MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 23.06.2025 12:06

İSRAİL’İN İRAN HAMLESİNİN PERDE ARKASI…-2

Facebook Twitter Linked-in

Dünden devam ediyoruz.

Konu son derece hassas.

Devreye daha önce Irak konusunda olduğu gibi ABD’nin de girmesi işi iyiden iyiye çatallaştırıyor.

Malum adamlar Dünyanın öbür ucundan 10 bin kilometre öteden gelip bütün Orta Doğuyu karıştırıyorlar, silah pazarı yaratıyorlar, ülkeleri bölüyorlar, haritaları değiştirip, milyonlarca insanı katlediyor adına da “Size Barış” getirdik diyorlar.

Defalarca yazdım.

ABD için Dünya bir Hollywood platosundan başka bir şey değil.

Yerli işbirlikçilerini buldukları ya da yarattıkları anda filmi bitiriyorlar.

Yenisine bakıyorlar.

Bir sonraki adıma geçiyorlar.

Birkaç itiraz haricinde kimsenin gıkı çıkmıyor.

Tüm islam ülkelerinde durum vahim.

Hepsinin de başında ABD uşakları var. 

Aslında yapılması gereken şey çok basit;

Türkiye derhal İsrail ile ticareti ve askeri ilişkilerine son vermeli.

Başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere NATO üsleri ile ilgili gereği yapılmalı.

ABD'DE DEVREYE GİRDİ...

Beklenen oldu.

İran'ı da Irak gibi nükleer silah üretmekle suçlayıp, 1.5 yıl sonra da "Maalesef yokmuş!" deyip kan golüne çevirip bölüp, yok edip, milyonlarca müslamanın kanına girenler Haçlı saldırılarına devam ediyorlar.

Türkiye ne mi yapıyor?!...

TV'den seyrediyor. 

Trump'ın ağzında gevelediği, "Vurabiliriz de, vurmayız da" nın neticesi beklendiği gibi saldırılarla oldu.

Ve ABD, İran nükleer tesislerini vurdu. 

Fordo, Natanz ve Isfahan...

Bundan sonrası Irak'ta yaşananların fotokopisi şeklinde olacaktır.

HERKESİN DERDİ AYNI…

Ne mi?

Ölene kadar saltanat.

Bakın ne diyor ABD eski başkanlarından Bill Clinton:

“Netanyahu uzun zamandır İran’la savaşmak istiyor. 

Bu şekilde sonsuza dek görevde kalmak istiyor. 

Zaten son yirmi yılın büyük bölümünde iktidarda kaldı. 

Biz bunu yatıştırmaya çalışmalıyız ve umarım Başkan Trump da bunu yapar.  Orada kim varsa bunu yapar…”

9. GÜNÜNDE NİHAYET TOPLANABİLDİ.

Maalesef çok ağır gidiyorlar.

İsrail’in Filistin ve Gazze’ye yaptığı saldırılarda da elin gavurunun sesi çıkmış, başta İrlanda olmak üzere Dünya’nın dört bir yanından insanlar sokaklara dökülmüş ama bizim Müslüman ülkelerden doğru dürüst bir tepki çıkmamış, hatta ısrar ve inatla da İsrail ile de tüm ticari ilişkiler devam ediyor. 

Devam edelim Dr. Naim Babüroğlu ile kaldığımız yerden. 

Diyor ki Dr. Naim Babüroğlu; “57 Müslüman ülkeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı, İsrail-İran savaşının 9. gününde nihayet toplanabildi.

-50-60 bin civarında ABD askerini barındıran ülkeler, ABD ya da İsrail'e karşı adım mı atacak?

-İsrail'e hava sahasını açan ülkeler mi, İsrail'i kınayacak?

-1973'Te Yom Kippur Savaşı'nda ABD'nin İsrail'e destek vermesi nedeniyle, S.Arabistan kralı Faysal'ın liderliğinde OPEC üyesi ülkeler ABD ve Batı'ya petrol ambargosu uyguladı. Petrol fiyatı 4 kat arttı. 

-Kral Faysal'ın yaptığını yapın.

-ABD'nin ülkenizdeki üslerini kapatın.

Yine kınayacaklar ve tarafları soğukkanlı olmaya davet edecekler.

-57 ülkeden kaç ülke, ABD'yle işbirliği yaptı ya da yapıyor?”

BİTTİ Mİ?... HAYIR!...

Dr. Naim Babüroğlu @NaimBaburoglu

"ABD'nin İran'a saldırısı bitti mi? Hayır!

Masaya oturun mesajı verdi. ABD'nin koşulları ağır. 

Bu nedenle İran kabul etmez.

Saldırılar şiddetini artırarak sürecek. İran şu anda tuzağa çekiliyor.

Elindeki balistik füze sayısı sınırlı. İsrail her gün saldırı yaparak, İran'ın misillemeyle füze stokunu eritiyor. Ardından asıl saldırı başlayacak.

-Yani uzatmalı savaş stratejisi. 

ABD'nin hedefi rejimi değiştirmek.

-ABD, savaş maliyetinin fazlasını Körfez ülkelerinden alacak. Yani ekonomik açıdan kazançlı olacak.

-Eğer Çin ve Rusya kenarda kalmaya devam ederse senaryo bu.

-Gelecekte, ABD Ukrayna'da olduğu gibi İran'ın enerji kaynaklarının bir bölümüne çökerse şaşmayın.

ABD’nin yığınağı, sadece nükleer tenislerle sınırlı olmayacak kadar büyük.

-Ordunun komuta kontrol yapısı, füze rampaları ve cephanelikler hedef alınacak şekilde yığınak yapılıyor.

-Trump bu savaşın maliyetini Körfez ülkelerden fazlasıyla alacak.

10 GÜNE İHTİYACI VAR...

Sevkiyat büyük.

Zira büyük oynuyorlar.

Tek hedefleri petrol ve doğalgaz.

Savaş ekonomisinin sürmesi.

Böl-parçala-yönet ile sürekli iktidar ayakçıları vasıtası ile.

Bu konudaki tespiti ise şu şekilde Dr. Naim Babüroğlu’nun;

-USS Gerald R. Ford uçak gemisi:

Bölgeye intikali 10-15 gün.

-USS Nimitz uçak gemisi:

Bölgeye intikali 2-3 gün.

-USS Carl Vinson uçak gemisi:

Bölgede, Arabistan Denizi’nde.

Gözüm bu iki uçak gemisinin bölgede konuşlanması.

-Trump’ın 10 güne ihtiyacı var.

ACITAN TARİHİ GERÇEKLER…

Ermenilerin tehcirinde suçlu olduğu yalanıyla, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey sırf İngilizlere yaranmak için tutuklanır ve idama mahkûm edilir. Vahdettin, İngilizlere şirin görünmek için Boğazlıyan Kaymakamı’nın idamını onaylar.  Padişah Vahdettin’in Başbakanı Damat Ferit, Türklere karşı Ermenileri destekler.

İsmet İnönü, Hatıralar adlı kitabında şöyle der: “Avrupa’da ve dünyada Ermeni sorunundan dolayı Türkiye aleyhine yöneltilen düşmanlıklar, Damat Ferit hükümetleri tarafından daima desteklenerek doğrulanıyordu… Ermenilerin, Türkler tarafından zulüm gördüklerinin şahitliğini Damat Ferit Hükümetleri yapıyordu.”

Ermeni saldırılarının artması üzerine, ordunun cephe emniyeti tehlikeye düşer. İşte bu nedenle, 24 Nisan 1915’te Ermeni komiteleri kapatılır. Yöneticilerinden 235 kişi tutuklanır.

Her yıl, “sözde soykırımı anma günü” olarak adlandırılan 24 Nisan, aslında tehcirle (göç ettirme) ilgili değildir. “Tehcir Kanunu”, olayların şiddetlenmesi üzerine 27 Mayıs 1915’te çıkarılır.

Birinci Dünya Savaşı’nda, Ermeniler Ruslarla işbirliği yaparlar.

Türk ordusunun gerisinde, eylemler ve baskınlar düzenlerler.

Mesela… Kadın, çocuk, yaşlısı dâhil Van’ın Zeve köyünün tümü Ermeniler tarafından öldürülür. İngiliz belgesine göre, Van ve Bitlis yöresinde Ermenilerin öldürdükleri Türklerin sayısı üç yüz bin ile dört yüz bin arasındadır.”

PKK-ASALANIN DEVAMIDIR!...

Tarihi bir tespit daha Baebüroğlu’ndan; “PKK terör örgütü ile Ermenistan arasında da, hep yakın iş birliği olmuştur. Mesela… 2020’de, Ermenistan işgalindeki Karabağ’ı kurtarma savaşında, PKK teröristleri Azerbaycan'a karşı kullanıldı.

Bu coğrafyanın değişmeyen yazgısıdır…

Hain yetiştirmekte, çok verimli ve bereketli toprağa sahiptir bu vatan!..

Mesela… Şeyh Sait İsyanı mimarlarından Kürt İslamcılar, Ermeni terörist çetelerle ittifak içindedirler. Ortak bir örgüt de kurarlar, adı Taşnak-Hoybun. 1980’lerde PKK/ASALA ittifakı, bu örgütün devamıdır.”

İFTİRACILAR...

Dün de yazmıştım.

Aslında bu konunun uzmanı Kutlu Parti genel başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu.

Sanırım dilinde tüy bitmiştir. Bu yalanları, iftiraları cevaplamaktan, gerçekleri anlatmaktan. Halen kara propaganda sürüyor. Zira açılım süreci de devam ediyor.

Adamların bize çalacakları başka kara yok ellerinde.

Uydurmaca bir tarih. İftiralar, kahramanlarımıza saldırmalar falan.

Tek kelime ile. Adilik. Bayağılık.

Malum onlara bu alanı açan bir iktidar var şu anda Türkiye'nin başında.

Yine bu kez de Babüroğlu'nun bu konuya dair paylaşımı ile bir kez daha teyit edelim; ABD’li Ermeni Profesör Hovannisan da, 1982’de Münih’te yapılan “Dünya Ermenilerinin Problemleri Kongresi”nde:

“Ermeni Soykırımı ispatlanamamıştır. 

Soykırım hukuken geçersizdir…” gerçeğini dile getirir.

HADDİZLER…

Bakın tablo nereden nereye evriliyor?

Tespitler yine 10 numara.

“Ermeniler, 19’uncu yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı yönetiminde adeta altın çağlarını yaşadılar.” diyor ve devam ediyor Dr. Naim Babüroğlu;

“Askerlik yapmazlardı, kısmen vergi ayrıcalığı da tanınırdı.

Devlette, önemli görevlere yükseldiler.

Mesela… İkinci Abdülhamit'in Dışişleri Bakanı Dadyan, Ticaret Bakanı Ohanhes, Maliye Bakanları Sakızyan ve Portakalyan Ermeni’dir.

Son dönemde, Türkiye’ye iftira atmak moda oldu.

Dışarıdan çok, içeriden…

“Çeyrek eğitimli” olmanın dayanılmaz hafifliği…

18 Haziran 2025… Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Milletvekili George Aslan, TBMM’de yaptığı konuşmada özetle, “Türkiye, Ermenilere soykırım yapmıştır…” dedi.

DEM’den önceki parti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan da, 14 Ocak 2017’de Meclis’te yine “soykırım” demişti.”

SON SÖZ MÜ?

İşte bu kadar önemli değerlendirmenin ardından final tespiti Dr. Naim Babüroğlu’ndan yine; Beş bin yıllık yazılı savaş tarihinin hükmü şudur.

Siyasal İslam’ın yönettiği bir ülkede, ordu belki günlük, bölgesel başarılar kazanır. Fakat, zafer elde edemez.

Bu tür rejimler, halkı algıyla yönetirler. Sadece, acı ve gözyaşı vadederler.

Orta Doğu haritası değiştirilirken, Türkiye’ye düşen görev şudur:

Atatürk’e ve onun mucizesi Cumhuriyet’e dönmek…

Çünkü, Türkiye’nin hedefte olduğu bir sır değil…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —