Lafımızın, sözümüzün birbirimize batmayacağı çok değerli bir arkadaşım, dostum;
“Zaman zaman din konusuna giriyorsun… Yav kardeşim, din konusunda en son laf edecek adamsın sen, ne diye girersin ki?” dedi…
Eh… Bir bakıma doğru, şu bakıma doğru, bilim adamları, gerçek ilahiyatçılar yanında adımız bile geçemez.
Ancak…
Ortalıkta din adına ahkâm kesen, din adına yalan söyleyen, Allah ve Kuran ile toplumu aldatanlar olmasa, dediği doğru.
Ancak ben onların önünde söz söyleyebilecek kadar aklım da var, fikrim de var, okuduğumu anlayacak kadar zekâya da sahibim.
Örneğin, namazda Fatiha suresinin arkasında sıkça okuduğumuz altı ayet bir sure. Açın Kuran’daki Kâfurun suresini okuyun
İşte 1 ila 6. ayetler…
“De ki: Ey kâfirler. Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana.”
Peki, “De ki” diyerek kime emir veriyor Yüce Allah? Elbette Peygamberimize. Kime ne diyeceğini sıralıyor. Ayetin içeriğinden de anlaşılıyor ki, “Allah, Yarattığı insanın neye inanacağı konusunda kararı kendisine bırakıyor. İnsana da öğütler veriyor, doğru yolu gösteriyor, sonrasında da yanlış yola girenler için gelecekte de cezalarının ne olacağını apaçık ifade ediyor.
Hal böyle iken, birilerinin çıkıp da kendi inandıklarına inanmaları için başkalarına baskı yapıyorsa, bu kabul edilemez bir davranış değildir.
Ayrıca bizi, onların inançları ile ayıracak Kuran’a göre sağlam nedenlerimiz de var iken…
Ayrıca “İdeolojik” nedenlerle toplumu başka bir yöne yönlendirmelerini de kabul edecek değiliz.
Ne var ki yaşadığımız iyi ve kötü ne varsa, bilinmesi gerekir ki, hepsi de bizim aklımız, düşüncemiz ve tavırlarımızla oluşur.
Câsiye Suresi, 21ve 22. Ayetler…
21.Ayett: “Yoksa kötülüğe gömülüp kalanlar, hayatlarını ve ölümlerini, eşit olarak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlarınki gibi mi yapacağımızı zannediyorlar? Verdikleri hüküm ne kötü!”
22. Ayet: “Hâlbuki Allah gökleri ve yeri ciddi amaçlarla ve hiçbiri haksızlığa uğramaksızın herkesin hak ettiğine göre karşılık görmesi için yarattı.”
Bırakın artık bazılarının sizin adınıza inançlarınız ile ilgili karar vermelerine izin vermeyi. Kendi kararınız ile yaşamayı, ama doğrusunu da öğrenmeyi akıl edin artık.
İşte bunun için de Alak Suresi ilk 5 Ayeti, her zaman aklınıza gelsin. Kaldı ki bu ayetler, defalarca yazdığım gibi, Allah’ın ilk emirleridir.
İşte o ayetler…
“Yaratan Rabbinin adıyla oku! - O, insanı bir alaktan yarattı. - Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. - Ki O, kalemle yazmayı öğretendir. - İnsana bilmediğini O öğretti.”(Alak: Kan pıhtısı, embriyo, zigot)
Bu ayetler de bize anlatıyor ki, okumak en iyi öğrenmektir.
Çünkü karşınızdakinin sözleri ile öğrenmeye kalktığınızda, o sözlerin sizi nereye götüreceği belli olmaz.
Evet, İslam konusunda en son söz söyleyecek adam ben olabilirim, ancak benden sonraki söz söyleyenlere de itibar etmeyeceğimi, bir kez daha belirtmek isterim.
O nedenle buradan bir kez daha haykırıyorum…
Öğrenecekseniz, okuyarak öğrenin, çarpık fikirlerin esiri olmayın.
Sonuç olarak değerli dostlar…
Birinin size "GÜL" vaat edildiğini ve uzattığını sandığınıza, aslında "GÜL'ün DİKENİNİN" sizi beklediğini fark ettiğinizde çok geç kalmış olabilirsiniz.
Sonra da “İman nerede kaldı?” diye kendinize sorduğunuzda, o bilinçli iman, sizi çoktan geride bırakıp gitmiştir.
Oturun artık derdinize yanın…
XXX
Bugün, 2024 yılının yeni bir takvim ayının ilk günü
Yani ekim ayının birinci günü ve bugün çok önemli.
Demeyin ne önemi var, diğer günlerden farkı ne?
Var, çünkü bugün TBMM, muhtemelen Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı bir konuşma ile açılacak, yeni bir yasama dönemine girecek.
İşte bu konuşmayı iyi dinleyin ve mimikleri de iyi izleyin, belki düşünürsünüz diye yazıyorum. Acaba BM Genel Kurlundaki etkili(!) konuşması gibi olacak mı?
XXX
Son söz olarak; Temeli sağlam olmayan bina, ne kadar demir döşesen ayakta durmaz.
Burada, Saygın bir ilahiyatçı olan Sayın Ayşe SUCU’nun bir paylaşımını aynen aktarıyorum. Bu pencereden de panoramanıza bakarken, üzerinde düşünün diye…
İşte paylaşımı…
“Bir cuma namazı kadar dikkate alınmadı "yalan söylememek" Bir başörtüsü kadar önem arz etmedi "haksızlık yapmamak "Bir nafile oruç kadar değerli olmadı "haram lokma yememek "Bir sarık-cübbe kadar saygı görmedi "insan onuru" Bir kandil gecesi kadar dile dolanmadı, "İslam güzel ahlaktır."
Oysa ikinciler asıldı, birinciler vasıta.
İçi boşaltılan ritüellerle Allah'ı aldattığını zannedenler, sadece kendilerini kandırırlar. Bir de kanmak isteyenleri.”