KADİR DAYIOĞLU


İYİ PARTİ

“Ya hürriyet, ya istibdat!” sözü ile meydanları inleten Meral Akşener, acaba “görevini yapmanın” huzuru içerisinde, ömrünün kalan dönemini tamamlayacak mı? Bakalım, göreceğiz!


İYİ Parti’de yaşanan yaprak dökümü yeni başlamadı. Üst düzey görev almış isimlerin istifaları gündem yaratırken, kulislerde partiden kopuşun devam edeceği söyleniyor. İYİ Parti’nin yerel seçimlerde, CHP’ye işbirliği kapılarını kapatmasının ardından, pek çok isim de disipline sevk edilerek ya da istifası istenerek partiden uzaklaşmaya başladı. 14 Mayıs’ta Meclis’te 44 milletvekiliyle temsil edilen İYİ Parti’nin 38 milletvekili kaldı.” Kaldı kalmasına ama teşkilatlar sapa sağlam ayakta duruyor mu, acaba?

***

İsterseniz kısa bir anımsatma yapalım: “Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 2016 Olağanüstü Kongresi’nin, parti yönetimi tarafından yaptırılmaması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylandığı 2017 referandumunda MHP’nin ‘evet’ oyu kullanmasının ardından parti içindeki muhalifler ayrılarak İYİ Parti’yi kurdu. Partinin kurucu üyeleri arasında ağırlık MHP kökenli olsa da, Refah Partisi (RP), Anavatan Partisi (ANAP), Demokratik Sol Parti (DSP) ve Doğru Yol Partisi’nde (DYP) görev almış kişiler de vardı”

***

Soru şu:ANAP’ı ayakta tutmayan, “siyasi parti mezarlığına” gitmesine engel olamayan “dört eğilim”in, İYİ Parti’yi ayakta tutabilmesi mümkün müydü? Cevap elbette hayır… Eşyanın tabiatına aykırıydı.

***

Yerel seçim yenilgisinden sonra,Meral Hanım genel başkanlığı bırakıp, “evine” dönünce, dört aday talip oldu yerine… Birisinin siyasal eğilimin bilmiyorum ama çok yüksek oy alan üçü, “milliyetçiliği” ve “ülkücülüğü” ile övünmekten başka hiçbir “değer” ileri süremedi. Hep, “ülkücü” geçmişleri ile anıldılar, “Milliyetçi Hareket”in içinde oynadıkları rol ile öne çıktılar. 

***

O zaman ikinci soru şu: Madem “yeni bir şey” söylemeyecektiniz de “ülkücü ve milliyetçiliğin” temsilcisi MHP’den ayrılıp yeni bir parti altında örgütlendiniz? Derdiniz neydi?

***

Tabii, bazı liberal ve liberal soslu aydınlar, Akşener’in; “Ya istibdat, ya hürriyet!” söylemine inanıp partiye katıldılar. Meral Hanım’ın zikzaklı tavırlarından rahatsız olup bir birpartiden ayrıldılar… Ayrılış; Akşener’in; “tek başına”ya da“özü başına” yerel seçime katılma kararından sonra hızlandı. 

***

İYİ Parti sonunda, MHP’den kopup gelen “milliyetçi” ve “ülkücülerin” hegemonyasına girdi… Sanırım, şimdi de onlar paramparça olacak ve milletvekillerinden başka kimse kalmayacak.

***

Demem o ki; “ipin kıvrağı çözülmesin” bir gör… İflah olmaz, bir daha eski haline getiremezsiniz artık. Neden? 

***

Evet… Neticeyi kelam; İYİ Parti’de 14 Mayıs seçimlerinden hemen sonra başlayan yaprak dökümü, yerel seçime ittifaksız girileceği kararının ardından devam ediyor. İstifa açıklamaları peş peşe gelirken, kuruluşundan bu yana üst düzey görevler almış pek çok isim İYİ Parti ile yollarını ayırdı. Disipline sevk edilerek veya istifası istenerek partiden uzaklaştırılan çok kişi de oldu.

***

İstifa edenlerden bazıları parti kurdu, bazıları taraf değiştirdi. CHP’nin yerel seçimlerde işbirliği teklifinin reddedilmesi ise farklı bir kırılma yarattı. İstifalarıyla, disiplin süreçleriyle siyasetin gündeminden düşmeyen isimleri ve İYİ Parti’nin altı yıllık siyasi yolculuğundan kimlerin gelip kimlerin geçtiğini gördük.

***

Ağır eleştiriler getirerek partisinden istifa etti;“Entübe olan İYİ Parti’nin bugün fişi çekildi!” diyen Ataman; İYİ Parti siyasi parti mezarlığına maalesef bugün defnedildi. Başımız sağ olsun. Emek hırsızlarını Allah’a havale ediyorum”, dedi.

***

İstifasını sosyal medya hesaplarından duyuran ve ağır sözler sarf eden eski il başkanı Sebati Ataman, şunları kaydetti.İYİ Parti Kurultayı’nın sonucu; 3’ü bir arada 611, Koray Aydın 548. Kim mi kazandı? Vesayet ve kayyum sistemi kazandı. Entübe olan İYİ Parti’nin bugün fişi çekildi. ‘Ya tarih yazacağız ya tarih olacağız’ sözü sonunda cevabını buldu ve Milletin umudu olarak kurulan İYİ Parti siyasi parti mezarlığına maalesef bugün defnedildi. Başımız sağ olsun. Emek hırsızlarını Allah’a havale ediyor, İYİ Partiden istifa ediyorum.”

***

İsmini duyardım ama tanımazdım Sebati Ataman’ı… Kıvılcım Kitabevinde tanıştık. Bizim akademyanın bazı üyeleri de vardı. İl Başkanıydı… Hararetli bir biçimde savunuyordu partisini. Doğaldır da… İlk ve son görüşmemiz de oydu… 

***

Partinin Olağan Büyük kurultayında ilk iki turda büyük fark atan Koray Aydın’ı desteklemiş. Ne olduysa, adayın birisi çekildi. Bu sefer Dervişoğlu,Aydın’a fark attı ve genel başkan seçildi. Belli ki, Aydın’ın önü kesilmek istenmişti. Çekilen, sanki “tavşan atlet!” gibiydi. Nitekim de öyle oldu. Tabii, ister istemez seçimlerde Akşener’in rolü sorgulandı.

***

Ataman’ın; “Allah’a havale!” ettiği;“vesayet, kayyım, emek hırsızları!”ndan kastettiği kim ya da kimlerdi?“Üçü bir arada”nın üçüncüsü kimdi? Akşener olmasın?

***

Son sözüm şu: Siyasal yaşamımızda, kendisine ait olmayan taşları var partilerimizde. Ne zaman bu taşlar ait oldukları partilere gider, bu taşlar bulundukları duvarlardan sembiyotik ilişkilerden vaz geçer o zaman siyasetimiz düzlüğe çıkar. Yoksa, daha çok “İYİ Partiler” kurulur, kısa zamanda, siyasal çöplükteki yerini alır.

***

“Ya hürriyet, ya istibdat!” sözü ile meydanları inleten Meral Akşener, acaba “görevini yapmanın” huzuru içerisinde, ömrünün kalan dönemini tamamlayacak mı? Bakalım, göreceğiz!