Herkes senden kuşkulandığında, hiç beklemediğin anda bir iftiraya uğradığında, kendine güvenip tüm şüpheleri hoşgörü ile karşılayabilirsen veya iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık vermezsen ve bir ömür boyu verdiğin şeylerin yok sayılmasına katlanıp tekrar vermeye devam edebilirsen birazcık olmuşsun demektir.
Annene Babana iyi davranırsan cennete gidersin, yuva kuracak gençlere yardımcı olursan çok sevap olur, çocuklarının rızkını alın terinle kazanırsan helal olur, tarafına emanet edilen kamu kaynaklarını yandaşa peşkeş çekmezsen, emanete ihanet etmemiş olursun ve bunun ecri bol olur. Bu örnekleri uzatmak mümkün ama ben başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. İnancımıza göre cennet cehennem var, günah sevap var, bunların mükafatı veya cezası yaradan tarafından kıyamet günü insanın önüne serilecek.
Bir insan hayatı boyunca bir karşılık görmek için mi yaşar? Bu dünyada yasak olan, insan olmanın onuruna yakışmayan bir yaşam biçimini sergilemen önemli değilse, babaya anneye bakmanın karşılığında cennete giremeyeceksen seni ilgilendirmiyor mu? Birilerine yardımcı olmanın bedeli sevap değilse eğer, insani duygular, merhametli ve vicdanlı olmayı umursamıyormusun? Alın teri dökmeden, kamu hakkı ve kul hakkı tanımaksızın ne bulursan çocuklarını refah içinde yaşatmak, onların her isteğini karşılamak ve şımarık bir nesil yetiştirmek seni rahatsız etmeyecek ama günah olmasından mı korkuyorsun? Eğitirken, büyütürken ve tavsiyelerde bulunurken, öncelik neden güzel ahlak olmuyor, dürüst insan olmalısın denmiyor da, onu yapma günah, bunu yap ki sevap alasın deniliyor. İnsan olduğun için bakmakla, eğitmekle ve beslemekle zorunlu olduğun ailen için görevlerini yerine getirirken Allah’la pazarlık yapıyorsun, ben bu emirleri yerine getiririm ama ucunda cennet var mı diye bekliyorsun. Cidden sen nasıl bir insansın veya insanmısın? Ölünce cenaze yemeği ver, bir de kırkına okut senin işin garanti, direk cennete gidersin. Bildiğin ve sana öğretilen hep bu yönde oldu, nasılsa sende de araştırma ve okumak gibi bir özellik olmadığına göre asalak olmaya ve güdülmeye devam et.
Okul yaptırmak, Kütüphane açmak, çeşme yaptırmak ve doğayı korumak, insanların ve gelecek nesillerin yaşayabilmesi için zorunluluktur.Bütün bunlara temel ihtiyaç demek, insanlardan bu ihtiyaçlara özen göstermesini beklemek ama insanların duyarsız kalmalarını görmek ne büyük acı.Fakat Cübbeli Ahmet çıkıp cennet var diyerek insanları saçma sapan eylemler için rahatlıkla kandırabiliyor. Zamanın Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın “Partisine oy verenlerin kıyamet günü berat belgelerinin cebinde olacağını söylemesi”, Şanlıurfa Eyyübiye Belediye Başkan adayı Mustafa Göktaş’ın, Erdoğan’a oyverin cennetin anahtarı cebinize girsin” vadinde bulunması, Diyanet’in“Camii ve mescit yaptırmak Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için önemli” demesi, bana göre bu tür mesajları verenlerin insana saygısının olmadığının ve eğitim seviyesi gelişmeyen insanların bu tür riyakarların kandırmasına sürekli muhatap olacaklarının en önemli göstergeleridir. Ayet veya sahih olan Hadisler olmasa, sevapla, cennetle müjdelenmese, insanoğlu kendi ihtiyaçları için yani bu dünyada yaşam gereksinmeleri için çalışmayacak mı? Cehennem veya günahla korkutulmasa önüne geleni kesip, doğayı tahrip edip ve ibadethaneleri yıkacak mı?“İnsan olmaya gerek yok mu”, insanlaşmak için çalışmadan terki dünyamı yapacağız? Halkın parasıyla 40 defa Hacca giden, kamu malını talan eden cehennemden korkmuyor da, kendinin yeri garantiymiş ve babasının arsasını satıyormuş gibi seni de cennete göndermekle kandırıyor birader.
