KADİR DAYIOĞLU


İSO İLK 500 DEVAM (2023)

Bugün sayısal verilerin dışında sanayinin olmazsa olmazı konusunda bazı bilgiler vereceğim.


2023 yılı “İlk 500 Büyük Sanayi” kuruluşumuzla ilgili araştırmanın ilkini dün vermiştim. Bugün, devam ediyorum. Bugün sayısal verilerin dışında sanayinin olmazsa olmazı konusunda bazı bilgiler vereceğim.

***

Bilgiyi, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın sunumundan aldım. Dün de değinmiştim: “… 50 yılda nereden nereye geldiğine dikkatinizi çekmek istiyorum. 1973 verilerini kapsayan araştırmaya göre; sanayimizin neredeyse yüzde 75’i İstanbul ve çevresinde yerleşik görünüyor. Listeye özel sektörden İstanbul dışında sadece İzmir, Adana,Ankara, Bursa ve Tekirdağ’dan girebilen şirketler var.

***

… o yıl listeye Kayseri’den iki yeni şirketin girmesini bakın nasıl memnuniyetle anlatıyor:“Türkiye ölçüsünde bu dev firmalar arasında bir Orta Anadolu şehri olan Kayseri’den de iki firmanın yer alması sanayileşmemizin yurt kesimine dağılmakta olduğunun belirgin ifadesidir.”

***

“Bir de bugünkü … güncel listeye baktığımızda İSO 500’e İstanbul dışından giren sanayi kuruluşlarımızın sayısının 349 olduğunu göreceğiz. Ve artık Kahramanmaraş’tan Gaziantep’e, Samsun’dan Denizli’ye, Kayseri’den Konya’ya kadar; geçen 50 yıl içinde “Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının” ülkemizin dört bir yanında yükselmiş olmasından bizler de bugün kıvanç duyuyoruz.”

***

Bu önemli tespiti, ülkemizi, haliyle sanayimizi, kendileri ile başlatan, “bizden önce bir şey yoktu!” diyerek algı operasyonu yapan AK Parti’ye güzel bir yanıt olsa gerek. 

***

Evet nereden nereye? Bir de filimi geriden başlatıp, 1923’e gidin bakalım ne göreceksiniz? Ne mi göreceğiz? “Bizden önce bir şey yoktu!” denilen kamu tesislerinin özelleştirmesinden, yetmiş milyar dolara yakın bir gelir elde ettiklerini; yine o dönem kullanılan kamu gelirinin üç-üç buçuk katı kaynağı yirmi iki yılda kullandıklarını söylememe gerek var mı? Bu ise, 3,5 trilyon dolar civarında.

***

Mesela, 2019 sonu itibarıyla, daha önce yapılan “iki köprü” ve otoyollardan yedi milyar dolara; dağıtım şebekelerinin kiraya verilmesinden on beş milyar dolara yakın gelir elde ettiler. Evet, bu kaynakla ne yaptınız? Ben size, o dönemde kamu kaynağı ile yapılan yüz tesisi bir çırpıda sayarım ama yirmi iki yılda, kamu kaynağı ile yapılan on sanayi tesisini, otoyol, köprü sayın, kendimi asarım.

***

Şimdi gelelim, can alıcı konuya, sanayimizin asıl derdine. Katma değer yaratamamak, yüksek teknoloji içeren ürün üretememek. Bahçıvan, buna da değinmiş. 

***

“… araştırmanın check-up’ı da diyebileceğimiz özet veriler içinde ‘Sanayide Teknoloji Yoğunluklarına Göre Yaratılan Katma Değer Dağılımı’nı da inceliyoruz. Doğrusunu isterseniz son yıllarda, araştırma olgunlaştığında en çok merak ettiğimiz ve ilk baktığımız verilerden biri de budur.

***

Sanayimizin düşük, orta ve yüksek teknoloji ile bağını en somut şekilde ortaya koyan bu verilerde son yıllarda genellikle durağan, değişmeyen bir seyir vardı. Fakat bu yıl sanayimizde orta-yüksek ve yüksek teknolojiye doğru olumlu bir kırılma yaşandığını görüyoruz.

***

Yaratılan katma değer içerisinde en yüksek payı yüzde 33,9 ile halen orta-düşük teknoloji yoğunluklu sektörler alsa da bu payın önceki yıla göre 3,8 puanlık belirgin bir düşüş kaydetti. Benzer şekilde düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı da 0,2 puanlık azalışla yüzde 28,7’ye gerilemiş. 

***

Buna karşılık orta-yüksek teknolojili sanayiler grubunun payı 3,1 puan artışla yüzde 30,3’e yükselirken, yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 0,9 puan artışla yüzde 7,1 çıkmış.

***

Peki, yüzde 7,1’lik bir oran yeterli mi? Bilmiyorum ama bu oranın yüzde 25-30’lara çıkması gerektiğini uzmanlar söylüyor. Şayet ülkemizin “ilk 10” büyük ekonomi arasına girmesini istiyorsak. 

***

Sonuç olarak orta-yüksek ve yüksek teknolojili sanayilerin brüt katma değerdeki toplam payının 2022’ye göre 4 puanlık artışla yüzde 37,4’e çıkarak şimdiye kadarki en yüksek düzeyine ulaşması, sanayi sektörümüz için uzun süredir arzu ettiğimiz teknolojik dönüşüm konusunda bizlere umut ışığı oldu.

***

Tabii, bu oran Kayseri sanayisi için nedir? Sağlıklı bir veri seti yok elimizde. Ama yüzde 10’lar mertebesinde olduğunu tahmin edebiliyoruz. Umarım, Kayseri Sanayi Odası bu araştırmayı yaptırtır. 

***

Sanayide her zaman ciddi bir sorun olan nitelikli finansmana erişimin en başta gelen çözüm seçeneklerinden biri hiç kuşkusuz halka açılmadır. İşte bu yıl İSO 500 içinde halka açılan sanayişirketleri sayısında önemli bir artış görüyoruz. Bu da sanayicilerimizin bu önemli finansman seçeneğine artık daha sıcak baktıklarının göstermesi açısından sevindiricidir.

***

Ülkemizin teknolojiye dayalı, nitelikli, rekabet edebilir ve katma değerli üretim için ne yapması gerektiğini görmek isteyenler için, “İSO-Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırmaları”nın geçmişten bugüne eşi bulunmaz ve yararlı bir veri seti ortaya koyduğunu düşünüyorum.

***

Nihayet Kayseri 14’ile ilgili bazı bilgilerle konuya nokta koyacağım. On bir firma ihracat yapmış. Bir milyar dolar civarında. En fazla ihracatı 264 milyon dolarlaHES Kablo yapmış. Bunu 225 milyon dolarla MEGA Metal izlemiş. Kayseri 14 ihracatı, İSO İlk 500’ün yüzde 1,1’i kadar.

***

Dokuz firma ise istihdam bildirmiş. 13.541 kişi gözüküyor. En fazla istihdam da 3.642 kişi ile YATAŞ gözüküyor. Bunu 2.875 kişi ile İSTİKBAL izliyor. Geri kalan beşini bilmediğimizden genele oranını veremiyorum. Neden vermezler, bilemem. Umarım araştırmacıların ve üniversitelerimizin dikkatini çeker, “İSO 500” çalışmaları.