MUSTAFA CENGİZ


KADINI ÖLDÜREREK TOPLUMU NASIL KALKINDIRABİLİRSİNİZ?

Türkiye nüfusunun yüzde 50’si kadın. Toplumun kalkınmasındaki en önemli etkenlerden birisi de onlar hiç kuşku yok ki. Zaman zaman bu köşede kadınlara yönelik şiddet ve bunun sonucunda da işlenen cinayetleri içimiz kan ağlayarak yazıyoruz. Geçenlerde yazdığım bir yazıda “Pazar dahil Türkiye’de her gün Kadın Cinayeti işleniyor. 2022 verilerine göre sayı 334. Yani 365 günde nerede ise 365 Kadın cinayeti” diye yazmıştım. Ne yazık ki bu sayı son dönemde patladı maalesef. 2023 Yılında sayı 403’ü buldu. Nerede ise kadınlara yönelik işlenen cinayetlerde sayı ikiye katlamak üzere. 2024 Yılının ilk sekiz ayında ise bu rakam şu an itibarı ile 280 olarak yansıdı istatistiklere. Ne yazık ki durmuyor. Durdurulamıyor. Kadın dövmeyi kanıksamış bir toplumun önüne bir de “Namus Yaftası” yapıştırarak bunu legalleştirmesi kadar kötü ne olabilir ki?!...


Türkiye nüfusunun yüzde 50’si kadın.

Toplumun kalkınmasındaki en önemli etkenlerden birisi de onlar hiç kuşku yok ki.

Zaman zaman bu köşede kadınlara yönelik şiddet ve bunun sonucunda da işlenen cinayetleri içimiz kan ağlayarak yazıyoruz.

Geçenlerde yazdığım bir yazıda  "Pazar dahil Türkiye’de her gün Kadın Cinayeti işleniyor. 

2022 verilerine göre sayı 334. 

Yani 365 günde nerede ise 365 Kadın cinayeti” diye yazmıştım.

Ne yazık ki bu sayı son dönemde patladı maalesef.

2023 Yılında sayı 403’ü buldu.

Nerede ise kadınlara yönelik işlenen cinayetlerde sayı ikiye katlamak üzere. 

2024 Yılının ilk sekiz ayında ise bu rakam şu an itibarı ile 280 olarak yansıdı istatistiklere. 

Ne yazık ki durmuyor.

Durdurulamıyor.

Kadın dövmeyi kanıksamış bir toplumun önüne bir de “Namus Yaftası” yapıştırarak bunu legalleştirmesi kadar kötü ne olabilir ki?!...

HIZLARINI ALAMIYORLAR…

Dövüyorlar.

Sövüyorlar.

Hakaretin bini bir para.

Dayak yetmiyor.
Bu kez bıçaklıyorlar.

Vücudunda kırılmadık kemik bırakmıyorlar.

Hastanelerde süründürüyorlar. 

Olmuyor, hırslarını alamıyorlar sokak ortasında vuruyorlar.

Daha da hırslarını alamıyorlar bir günde aynı cani iki kızımızın kafasını kesiyor.

Bu acıyı nasıl tarif edebilirsiniz?

Buna nasıl katlanabilirsiniz?

Kelimelerin bile kifayet etmediği bir tablo ile karşı karşıyayız. 

İÇİMİZİ YAKAN SAYILAR…

M.Sebati Ataman@sebati_ataman bu konuya dair önemli bir paylaşım yaptı  “İçimizi yakan sayılar…” başlığı ile. 

Yıl 2002 - sayı 66; Yıl 2003 - sayı 83;  Yıl 2008 - sayı 66;  Yıl 2009 - sayı 125;  Yıl 2010 - sayı 203;   Yıl 2011 -  sayı 129;  Yıl 2012 - sayı 145;   Yıl 2013 - sayı 231;  Yıl 2014 - sayı 290;  Yıl 2015 - sayı 293;  Yıl 2016 - sayı 329;  Yıl 2017 - sayı 409;  Yıl 2018 - sayı 440;  Yıl 2019 - sayı 474;  Yıl 2020 - sayı 408;  Yıl 2021- sayı  348; Yıl 2022- sayı 334; Yıl 2023- sayı 403; Yıl 2024- sekiz  ayda 280 Toplam: 5073

Yukarıdaki rakamlar ne mi? 

Vatanımızın ismi ANADOLU iken,  analar evlatlarını bu vatana şehit verir iken,  5073 sayısı 22 yılda cinayetlere kurban verdiğimiz kadınlarımızın sayıları…

Yıl 2024 ve biz Türkiye’de; Kocalarından şiddet gören, ölüm korkusuyla yaşayan, çocuk yaşta evlendirilen, devletin bir korumayı çok gördüğü kadınlarımızı,

Tecavüze uğrayan “ iş yükü çok fazla” denilerek tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınlarımızı,

Ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlarımızı, 42 milyon kadından sadece 12 milyonunun çalıştığını,  istihdam oranı %30’larda kalan kadınımızı,  haftalık 45 saatten fazla çalıştırılan,  cinsiyete göre yönetici pozisyonunun da çalışanların sadece %30’unun, TBMM’de 600 Milletvekilinden sadece 121’inin kadın olduğunu konuşuyoruz…

Ülkemde kadının güldüğü, mutlu olduğu, değer gördüğü ve cinsiyet ayrımının olmadığı; şiddete, taciz ve tecavüze uğramadığı, cinayetlere kurban gitmediği günleri görmek umudumuz maalesef her geçen gün azalıyor ve benim ülkemde ne yazık ki;

“Kadının Adı Yok”…

Ülkemizi yönetemeyen ve sadece idare edenler bu tablonun ve sayıların sorumlusu sizlersiniz.

#ArtıkYeter #KadınaVeÇocuğaDokunma

VİCDANLARDA MAHKUM EDİYORUZ!

Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı, İstanbul’da yaşanan kadın cinayetlerine dair yazılı açıklama yaptı. 

Ayvalı’nın açıklaması şu şekilde: ‘’İstanbul’da yaşanan ve hepimizin yüreğini dağlayan kadın cinayetlerini şiddetle mahkum ediyoruz.

Türk toplumu, yaşamdan vahşice koparılan kadınlarımızın acısını yüreğinde taşıyor. Kadın cinayetlerinin yaşamadığı, kadınıyla erkeğiyle özgür ve mutlu bir ülke kuracağız. 

İnsanı çürüten ve suç makinası haline getiren, canlarımızı bizden alan bu sistemin sonu gelmiştir ve mutlaka değişecektir. 

Bununla birlikte, ‘’Türkiye’de yaşanmaz ve kadınlar Türkiye’de güvende değil’’ gibi propagandaların da emperyalizm merkezli olduğunun farkındayız. 

Topluma karamsarlık, korku ve huzursuzluk yükleyen saldırının karşısındayız.

Devleti küçümseyerek değil, ‘’güçlü devlet’’ talebini yükselterek, erkeği düşmanlaştırarak değil onu kadına yönelik şiddetle karşı mücadeleye katarak, korkuyla değil kararlılıkla başarıya ulaşacağız.’’

TOPLUM DUYARLI AMA…

Durum ortada.

Toplumun herkesimi bu konuya son derece duyarlı.

Mesajları ile destek oluyorlar.

STK’ların düzenlediği etkinlikler ile bu olayların bitmesi en azından minimize edilmesi, kadının toplumda hak ettiği değeri bulması, layık olduğu yere gelmesi için yoğun çaba ve çalışma var.

Tabloyu herkes sanırım içi burkularak izliyor.

Elimizin kolumuzun bağlı oluşu ile de daha da kahroluyoruz sanırım. 

Erkek egemen bir toplumda kadını ikinci sınıf gören bir anlayışın önüne bir türlü geçilemiyor.

Kadın cinayetleri ne yazık ki önlenemiyor.

Sayılar her geçen gün artıyor.

Kadına şiddet resmen hortlamış durumda. 

Ne kadar hazin bir çelişki değil mi?

Gündüz kadına dayağı çalan gece de koynuna alıp mutlu olmak istiyor. 

Hem anasından emdiği burnundan fitil fitil getiriyor, insan yerine bile koymuyor, sonra da insanca bir tavır bekliyor. 

KAPTAN'DAN DUYARLILIK ÖRNEĞİ…

Bu arada bir destekte Bellona Kayserispor Kaptanı Gökhan Sazdağı’dan geldi bu konuyla ilgili olarak

Gökhan Sazdağı, yaptığı paylaşım ile dikkat çekti. 

Yetkililere seslenen Sazdağı “Kadınlara ve çocuklara yapılan şiddetin cezasının en en üst seviyelere çıkması toplumumuzun yararınadır” diye konuştu. 
Son dönemde artan çocuk ve kadın cinayetleri ve şiddet konusunda duyarlılık isteyen kaptan Gökhan Sazdağı'nın mesajında şu ifadeler yer aldı: 

“Bu hashtag’ e katılan kişilerin benim gibi “insanlığından utanarak, acaba gelecekte daha ne kadar kötüsü olabilir” kaygısıyla bu tweeti attıklarına inanıyorum. 

Kalbi temiz, merhametli ve geçmişinde de ahlaklı bir milletin evlatlarıyız. Önce adımlarımızı birey olarak atmalıyız. 

Herkes kendi kapısının önünü süpürürse sokaklar temiz olacaktır. 

Cezaları katbekat arttırmalıyız. 

Cezaların artmamasını savunan kimsenin olmayacağını düşünerek; kadınlara ve çocuklara yapılan şiddetin cezasının en üst seviyelere çıkması toplumumuzun yararınadır. 

Aziz Türk milletinin bir ferdi olarak yetkililerden ricamdır.”
ÇOCUKLARIN DURUMU DA BİR BAŞKA BOYUT!...

Sanırım Narin cinayeti hepimizi derinden sarstı.

Türkiye’de ne yazık ki Kadın ve Çocuk olmak zor.

Buna bir de Hayvanları ve tabiatı ekliyor değerli Yaşar Kemal… 

Ve… Yaşar Kemal diyor ki;

"Bu ülkede dört şey olmayacaksın: 

kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı," 

Neden mi?

Bu ülkede çocuklar istismar ediliyor, 

ormanlar yok ediliyor, 

hayvanlar işkence çekiyor 

ve kadınlar öldürülüyor. 

Ne kadar acı bir tablo değil mi?

İnsanlık adına tek kelime ile utanç verici. 

ÖLDÜREREK NASIL KALKINABİLİRİZ?

Şimdi size soruyorum: 

Kadının eve hapsederek, toplum hayatından çekerek, gücünüz yetmediği zamanda Kadını öldürerek bir toplumu nasıl kalkındırabilirsiniz?

Öncelikle anamız, bacımız, eşimiz, kızımız, en sevdiğimiz akrabalarımız...

Baş tacımız kadınımıza önce insanca değer vermeyi öğrenmeli, onlarla omuz omuza bu toplumun kalkınması içinde dayanışmalıyız.

Onlara saygı duyar, layık oldukları değeri verirsek hep birlikte yücelebiliriz.

Bir hatırlatma ile bitirelim yazımızı. 

“Her gün ÖLDÜRÜLÜYORUZ. Kadın KATLİAMI var” çığlığı ile Kayseri Kadın Platformu Pazartesi günü Cumhuriyet meydanında saat 18.00’da tüm kadınların sesi olmak için toplandı.                                              

Mesajlarını yine yarın bu köşede vereceğim inşallah.  

Onlar sizin sesiniz oluyor, siz de onları yalnız bırakmayın…                            

Yalnız kalmayın!