İBRAHİM PEKBAY


İNSANA YAKIŞMAYAN İKİ TAVIR…

Anayasa ile uğraşacağınıza, bu konularla uğraşsanız daha iyi olmaz mı ey siyasiler?


Birçok tavır yakışmaz da, insana yakışmayan iki tavır üzerinde durmak istiyorum. İstiyorum çünkü bu tavırlar, toplumu geriyor, toplumu çökertiyor, sıkıntıya sokuyor…

Şımarıklık ve kibir…

Âlemlerin yaratan Rabbimiz, bu iki tavrı da hoş karşılamıyor ve şöyle diyor…

Nahl Suresi, 23. ayet: “Şüphesiz Allah, onların saklı tuttuklarını ve açığa vurduklarını bilir; gerçekten O, müstekbirleri sevmez.” (Müstekbir: Kendini üstün görüp gerçekleri kabul etmeyen kimse.)

Okuduğumuzdan anladığımız kadarıyla yaradan Yüce Rab; şımarıklığı, şımarıkları, kibiri ve kibirlileri sevmezken, insanlara ne oluyor da kendilerini kibir içinde görüp şımarıyorlar ki?

Nahl Suresi, 29. ayet: “Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.”

Kamer Suresi, 25. ayet: "Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."

Nahl Suresi, 49. ayet: “Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah'a secde ederler ve onlar büyüklük taslamazlar.”

Elbette toplum içinde yaşayan bu tipleri çok iyi tanır ve kendilerini hep reddeder ve dışlar, onlar da sonlarını kendileri hazırlamış olurlar.

Ancak bu tipler, eğer bir yeri yönetiyor ise ki nereye yönettiklerine bakılmaksızın, işte o zaman yönettikleri yer açısından tehlike oldukça büyüktür.

Dilerim Allah, bu tiplerden ülkemizi ve milletimizi korusun diyeceğim, ancak toplumun bir kısmı, bu huylarından vaz geçemeyenleri desteklemekle aynı kalıbın içine giriyorlar…

XXX

Bir başka gündem konusu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde görmeye, konuşmaya gitmesi.

Elbette bu görüşmenin bir amacı olacak, olmalıdır da.

Umalım ki Özgür Özel, görüşme sonrası, görüşmenin amacını ve sonucunu şeffaf bir şekilde topluma anlatır, toplumu aydınlatır. Aksi halde cumhur ittifakı ve diğer partiler üzerine yürüyecekler, amacının ne olduğunu anlamadan.

Aslında amacın ne olduğu belli…

Diyecektir ki Demirtaş’a; “Söyle DEM Parti yönetimine, Cumhur ittifakının anayasa değişikliği ile ilgili sözlerine kanıp da yanlış bir şey yapmasınlar.

Yaşadığımız Anayasa tartışması, toplumu germektedir.

Bakınız Nisa Suresi 59. Ayete: “Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir.”

Anlaşılmalı ki, önce liyakat sahibi kişilere görevi vereceğiz toplum olarak…

Sonra da TBMM genel kurul salonunun duvarında yazılı olan “Hâkimiyet, Kayıtsız şartsız milletindir” sözüne uyarak, mutlaka o çatı altında toplumsal mutabakatı arama yoluna gideceğiz.

Ancak giderken de aklımızın arkasında başka bir program, başka bir amaç olmayacak. Yani toplumu kandıracak şekilde davranmamaya özen göstereceğiz.

XXX

Gündemde topluma dayatılan ve inatla sürdürülen bir uygulama var, insanlar istemiyor…

Saat uygulaması…

Derdiniz nedir tolumla? İnat nedir?

Yıllarca da görüşmüştür ki, enerji tasarrufu ile de ilgisi yok iken…

İnat, kibir ve şımarıklık…

Toplum olarak reddediyoruz.

XXX

Değerli okurlar…

Gündemimizde bir üzücü ve bir o kadar da sinirlerimizi hoplatan konu...

İlk belirlemelere göre 10 yeni doğan bebek, özel hastanelerde SGK’dan para alabilmek uğruna katledilmiş…

Nasıl bir toplum haline geldiğimizi aklım ile anlamakta zorluk çekiyorum.

Buradaki bütün konu ve eksiklik, insanlara karşı suç işleyenlere verilen cezaların caydırıcı olmamasıdır.

Anayasa ile uğraşacağınıza, bu konularla uğraşsanız daha iyi olmaz mı ey siyasiler?