Tarikat ve cemaatler bana göre; kutsal yerlermiş gibi gösterilip, insanların duygularını istismar eden, açıkça söyleyeyim ki perde arkası pekte gündeme getirilmeyen karanlık bir topluktur.
Dünya da en temiz din İslam dinidir. Tabii bunu kirletmeden idrak etmeyi herkes için söyleyemem… Bunun içerisinde söz konusu olan tarikat ve cemaatlermaalesef dinimizin temizliğini kullanarak kendilerince din içinde din yaratıp İslam dinimizi kirletmiş, dinimizle alakası olmayan inanışlar sergileyerek din adı altına yeni bir inanış şekli düzenleyerek, oyunlarçevirmeye başlamış adetabir bataklık gibi…
Gencecik dimağların zehirlendiği bir ortamda FETÖ olayını ne çabuk unuttu bu toplum?!...
Öyleki saymakla bitmeyen tecavüzleri, sayısı belirsiz tacizleri, ha birde tedavi amaçlı yaptıkları ayinleri var, sapıklığın uç noktasına gelmiş halleri yani…
Hele hele birde bebek yaşta evlendirdikleri kız çocukları varya buna sapıklığın hangi derecesini söyleyeyim bilemedim…
Bitecek mi peki bunlar?
Bitmeyecek…
Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum diyerek üç maymunu oynayanlar karşısında bitmeyecek…
Zira birileri inat ve ısrarla bu konuda sessiz kalmaya devam ediyor…
İşte size yeni bir bomba haber Türkiye’nin gündemine oturmuş yeni bir tarikat cemaat skandalı ile çalkalanıyor…
Tarikat şeyhinin henüz 6 yaşındaki öz kızını, imam nikâhı ile 29 yaşındaki müridiyle evlendirdiği, çocuğun gelinlik giydirildiği ve yıllarca cinsel istismara maruz kaldığının haberiyle rezilliğin boyutu bir kez daha gün yüzüne çıktı, üstelik olayın 2020 yılındanberidirbiliniyor olması ve gizli tutulması rezilliğin bir başka boyutu, dediğim gibi üç maymun hikâyesi…
Aile sessiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıilk günlerde sessiz kalmış fakat geçtiğimiz hafta içerisinde olayın 2 yıl önce bildiklerini açıkça itiraf etmişti… Gerçi şimdi “sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyleyerek olayın akışını değiştirmek için hareke geçtiğini öğrendik…
Allah’ım aklıma mukayyet ol, bu nasıl bir rezillik ki 2 yıldır bilinen olayı yüzleri kızarmadan anlatabiliyorlar, buda daha önceki olaylarda, şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yaptığı açıklamada “küçüğünde rızası” ile dediği “bir kereden bir şey olmaz”diyen eski Aile Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ve şimdi ki Bakan Derya Yanık’ın itirafı bu nasıl bir aymazlık nasıl anne babalar bunlar aklım almıyor doğrusu.
Üstelik Aile Bakanı Derya Yanık’ın bunu siyaset meselesi yapmayın, insanı bir durum açıklaması da olayın bilindiğini ve hiçbir işlem yapmayarak sessiz kalmalarını doğrular nitelikte…
Allah aşkına kimin meselesi bu “mahalle muhtarının mı meselesi, sokaktakivatandaşınmı meselesi, kimin meselesi bir açıklayın lütfen kim çözüm bulacak bu meseleye?!...
Bir değil, iki değil, üç değil daha kaç çocuğun canı yanacak, kaç kız bebekler tecavüze uğrayacak…
Birde” insani durumu” anlamaya çalışıyorum bir kaba sığdıramıyorum.
Ya insan evinde pişirdiği yemekten insani duygular içerisinde komşusuna onlarda tatsın diye bir tabak ikramda bulunur, yolda giderken birinin yükü ağırdır yardım etmek istersiniz yükünü hafifletmek için, yani benim anladığım insani duygular, insani durumlar bunun gibi yaklaşımlardır…
Peki, altı yaşındaki bebeğin evlendirilip gelinlik giydirilmesi hangi insani bir durum bana bir açıklayın izah edin de anlayayım…
İnsani durummuş…
Konuştukça batıyorlar, battıkça konuşuyorlar…
İktidar cephesinden sanki sözleşmiş gibi hepsinden olayın “Takipçisi olacağız…” cümlesi çıkıyor… Şimdiye kadar olan tecavüzler, istismarların karşısında da söylenen söz bu… Peki, hangisinin takip sonucu açıklama yapılarak duyuruldu?
Suçlular cezalandırıldı mı olay yerleri kapatılıp faaliyetlerine son verildi mi? soruyorum size…
Açıklamalar, ifadeler, itiraflar gün yüzüne çıktıkça batıyorlar…
Hele bir bakın şu ahlaksızlığa H.K.G, şikayetinde cinsel ilişkinin kendisine K.denen zatın oyun olarak gösterildiğini belirtmiş. 29 yaşında biri insan demiyorum insanlıktan nasibini almamış diyorum, oyun olarak göstermiş, Allah’ım akıl tutulması yaşıyorum sanki…
Altı ya, altı yaşındaki bebekle oyun oynamak ha Allah belanızı versin, sen nasıl bir düşüncenin ürünüsün ki; gözün kararmış gibi bir bebeğe kıyıyorsun, acı çektiriyorsun, sana ne ceza verilirse verilsin az gelir çünkü o küçücük olmayan beyninde sadece ve sadece belden aşağı yaşantı varmış… Sadece damatmı suçlu elbette değil annesi, babası, bilip te sessiz kalanlar, rıza gösterenler, şahitlik edenler, hepsi için yargı süreci başlamış durumda amabunun vebalini veremezsiniz, veremeyin de kendi pisliğinizde boğulun inşallah...
Ha birde şu tarafı var…
Yer yerinden oynamış ülke çalkalanıyor, sosyal medya bu haberle asıyor, kesiyor, yıkılıyor, sivil toplum örgütleri sokaktaki vatandaşlar, hatta Meksika’da bile haberolmuş bir konu ve bizim Diyanet İşleri Bakanlığı’ndan ağızlarından cımbızla laf alınır gibi günler sonra açıklama yapma gereği bulmuşlar bravo valla, insanların yaşantısı hakkında gereksiz yere, olur olmadık zamanlarda fetva veren Diyanet bu iğrenç, mide bulandıran olay karşında şöyle bir açıklama yapmışlar…
Lütfetmişler…
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada “Çocuklarımız bizim en hassas emanetimiz ve dokunulmaz değerimizdir. Çocuklarımızı her türlü şiddet ve istismardan korumak hem toplumsal hem de kurumsal vazifemizdir” denildi.
Açıklamada, konunun İslam ile bağdaştırılarak Müslümanların itham edildiği bir sürece dönüştürülmesinin rahatsız edici olduğu da belirtilerek “İslam’a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz” ifadelerine yer verildi.
Peki, bu konunun İslam ile alakası yoksa bu karanlık topluluğun İslam ile ilgisi yoksa neden faaliyetteler, neden kapatılmıyor, neden bu sapkınlıklarına izin veriliyor neden onca çocuk, bunlar tarafından istismar ediliyor?
Açıklamalarınızla cemaatlerin bu olay ve İslam diniyle alakası yoksa neden göz yumuyorsunuz?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Allah aşkına...
Neyse ki; 22 Mayıs 2023 tarihinde yapılması kararı çıkmış ki; yoğun tepkiler üzerine 30 Ocak 2023 tarihine çekilmesi, işin ciddi boyutunu görüp sürecin hızlanması daolumlu bir gelişme olmuş...
Ülkemizdebu tür olaylar, görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek devam edilirse bitmeyecek ve yine aynı şeyler tekrarlanacak…
Sosyal medyadan açıklamalar, tepkiler söylendiği gibi devam edecek ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Derya Yanık’ dediği gibi insani durum içinde mi yapılmış diyerek bütün bu rezilliklere göz mü yumulacak?
Çıldırmamak elde değil alay eder gibi açıklamaya bakın…
Lütfen çok hassas olan bir konu çocuklarımıza, çocuklarımız ülkemizin aydınlık geleceği için yetiştirilmeli, hiç kimselerin oyuncağı olmadan…
BUNU DA PAYLAŞMAK GEREK…
Aklımda kalan bir gurur verici haberi de paylaşmak isterim, Diyarbakır Muradiye Mahallesi muhtarı Dilek Demir, o da baba baskısı yüzünden okuldan alınarak 14 yaşında çocuk gelin olmuş, şiddete maruz kalmış 15 yaşında anne olmuş…
Sıkıntılı dönemlerde daima yardımseverliğiyle de takdir toplayan bir anne, mahallesinde sevilen bir kişi olmuş… Yaptığı mücadeleler ve uğraşları,6 erkek adayı karşısında 1500 oy farkıyla 2014 yılında ki seçimlerde kazanıp Diyarbakır Muradiye Mahallesi Muhtarı olarak hizmete başlamış, kendisinin çektiği sıkıntılar karşısında ilk iş olarak da çocuk gelinlerin önünü kesmek ve bunu dile getiremeyenler için ise dilek kutusu koyarak, insanların kız çocukların yardımına koşmuş ve 40 kız çocuğunu “çocuk gelin” olmaktan kurtarmış…
İşte ülkemizde olması gereken örnek bir çalışma…
Tarikat ve cemaatlerin nelerle uğraştığı ve gerçek toplumun, örnek bireylerin nelerle uğraşması gerektiğinin göstergesi bu örnekte apaçık görülmüyor mu?