Geçtiğimiz günlerde OSB başkanı Tahir Nursaçan’ın bir açıklaması dikkat çekti.
Nursaçan, “OSB Teknik Koleji’nde eğitim öğretim gören şu anda 2 bin 700 öğrencimiz OSB’deki fabrikalarımızın geleceğini şekillendirecek. Gençlerimizin ve velilerinin de bu durumu dikkate alarak meslek liselerine yönelmelerini arzu ediyoruz.” derken, OSB’de çalışacak eleman bulamadıklarından yakınarak özellikle de ülkemizde Meslek liseleri ile ilgili önemli bir satır başının da altını çizdi.
Eskiden Ahilik kültürünün en önemli göstergelerinden birisi ve mesleki bağlamdaki geçişlerde Çırak-Kalfa-Usta ilişkisi son derece önemli idi.
Özelikle Kayseri ve Kırşehir gibi Ahilik kültürünün membağı illerde bu kültür bir şekilde STK’lar tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
Ancak gelinen nokta itibarı ile bu gelenek birçok il bazında sözde kalmış durumda.
Birçok meslek erbabı el verecek, mesleğini emin ellere teşmil edecek eleman (Çırak) dahi bulamıyor.
El sanatlarını genel manada şu şekilde tasnif etmek mümkün.
Dokuma Sanatları (Kumaş, Halı, Kilim, Cicim, Sumak, Keçe); İşleme Sanatları (İğne, Sim); Örgü İşleri (Oya ve Dantel, Boncuk, Tığ, Mekik); Maden Sanatı (Kuyumculuk, Bakırcılık, Cam Sanatı); Ağaç İşleri Sanatı; Hammaddesi Taş olan El Sanatları (Oltu, Mermer, Lületaşı).
Başta el sanatlarının en önemli mesleklerinden ilimiz eski sanayi bölgesindeki Bakır ustacılığı, Kalaycılık, Mimarsinan’da Taş ustacılığı gibi birçok meslek nerede ise gelişen teknoloji nedeni ile tükenme noktasına gelmiş durumda.
İşgücü kaybına neden olan durumlara karşın başka korona nedeni ile yaşanan karantina sürecinde istihdam talebinin asıl nedeninin üretim olduğuna vurgu yapan Nursaçan, OSB’de vasıflı vasıfsız binlerce işçi arandığını açıkladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran 2020'ye ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı.
Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti.
Yani her 100 kişiden 14’ü işsiz.
Yine (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde 15 yaş üstü kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 33.6 olarak belirtilmekte; ancak, iş gücü dışında kalan 20 milyon kadının yüzde 57.6’sı; yani 11 milyon 589 bin kadın, ev işleri ile meşgul olduğu için işgücünün tamamen dışında.
Meslek liselerinin önemi ortada.
OSB Teknik Koleji sayesinde KOSB’de üretim yapan fabrikalara kalifiye eleman yetiştirdiklerini, iş garantili okula kayıtların devam ettiğini ifade eden Nursaçan, bu sayede ilimizdeki ciddi bir açığın kapatılacağını vurgulayarak ailelere bu yönde çağrı yapıyor.
Suriyelilerin piyasaya girmesi ile birlikte daralan iş kulvarında Covid 19 virüsü bu kadar işsizin ortaya çıkması ile birlikte ciddi bir çelişki de var.
Zira bu kadar işsiz, bu kadar işçi arayan kurum ve kuruluş var iken sanırım Korona ile ilgili gelinen nokta bir çok kişinin kendi kulvarındaki ortak kaçış noktasından başka bir şey olmasa gerek…
**
KAYSERİ’DEN İNSAN MANZALARI…
Bu haberler sadece hafta sonunda ilimizde yaşananlara dair.
Pandemi süreci ile ilgili yapılan tüm uyarılara rağmen insanımızın aymazlığına dair satırbaşları.
Korono Virüsünü bir anlamda tınmayanlarla ilgili olaylar.
Mart ayından bu yana hiç kuşku yok ki gündeme birbirinden ilginç haberler yansıdı.
OLAYLAR VE İNSANLAR…
İşte size Kayseri’den ilginç haber başlıkları.
Covid-19 tedbirlerine uymadan maske ve mesafe kurallarını hiçe sayarak okey oynadıkları belirlenen 28 kişiye 88 bin 284 TL para cezası kesildi.
Çatıya çıkan şahsı izlemek için toplanan vatandaşlardan 2 kişiye, maske takmadıkları için para cezası kesildi.
Çatıya çıkarak intihara kalkışan genç kızı komşusu sosyal medyada canlı yayına verirken, mahalleli de film izler gibi izledi.
Bu olayda da gerek yayın yapan gerekse de caddede izleyenlerin maske kullanılmadığı dikkat çeken yine aynı ayrıntı oldu.
Kayserispor’un Erzurumspor ile oynadığı maçta da yine benzer görüntülere rastlandı.
SEN NE DERSEN DE…
Maske-Mesafe-Hijyen için yapılan onca uyarıya rağmen insanımız bildiğinden maalesef şaşmıyor.
Santim-Sütun değişin pek bir şeyde yok aslında mantık olarak.
Uyarılar, kesilen cezalar, yaşanan can kayıpları, hastanelerde yaşanan yoğunluk ve daha neler neler.
İnsanımıza ne kadar uyarıda bulunursanız bulunun, ne kadar ikaz ederseniz edin, ne kadar ceza yazarsanız yazın, ne kadar en yakınındaki insanı toprağa verse de bazı şeyleri değiştirmek ne yazık ki mümkün olmuyor.
Hoyratça yaşamanın kalıplara sokulması son derece zor ve zaman alıyor.
Toplumsal Kültür dediğimiz olayda bu zaten.
Ve… Maalesef bu sınavda sınıfta kaldık…
Aşı bulunana kadar bu sürecin öyle ya da böyle devam edeceği de kesin.