ve şehirdeki binaların yüzde 40’nın riskli ve depreme dayanıksız olduğu yönündeki açıklamalarda siyasi gündem olmuştu depreme paralel olarak.
BEKLENTİLER 6 ŞİDDETİNDE…
Türkiye’nin en çok dinlediği isimlerden birisi Jeoloji Profesörü Naci Görür, son günlerde.
Kayseri ve bölgeye ait beklentisi 6 civarında bir deprem.
Zaman belli değil. Bir içindeki artçılarda da olabilir uzun vadeli yurt genelindeki bir başka depremde de olası…
Pazar akşamı saat 22.32 civarında Kayseri Maraş Göksun merkezli 5.1 ile bir kez daha artçı depreme maruz kaldı.
Son artçılar 6 Şubattan bu yana 5 binden fazla oldu sanırım.
İnsanımız deprem gerçeği ile ne yazık ki çok acı bir şekilde yüzleşmek durumunda kaldı vefat edenlerle birlikte ortaya çıkan yıkım tablosuna paralel olarak…
ERCİYES DAĞI GERÇEĞİ UNUTULMAMALI…
Erciyes dağı sönmüş bir volkanik dağ.
Deprem ile birlikte bu dağla ilgili yaşanabileceklere dair türlü kehanetler var.
Her ne kadar ilk etapta binaların öncelikle sağlam yapılması ve sağlamlaştırılmasına yönelik uyarılar yapılsa ve Deprem Yönetmeliğine uyulması konusundaki ısrar dikkat çekse ve “Kayseri’de bundan kötüsü olmaz!” söylemleri dillendirilse de doğa olaylarına dair net ve kesin bir tablonun ortaya konması mümkün olmuyor.
Öncelik Fay hatlarına ve ovalara konut yapmamak.
Yönetmenliklere harfiyen uymak.
Binaların yıkıldığı bölgelere kesinlikle bir kez daha konut yaparak “Nasıl olsa 30-40 yıl bir şey olmaz!” mantığını terk ederek bu bölgeleri yeşil alana çevirmek daha medeni bir yaklaşım olacaktır.
Ve… Kaderci bir toplum yapısından Bilimsel gerçeklere yönelerek sorgulayan bir toplum olma konusunda daha büyük adımlar atma zorunluluğumuz ortada.
