KADİR DAYIOĞLU

Tarih: 07.04.2025 11:31

KAÇINCI FASLI BAHAR…

Facebook Twitter Linked-in

Bu gün 8 Nisan 2025… Biz de sekseninden üç ay aldık. Dostlar birbir terk edip gidiyor, budünyayı. Bu “kaçıncı faslı bahar”dır, bilmiyorum. “Seyre daldık gonce-i handânı bir ömür bitti” der gibi bir haldeyim… Bu eser, hüzzam makamında. Beste ve güfte, Osman Nihat Akın’a ait. Osman Nihat, Ahmet Rasim’in torunu olur… 

***

 Her halde, Orhan Veli’nin; “Tarifsiz kederler içindeyim!” dizelerinde anlatmaya çalıştığı hal, bu olsa gerek…

***

Biliyorsunuz, “Kaçıncı faslı bahar bu” dizeleri ile başlayan sultaniyegah eser, çok güçlü bestekâr Cevdet Çağla’ya ait. Eserin güftesi de Hikmet Münir Ebcioğlu Bu makamın vazgeçilmezlerinden…

 ***

Ama geleceğe umutla bakıyorum… Hamd olsun, yaşın gereği arızaları da yaşasam, yirmisindeki gibi zindeyim… Çünkü kapımız, Hazreti Mevlana’nın dediği gibi; “umutsuzluk kapısı” değil… Hem umutsuzluğun ne anlama geldiğini biliyoruz… Ve “Allah’tan umut kesilmez!” diyoruz…

***

Allah, 2025’te herkese sağlık, huzur ve ağız tadı versin… Bize de… 

*** 

Ülkemiz yeni bir yıla yeni umutlarla giremiyor, maalesef. Her gün bir dert, her gün bir dert. “Biz bu dünyaya dert çekmeye mi geldik?”, dedirtiyor insana.

***

Hal böyle olunca; “Bitmez tükenmez bu dert ömür diyorlar buna”, kürdilihicazkârı dilimden düşmüyor. Yine biliyorsunuz bu eser, Şerif İçli’ye ait. Güfte ise Selim Aru’nun…

***

İnsanların umutlarını söndürmeyin…

İnsanların yüzleri devamlı gülsün…

Hamasetle, afur tafurla, İnsanları kandırmayın, insanları korkutmayın…

Biz artık biliyoruz ki; ölçeklerimiz çok küçük…

Yaşam kalitesi açısından iki yüz küsur ülke içinde gerilerdeyiz.

Dünya sıralamalarında “esamimiz” okunmuyor…

Bu benim çok onuruma dokunuyor…

***

Biz artık biliyoruz ki; dünyanın en güçlüsü falan değilmişiz…

Öyle her önümüze geleni yenemezmişiz…

***

2025 yılına girdik… İki binin çeyrek aşırını geride bırakmak üzereyiz.

İnsanlar aş ve iş bekliyor; huzur, güvence bekliyor…

Hamaset sadece egemenlerin karnını doyuruyor!...

Dünya çok değişiyor…

Elbette Türkiye de değişecek…

Değişimin önüne takoz koymayın…

Hem koymak için de uğraşmayın, başaramazsınız!..

***

Mutlaka bunda bir yanlışlık var…

Mutlaka bir yerlerde hata yapıyoruz…

Bu yanlışlığı söyleyenleri de suçlamaya kalkmayın… 

Bunlara; “Şunun bunun uşağı; Şu bu gibi düşünüyor” gibi sıfatlar yakıştırmayın… 

Düz mantık bile bunun böyle olduğunu söylüyor bize…

***

Bunu dediğimizde neden rahatsız oluyorsunuz!..

Sağı solu suçlayacağınıza…

İçerde ve dışarıda düşman arayacağınıza…

Önce bir aynaya bakın…

Hem neden aynaya bakmaya korkuyorsunuz ki?

***

İnsanlar artık, olup bitenleri anında görüyor…

Egemenlerin anlatımına ihtiyacımız kalmadı…

Her şeyden anında haberimiz oluyor…

İletişim araçlarına kötü yakalandınız…

***

Ve zamanında sekiz çocuğunu harpte kaybetmiş babanın dediği gibi bende; “Gücüme güvenip,  sağa sola kafa tutmaya kalkmayın!” diyorum…

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —