MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 12.03.2025 11:58

İMAMOĞLU’NUN GÖLGE BOKSU VE AK PARTİLİLERİN TEPKİSİ!...-3

Facebook Twitter Linked-in

Bugün final zamanı yazımızda.

Devam edelim o halde söylemlere ve cevaplarına…

BEN İCRAATÇILIK VAAT EDİYORUM

Bu söylediklerim temelsiz, kanıtsız, soyut vaatler değildir. 

Ben icraatcılık vaat ediyorum. 

Çünkü nasıl yapılır çok iyi biliyoruz. 

Türkiye'nin büyük bir modeli tam bir özeti olan İstanbul'da altı yıldır sergilediğimiz performans ortamdadır. 

İnanınız Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş düzeyde metro hatlarına, altyapı yatırımlarına, sosyal konutlara, çevre ve kentsel dönüşüm projelerine imza attık. 

Halkçılık vadediyoruz. Altı ilkemizden birisi. 

Çünkü nasıl yapılır iyi biliyoruz. Sosyal adaleti sağlamak, kamu yararını koruyup geliştirmek, vatandaşların piyasanın acımasız şartlarına mahkum bırakmamak için yaptıklarımız saymakla bitmez. 

Partizanlıktan, ayrıcalıktan tamamen arındırılmış, adil bir yönetim vaat ediyoruz. Çünkü böyle bir anlayış nasıl hayata geçirilir çok iyi biliyoruz.

SARAYDA OTURUP ÜLKEYİ YÖNETMEM

Bugün ben ülkem adına çok onurlu bir yola çıkıyorum. Ben odaların sayısını, günlük masrafını söylemeye bile utanacağım bir sarayda oturup ülkeyi yönetmek gibi bir hayali olan insan asla değilim. 

Ben bir makama değil ülkemizin bu zor zamanında baskıcı, ne yazık ki zulüm ve insanları bastırmaya çalışan bir dönemin tam göbeğinde zorlu bir mücadeleye adayım. 

Tek derdim tek hayalim bu iktidarı yerle bir ettiği devlet yapısını, ekonomiyi, demokrasiyi, hukuku, eğitimi, sağlığı yeniden hep birlikte bu milletin güzel evlatlarıyla, iyi yetişmiş insan kaynağıyla inşa etmek, devleti bir avuç insanın değil milletin çıkarlarının milletin güvenliğinin bekçisi haline getirmek. Bunu ancak ve ancak hep birlikte yapabiliriz. 

Hep birlikte başarabiliriz. 

Ben bu onurlu mücadelenin en çalışkan neferi olma iddiasıyla partimizin ve milletimizin cumhurbaşkanı adayı olmaya talibim, Kayseri'deyim. Anadolu'nun göbeğindeyim. 

Size kendimi emanet etmeye geldim.

SENİ YENMEYE DEVAM EDECEĞİZ…

Ben hakkı hukuku savunmakta sınır tanımam. 

Milletimize hesap vermekte de sınır tanımam. 

Bir derdiniz varsa ben buradayım. 

Bana gelin bana. 

Milletimle beraber tam karşındayım. 

Yan yolları bırakın. 

Bırak bu milletin banka hesaplarını bloke edip mağdur etmeyin. 

Ben diyorum ki gel zulüm yapmayın. 

Hep beraber millete gidelim. 

Millete gidelim, milletin huzuruna gidelim.

 Amacınızı biliyorum. İstanbul'a, Türkiye'ye hizmet etmeyelim istiyorlar. 

Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girmek istiyorlar. 

Size söyleyeyim mi? 

Korkuyorlar. 

Bir avuç insan korkuyor. 

Buradayım. İnsan beni görünce korkar mı? 

İnsan beni görünce mutlu olur. 

Öyle değil mi? 

Ama bu korkuyor. 

Niye biliyor musunuz? 

Bu millete yanlış yapan korkar. 

Bu millete çok yanlış yapmışsın ki korkun da çok büyük. 

Bize sözde suç icat ediyorlar. 

2014'ten beri benimle uğraşıyorlar. Hiçbir şey bulamadılar. Bir tane 'ahmak davası' var. Millet o davanın ismini gördükçe, duydukça gülüyor.

Şimdi de bir 'diploma davası' uydurdular. 35 yıllık olmayan diploma değil olan diplomaya göz koyan bu akıl, bu milletin 40 yıllık, 60 yıllık, 50 yıllık tapusuna da göz koyar. 

Bütün bu zulmü, bütün bu zalimliği niye yapıyorlar biliyor musunuz? 2014'ten bu yana tek suçumuz var. Başka suçum yok benim. 

Ne biliyor musunuz? 

Sandıkta yenilmedik. 

Bu bileği bükemediler. 

Buradan söylüyorum. 

Bu cümlemi aklına kazı. 

Bu millete yenilgiyi öğretemeyeceksin. 

Seni yenmeye devam edeceğiz. 

BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ…

Kayseri’de büyük ilgi gördü İmamoğlu.

Salona da sığmadı CHP’liler.

Sorun şu ki seçimlere uzun bir süre var ve CHP Yerel seçim zaferinin hemen ardından sandığı milletine önüne getiremedi.

AK Partiye toparlanma imkanı verdi.

Şimdi de Açılım hikayesi ile DEM’i de AK Partiye kaptırmış durumda.

İmamoğlu’nun söylemleri yavaş yavaş Erdoğan’ın söylemlerine yaklaşmaya başladı her yönü ile.

Aslında Siyasal bir tez konusu bu durum.

Hem İmamoğlu, hem de Erdoğan açısından.

Sanırım uzun vadede birileri bunu irdeleyip, yazacaklardır bu iki Karadenizli arasındaki rekabetin boyutlarını. 

Şu denilebilir, “Galiptir bu yolda mağlup” gayet net ve anlaşılabilir.

Başına bir iş gelirse de “Ben karda yürüdüm iz bıraktım. Sizde ardımdan açtığım yoldan gelin. İktidara çok yakınız. Ben üstüme düşeni yaptım.” diyebilir İmamoğlu. 

Bu önemli bir avantaj.

Peki ya sonrası.

Evet… 

Sonrası biraz karışık bir durum arz ediyor.

Merhum Süleyman Demirel’in söylemi ile “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.”

Bilmem anlatabildim mi?

PEKİ GÖLGE BOKSU NE DEMEK?

Gölge boksu ne demek mi?

Gölge boksu, hayali bir rakibe karşı gerçekçi vuruş ve savunma teknikleri kullanılarak yapılan spor türüdür. 

Belirli bir spor türünün vuruş kalıpları kullanılmaz, farklı branşların tümüne ait karışık hareketler uygulanır. 

Geldik yazımızda final gününe.

Hali ile Ekrem İmamoğlu’nun bu kadar saydırdıktan sonra AK Partililerinde doğal olarak cevap hakkı doğdu kendilerine.

Bakın onlar ne diyor İmamoğlu’nun Kayseri ziyareti ve halen devam eden İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı ile ilgili olarak? 

AK PARTİ İL BAŞKANLIĞINDAN İMAMOĞLUNA TEPKİ

Cumartesi şehrimize gelen Ekrem İmamoğlu yine bildiğimiz taktikleriyle, hakikatten uzak, mesnetsiz ve seviyesiz ifadelerle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a saldırmıştır. 

Bununla da yetinmeyerek, milli ve manevi değerlerimizi siyasi malzeme haline getirerek kendince mesaj vermeye kalkmıştır. 

Bu tutum, siyasi nezakete ve toplumsal birliğe zarar veren, sığ ve ayrıştırıcı bir siyasetin ürünüdür.

Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır bu milletin hizmetkârı olmuş, Türkiye’yi her alanda kalkındırmış ve ülkemizi küresel bir güç haline getirmiştir. 

Bugün savunma sanayisinde, ekonomide, altyapıda ve uluslararası arenada Türkiye’yi güçlü bir konuma taşıyan, millet ve ümmet coğrafyasının lideridir. 

Kendi yönettiği şehrin temel sorunlarını çözmekten aciz bir kişinin, büyük hedeflerden bahsetmesi samimi değildir.

Dahası, İmamoğlu’nun Kayseri ile ilgili ortaya attığı iddialar, onun gerçekle bağının ne kadar zayıf olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. 

Kayseri, sanayisiyle, ticaretiyle, üreten ve katma değer oluşturan bir şehir olarak Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biridir. 

Ancak belli ki, kendi yönettiği şehrin halini görmek yerine, beyhude hayalleri için kilometrelerce uzaktan ahkâm kesmek daha kolayına gelmektedir.

İstanbul’u su baskınları, trafik çilesi, çöp dağları ile yönetilemeyen bir metropol haline getiren birinin, Kayseri hakkında konuşması dikkate alınacak bir husus değildir.

Öte yandan milli ve manevi hassasiyetlerimiz de bu milletin temel taşıdır. 

Bunları siyasi hesaplarla kullanmaya kalkışmak, halkın inançlarını ve tarihini sömürmek anlamına gelir ki tüm kamuoyu bu siyasetçinin konuşmasını dehşetle izlemiştir.

İlçe kongrelerimizi yaptığımız salonu doldurmak için çevre illerden destek dilenenler ve taşıma yapanlar bilmelidir ki; doldurduğunuz sadece kirli algılarınızdır. 

Siz kirli siyasetinizle uğraşırken biz Kayseri’yi yatırımlarla, projelerle ve eserlerle büyütmekle meşgulüz.

Biz, milletin iradesine ve vicdanına güveniyoruz. Türkiye, günü kurtarmaya çalışanların değil, gerçek hizmet adamlarının liderliğinde büyümeye devam edecektir.

Milletimizin feraseti, sahte söylemleri gerçeklerden ayıracak kadar güçlüdür. Cumhurbaşkanlığı makamı, popülist söylemlerle değil, millet için taş üstüne taş koyarak kazanılır. 

2023’te nasıl ki bu millet iradesini Recep Tayyip Erdoğan’dan yana kullanmışsa, yine bu aziz millet bir sonraki seçimde de aynı sağduyu ile kararını verecektir.

Türkiye için çalışan, üreten, eser bırakan kadrolar işinin başındadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da milletin gerçek sesi olmaya devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

AK Parti Kayseri İl Başkanlığı

Evet… 

Bitiriyoruz.

Bundan sonrası siz değerli okurlarımızın ve seçmenlerimizin gözlemlerine ve hür iradesi ve vicdanlarına kalıyor.

Kimin ne dediği, ne yaptığı ortada.

Bu saatten sonra neye talip olduğu da belli.

Bu nedenle artık bizim tekrar tekrar yorum yapmamıza da gerek yok sanırım.

Her şey ortada.

Kılıç kınından çıktı bir kere.

Seçim sürecine kadar her şeyin olma olasılığı bir hayli fazlalaştı zira.

Bakalım önümüzdeki günler kime ne getirecek, ne götürecek?

Hem Türkiyemiz, hem de Kayserimiz adına ciddi yol ayrımlarının olacağı gün gibi ortada.

Temennimiz ve duamız odur ki, cennet vatanımızın, yüce milletimizin ve hepimizin hakkında hayırlısı olsun şu mübarek günler yüzü suyu hürmetine inşallah… 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —