KADİR DAYIOĞLU


KAYSERİ HAFIZASI (1)

Kayseri hafızasına ilginç notlar bırakmışım yazılarımla.... Mutlaka bir açıklama bekliyoruz!


Kayseri hafızasına ilginç notlar bırakmışım yazılarımla. Bunlardan birisi de bugün gurur duyduğumuz “Abdullah Gül Üniversitesi”. Arşivimi karıştırırken, 30 Ocak 2008 tarihli “ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ” başlıklı yazımı gördüm. İnsanlar unutsa bile arşivler unutmuyor. Çoklarımız da; “Hafızayı beşer nisyan ile maluldür!” sözüne sığınıyor. Unutmayın dönem, “FETÖ Cemaati” ile AK Parti’nin, “canciğer kuzu sarması!” olduğu yıllar…

***

Neyse ben hafızama bıraktığım bir not ile geliyorum. Umarım Kayseri eğitimi, özellikle AGÜ tarihini yazacaklar bunları dikkate alır. Umarım bu yazı serisini devam ettireceğim. Yine kısmet olursa, kitaplaştıracağım.

***

“Eğri oturalım doğru konuşalım” diye güzel bir sözümüz var. Şahsen ben, belediye icraatlarını çok eleştirenler cümlesindenim... Bunları yaparken, bir art niyetimin bir beklentimin olmadığını bilen bilir. 

Eleştiri yaparken yanlı, önyargılı ve taraf olmamaya dikkat ederim. Hissi davrandığımız, abartılı davrandığımız anlar olmuyor mu, elbette oluyor. Eleştirilerimizin çoğu günlük hayatımızı ilgilendirdiği için hayli de kolay ama geleceğimizi yakından ilgilendiren projelerden vazgeçmenin ya da sapmanın ya da hata yapmanın telafisi mümkün olmuyor. 

***

Sözgelimi, “İkinci Kamu Üniversitesi”nin mutlaka kurulması gerekir, şehrimizin geleceği için. Bunun için nesnel şartlarda müsait. Hem de Kayseri, en müsait illerden birisi hatta başta geleni. Bu nedenle, değerli Başkanımız Mehmet Özhaseki’nin lokomotifliğini yaptığı, kamuoyunun da ismini benimsediği Abdullah Gül Üniversitesi’nin kuruluşunu, hangi gerekçe ile olursa olsun, geciktirmenin ya da “kadük” etmenin faturası ağır olur.

***

Böyle bir sonucun hem şehrimize ve hem de buna çanak tutanlara faturasının ağır olacağını, belirtmekte yarar var. “Kamu üniversitesine Ankara’dan çok karışan var; oysa vakıf üniversitesine karışan pek olmaz!” safsatasına ve zırvalığına karnımız tok. Bu nereden mi çıktı, İstanbul’da yerleşik bir iş adamı, benzeri fetvaları veriyordu, geçenlerde. 

***

Belli ki, bir vakıf üniversitesinin gayretini güdüyordu, aklı sıra. Yine aklı sıra, “kamu üniversitesinden vazgeçin. Vakıf üniversitesine bakın!” demek istiyordu.

***

Dostum Veli Altınkaya’nın, Ankara’dan muteber kaynaklardan aldığı, Sayın Başbakan mahreçli, “kamu üniversitesini ne yapacaksınız vakıf üniversitesi kurun” teklifi, daha önceleri de belirttiğim, “vakıf üniversiteleri, ikinci kamu üniversitesi için engel olabilir!” endişemin yerindeliğini ortaya koyuyor.

***

Tam bu noktada, lokomotiflikten ve kurulmasından vazgeçmediyse, değerli başkanımız Mehmet Özhaseki’ye, sonuna kadar destek vereceğimizi belirtmekte yarar var. Sayın Başkanım, sakın ola ki, Abdullah Gül Üniversitesi’nden vazgeçmeyin. Vazgeçtiğiniz anda bunun faturasını, siyaseten, ağır ödersiniz. Ödeme bir yana, argo ifade ile “karizmanın da çizilir!” benden haber vermesi.

***

Ayrıca, bu üniversite için Erciyes Üniversitesi’nin destek verdiğini de Sayın Rektör’den duymak isteriz... Tabi, öğretim üyesi örgütlerinden de... Meslek odaları da... Sivil toplum örgütleri de... 

***

Buyurun size, Kayseri’nin geleceğini yakından ilgilendiren “mega bir proje”. Hem de projelerin en büyüğü; herkes sahip çıksın; destek versin buna Başkan Özhaseki’ye de... Başkanı yalnız bırakmayın. Birkaç kişinin kaprisi, emin değilim ama muhtemelen birkaç “vakfın” engellemesiyle bu hayırlı işi “kadük” olmasın.

***

Vakıf Üniversitesi mi? Elbette kurulsun; kim kurarsa kursun; kaç tane kurulursa kurulsun, çok da memnun oluruz. Ama Kayseri’nin “hayır ve hasenat potansiyeli parçalanır”; “kamu üniversitesine Ankara karışır” endişesiyle buna, açıktan olmasa da, - ki, açıktan karşı gelmek için biraz yürek ister – el altından karşı koymanın hiç kimseye yararı yoktur. Buna engel olanların da, ilerde kurulacak “lanetliler bahçesine” büstlerinin dikileceğini unutmasınlar...

***

Ne güzel de başlamıştık. Adını bile koymuştuk; Abdullah Gül Üniversitesi. Başkanımız arsasını bile hazırlamış, imar değişikliği bile yaptırmıştı. Birden bire hava “mart havasına” döndü. Geçen ki, ziyaretlerinde Abdullah Bey bile “es geçti” adını taşıyacak üniversite konusunda. Neden? Oysa, müjde bekliyorduk kendilerinden!

***

Kurulmama nedenini devamlı soracağız; Abdullah Bey’in bir parantez açmayışını da... Diyelim ki, ziyaret programı yoğundu vakit bulamadı burada açıklamaya, şimdi açıklama yapabilir. Zira, Kayseri kamuoyu oldukça endişeli, gidişten. 

***

Evet tekrar soruyorum; Abdullah Bey neden sustu, neden bir parantez açmadı, adına kurulacak ikinci kamu üniversitesinden. Yoksa Sayın Gül de Sayın Başbakan gibi mi düşünüyor. Yani, “kamu üniversitesini ne yapacaksınız, vakıf üniversitesi kurun” mu diyor?

***

Mutlaka bir açıklama bekliyoruz!