Derler ki, gazeteciler, köşe yazarları “fikri takip” yapma gibi bir sorumluluk içerisinde. Otuz yılı aşan süre, köşe yazarlığı yapan birisi olarak bunu yapmaya çalışıyorum. İyi mi yapıyorum, kötü mü yapıyor um, bilemiyorum. Rahmetli Kâzım Yedekçioğlu Hocamızın dediği gibi; “sel önünden kütük kapmaya çalışıyoruz!”
***
“Hafızayı beşer, nisyan ile malul” yani “insan hafızası unutma illetli” ise de,“Google amcanın” ve arşivin hafızası unutmuyor. Bugün üç konuya değineceğim. Yılan hikayesine dönen Kayseri hızlı treni; malum ve maruf Kıranardı Göleti ve deprem bölgesinde bir yıl içerisinde yapılacak 319 bin konut.
***
Hikaye çok eski ama ben yakın zamandan başlayacağım. 3 Ekim 2019 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan;“Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi ile ilgili net bir tarih yok, ihale hazırlık çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki yıl projesi tamamlanıp bittiğinde netleştiğinde ihalesini yapmayı planlıyoruz. İnşallah hedefimiz 2023” demişti.
***
İki yıl sonra, 16 Aralık 2021'de ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu; Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren projesinin ihalesine başladıklarını ve Ankara-Yerköy-Kayseri hızlı tren projesini 4 yılda tamamlamayı hedeflediklerini söylemişti. Yani, en geç 2025 sonunda, hızlı trene binecekti Kayseri’nin muhterem ahalisi.
***
Sekiz ay sonra, hattın temeli 23 Temmuz 2022'de (Gobels) vari propaganda yöntemi ile Tayyip tarafından atılmıştı. Otuz altı ayda da bitecekti. Her halde, anımsamışlardı. Kayseri Cumhuriyet meydanında düğmeye basıldı, Yerköy’de betonyer çalıştı… Başında da Bakan Karaismailoğlu ile milletvekili İsmail Tamer vardı. Yine onlar da hatırlamıştır. Tören bitince Bakan ile telefonla yaptığım görüşmeyi de…
***
Tabii, projeninfiziki ve mali gerçekleşme ne durumda? Bunu biz bilmediğimiz gibi, “ashab-ı kehf uykusunda” ki muhalefet de bilmiyor.
***
Öyle bir muhalefet var ki, evlere şenlik. İki adımlık yerde bulunan inşaat çalışmaların ne durumda olduğunu, yerinde tespit ederek, duyarsız, muhterem Kayseri kamuoyunu bilgilendirme zahmetine katlanmıyorlar.
***
Ya hu, temeli atılalı iki yıl oldu. Projenin, ne durumda olduğu, kimsenin ilgi alanına girmez mi? Bitim tarihi önce 2025 olarak verilen sonra, 2028’e revize edildi. Öyle ya da böyle, yine bir seçim arifesine çekilen projenin her halde, bir kısmı gerçekleşmiştir.
***
Tabii, çok önceleri verilen sözleri, “geldi-geliyor!” yalanlarını hatırlatmak dahi istemiyorum. Merak edenler geçmiş yazılarıma ve “Google amcaya” başvurabilir. Kayseri’nin muhterem ahalisinin gözünün içine baka baka kandırdılar, her seçim öncesi.
***
Gelelim bir türlü su tutmayan Öküz Çukuru Göleti’ne. Geçmişte, devasa su yapılarına imza atan DSİ, avuç içi kadar, Kıranardı Göleti’nin sızdırmazlığını, bittiği andan beri, bir türlü gideremedi. Sonra, havlu attı. “Ben yokum arkadaş!” dedi. Kaderine terk etti. Büyükşehir de “mega projelerle” uğraştığı için vakit ayıramıyor bu tür küçük işlere.
***
İsterseniz bir fikir vereyim: Turistlere, bu yapını Roma döneminden kaldığını söyleyebiliriz. Peki, bu yatırımı ne diye yaptınız ki? Yazık değil mi harcanan emek ve paraya?
***
Ben, iktidar mensup bir yetkili olacağım, vallahi de billahi de görevini yapmayan DSİ 12. Bölge ilgililerini darmadağın ederim.
***
Evet. DSİ’nin umurunda değil. Tabii, Tekir Havzası ve bölge bağcıları için önem taşıyan proje, Büyükşehrin de umurunda değil… Muhalefetin de… Kayseri milletvekillerinin de… Muhterem bölge ahalisinin de…
***
Gelelim deprem konutlarına. Sayın Erdoğan, 2023 senesi 2 nisanında, İstanbul Bağcılarda yaptığı toplu açılışta, depremin yıktığı şehirleri el birliği içinde kısa sürede yeniden ayağa kaldıracaklarının altını çizerek, şunları söylemişti:
***
"Bununla ilgili adımları atmaya zaten başladık. Enkaz kaldırma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. … Zemin ve diğer etütleri biten yerlerde konutlarımızın temellerini atıyoruz. Dün itibarıyla deprem bölgesinde 67 bin 50 konut ve köy evinin yapım sürecini başlattık. Bunlardan 31 bin 663'ünün de bilfiil temelini attık. Bu sayı günden güne artıyor. Amacımız bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini hak sahiplerine teslim etmektir. Toplamda inşa edeceğimiz konut sayısı 650 bini bulacaktır.”
***
Peki, aradan tam bir yıl geçti. Kaç konut bitti acaba? Dostlar, az değil 319 bin konut. Bu kadar konut, ülke şartlarında, bir yılda biter mi?
***
Şu kadar para ister, şu kadar usta ister, şu kadar işçi ister, şu kadar malzeme ister. Bunu temin mümkün mü, bir yıllık sürede? İnanın, bırakınız evleri, sosyal donatıları altyapısını tamamlayamazsınız 319 bin konutun bir yılda.
***
Tabii, bu toplum analitik düşünemediğinde, verilen vaadin ne anlama geldiğinin farkında değil. Öyle ya, “hafızayı bedel nisyan ile malulmüş!”Şimdi soruyorum; 319 bin konutun ne kadarı tamamlandı bir yılda?Tabii, bu konuşma, yine bir seçim öncesi yapıldı.