“Cuma günü yapılacak mali genel kurul öncesi pazartesi günü Büyükşehir Belediyesi’ne ait Talas’ta ki Erguvan Restoran da Mehmet Özhaseki, MHP Milletvekili Baki Ersoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu ve MHP İl Başkanı Adnan İncetoprak’ın bir araya gelmesi, geçici olarak görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan ve yönetiminin ibrası edilmesi yönünde karar alınması sanayiciler arasında hararetli tartışma konusu oldu…” (Recep Bulut, Kayseri Gerçek Haber, 10.11.2021)
***
Haber bu, ne var bunda demeyin. Çok şey var. Bugün, Kayseri OSB’nin Mali Genel Kurulu yapılacak. Taraflar ya da hasımlar “eteklerindeki taşı dökecekler.” “Tabii, dökebilirlerse!”, “Tabii, ikna odalarında ikna edilmedilerse!”
***
Yine tabii, “seçimle gelen” ama bakanlığın, bir sayfa yazısı ile “açığa alınan” Tahir Nursaçan hedef tahtasına oturacak. Bakalım, oklardan sakına bilecek mi? Ya da okçular hedefi vurabilecek mi? Ya da “sulh çubukları” mı çekilecek? Göreceğiz…
***
Gelelim çok şeye? Yukarıda ismi geçen eşhas elbette muhteremdir. Bu memleketin “siyasal büyükleridir!”. Onlara laf söylemek haddimize değil. Saygıda da kusur etmeyiz. Ama bir şeyler söylemeden de edemeyeceğim.
***
Birincisi: Kayseri OSB’nin tüzel kişiliği var. Mevzuat da yetkili, görevler, ilgililer bir bir tadat etmiştir. Sizler bu cümleden misiniz ki, OSB tüzel kişiliğini ve bin küsur üyesini temsilen mi bu toplantıları yapıyorsunuz? Sizler bu yetkiyi kim verdi ya da bunu mevzuatın neresinden alıyorsunuz?
***
Yok, “temsil” kabiliyetiniz yoksa, “size ne?”
Yok, sizler de birer üye iseniz, mücadelenin adresi belli.
Genel kurullar.
***
Bırakınız, mevzuat içerisinde, bin küsur üye kendi içini kendisi halletsin? Yoksa bunları, ehil görmüyor, vasiye muhtaç gözü ile mi bakıyorsunuz? Yok, üyeler kendilerini böyle görüyorsa, ne diyelim?
***
Bir diğer garip durum da şu: Saygıdeğer büyüklerim; Nursaçan döneminin “hesabının-kitabının”, icraatlarının künhüne vakıf mısınız ki, “ibra edilmesi” hususunda, tavsiyede bulunuyorsunuz?
***
Unutmayın Nursaçan, ilgili Bakanlık tarafından görevden alındı? Bu, Bakanlığın başvurusu ile mahkeme kararı ile de itiraz etmezlerse, kesinleşti. Herhalde, alınma gerekçesi biliniyor. Bu gerekçe ortadan kalktı mı ki, ya da “ke enlem yekün!” hükmünde midir ki, “ibrayı” uygun görüyorsunuz?
***
Ya da, genel kurulda ibra edilince, görevden alınma gerekçesini Tahir Bey, içine sindirebilecek mi? Yani, Bakanlık beni, kusurlu görerek görevden aldı ama genel kurul buna itibar etmedi mi, diyecek?
***
Sayın Nursaçan; bu tür bir kararla, “ibra edilmeniz”, ömür boyu peşinizi bırakmaz. Öyle ya, bakanlığın bir sayfa da olsa görevden alma yazısı ve mahkeme kararı arşive çoktan girdi bile. Yine öyle ya, “saklanan gizlenen” ne ki, “ibra edilmeniz” tavsiye ediliyor?
***
Haddime değil ama bu tür gayretler itibar etmeyin ya da bunlardan medet ummayın, aslanlar gibi, Mali Genel Kurul’da hesap verin, soruları yanıtlayın. Bu yaparsanız, “masuniyetiniz”, “politik nedenlerle görevden alındığınız” makes bulur.
***
Öyle ya; bugün araya girenlerden Başkan Özhaseki’nin iş ortağı, selefiniz Ahmet Hasyüncü; “Bol bol tesbih alın. Cezaevi’nde işinize çok yarayacak!” türünden laflar etmişti, şahsınız için. Yine öyle ya, bir insana cezaevi yolu ne diye gösterilir ki?
***
Demem o ki; ortada ne var ki, toplantı üstüne toplantı yapıyor; Divan heyetine dahi arayış içerisine giriyorlar? Bırakınız üyeler, OSB’lerine sahip çıksın, görülecek hesaplarını, tabii varsa, kendi yasal zeminlerinde halletsin.
***
Şimdi ki lafım da bin küsur üyeye… Bu kişilere diyemiyor musunuz; “Teşekkür ederiz gayretlerinize. Bırakınız kendi işimizi kendimiz halledelim!” Yani, sizler, rüştünüzü kanıtlayamadınız da, “vasiye” mi ihtiyacınız var? Yok, “var!” diyorsanız mesele yok ama bu durumda “yol olur!” haliyle üstünüzden (OSB’den) çok geçende… Haberiniz olsun.
***
Madem “mali genel kurul” yapılıyor, Nursaçan’dan; vakti zamanında KASKİ’ye, arıtma tesisleri için verilen, “5 milyon mark”ın akıbetini bir sorun bakalım. Ne yanıt verecek? Yoksa “selefi” gibi o da, “güneşe karşı işemekten!” çekinecek mi? Yıllardır, defalarca yazdım bu paranın akıbetini ne yönetimlerden ve ne de üyelerden ses çıktı.
***
Saygıdeğer üyeler; siz “varlığınıza”, “OSB”nize sahip çıkmaz, “neme lazım”, “iktidarın çalgısına yaka uydurmak” evladır derseniz, sizin adınıza karar verenler de çok olur… Bu toplantılar da bu cümledendir?
***
Sözgelimi, Büyükşehir Belediye Başkanını, AK Parti ve MHP İl Başkanlarını ne ilgilendirir ki, toplantılara katılıyorlar? Yok, Kayseri meselesi diyorlarsa, - hem ne diye olsun ki?- neden diğer siyasi partilerin il başkanları yok? Tabii, milletvekilleri de…
***
Bu olaylar bende şu çağrışımı yaptı: Görür müyüm bilmem? Özellikle 1994 sonrası Kayseri’nin siyasi ve içtimai tarihi çok farklı bir biçimde yazılacak, bundan eminim.
***
Sözümü, Muallim Naci merhumun, çok verdiğim dizeleri ile noktalıyorum:
“İhtirâz-ı ta’neden kalmakdadır âhım nihân
Bir hakîkat kalmasın âlemde Allahım nihân”
[Onun bunun diline dolanmaktan çekindiğim için hissiyatımı açığa vuramıyorum. Allahım! Hiçbir hakikat gizli kalmasın.] (Kaynak: Hayati İnannç)