MUSTAFA CENGİZ

Tarih: 17.11.2024 12:05

İKTİDARA MUHALİF HERKES POTANSİYEL ETKİ AJANLIĞI KAPSAMINDA MIDIR?

Facebook Twitter Linked-in

Malumunuz son günlerde bir Etki Ajanlığı mevzusudur gidiyor.

Enteresan bir konu.

Kimin için, nasıl kullanılacağı ve buna kimlerin karar vereceği bir hayli önemli.

Cezası 3 yıldan başlıyor ve 7 yıla kadar uzanabiliyor.

Şimdilik rafta.

Ancak 2025 bitmeden çıkma olasılığı bir hayli fazla.

Enine boyuna bir bakalım nedir, ne değildir, kim ne diyor?

Önce bir tanımını yapmak yazım. 

ETKİ AJANLIĞI YASASI NEDİR?

Etki ajanlığı, bir devletin, başka bir devletin iç işlerine müdahale etmek amacıyla, o ülkedeki bireylerin düşünce, tutum ve davranışlarını etkilemek için propaganda ve bilgi manipülasyonu gibi yöntemler kullanmasıdır. 

Bu faaliyetler, doğrudan savaş yöntemleri yerine, hedef ülkenin politik, ekonomik veya sosyal yapısını etkilemeyi amaçlar.

Bu konuyu Rusya Putin yönetimi gündeme getirdi.

Gürcistan parlamentosunda 12.madde olarak geçtiğimiz günlerde de yasallaştı.

Şimdilerde ise Türkiye'de, "etki ajanlığı" olarak bilinen düzenleme, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilerek Meclis Genel Kurulu'na sunuldu. 

Bu yasa teklifi, Türk Ceza Kanunu'na (TCK) yeni bir madde ekleyerek, devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlere 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

ETKİ AJANLIĞI 16. MADDE

Yasa teklifinin 16. maddesi, TCK'ya "Devletin Güvenliği veya Siyasal Yararları Aleyhine Suç İşleme" başlıklı 339/A maddesini eklemeyi öngörüyor. Bu maddeye göre, devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası verilecek. Eğer fiil savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını, etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokmuşsa, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar çıkabilecek.

“ETKİ AJANLIĞI’NA KIRMIZI ALARM”

 “NATOPA’da “Demokrasiye Aykırıdır” diye imza atan sekiz Ak Partili, İki MHP’li Etki Ajanlığını Getirmeye Çalışacak” şeklinde konuşan ve bu konu ile ilgili olarak CHP Genel başkanı Özgür Özsel gurup toplantısında şu noktalara dikkat çekmişti.

“Bu biliyorsunuz, otoriterlik bulaşıcı bir şey ve otoriterlerin faaliyetleri de birbirlerine öğrettikleri bir şey. 

Otoriterler otoriterlerden, tek adamlar tek adamlardan öğreniyor. 

Etki ajanlığının patenti Tayyip Beyde değil Sayın Putin’de. 

2012’de Rusya’da etki ajanlığını kanuna koymuş sonra Gürcistan, Kırgızistan, Sırbistan izlemiş, beşinci sıraya Macarlar girecekmiş bizimki öne geçmiş. 

Şimdi Gürcistan’da yasalaşan etki ajanlığı yasasına karşı NATO Parlamenterler Meclisi’nde 24-27 Mayıs’ta yapılan toplantıda düzenlemenin demokrasiye karşı bir tehdit olduğu karara bağlanmış ve deklarasyon yayınlanmış. NATO Parlamenterler Meclisi’nde bizi de üyemiz var. 

Hatta görevi ile gurur duyuyoruz Faik Öztrak yönetici pozisyonunda ama sadece biz yokuz Türkiye’yi temsilen NATOPA’da 18 Türk üye var. 

Sekizi AK Partili, ikisi MHP’li. 

Bu 10 arkadaş bu dönem şu anda birazdan arkadaki salona girip etki ajanlığı getirmeye çalışacak. 

Bu 10 arkadaş, mayıs ayındaki deklarasyona imza atmışlar. ‘Etki ajanlığı kanunu demokrasiye aykırıdır. Biz bunun karşısındayız’ diye. 

Devlet Bey için kolay, ikisini şimdi partiden atar. 

Tayyip Bey ne yapacak? 

Senin milletvekillerin, senin getirdiğin kanuna mayıs ayında ‘Demokrasiye aykırı, muhalefeti baskılar, basını susturur’ diye imza atıyorlar. 

Daha bundan sonra bizim burada söyleyecek, daha başka bir şey söylememize gerek yok. 

Söyleyecek son sözümüz şudur, grubumuza. 

Kırmızı alarm arkadaşlar. 

Hayvan hakları yasasında olduğu gibi, kadına şiddet yasasında olduğu gibi, kırmızı alarm. 

Esenyurt’taki görevli milletvekilleri dışında tüm milletvekillerimiz etki ajanlığı yasası görüşmeleri sırasında bu yasayı geçirmemek için ellerinden ne geliyorsa onu yapacaklar. 

Size inanıyorum, size güveniyorum.”

KAMUOYUNDA YANLIŞ ANLAŞILIYOR!

Daha önce 9’uncu yargı paketinde yer alıyordu casuslukla ile ilgili madde.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bu konu ilgili yorum bakın nasıl?

"9’uncu pakette yer alan özellikle kamuoyunda yanlış anlaşılan, etki ajanlığı olarak sunulan, Türkiye’de araştırma yapanların sanki cezalandırılacağına dair hüküm getiriyormuş gibi bir takım yanlış anlamalardan kaynaklanan ve bazısı da kasıtlı olarak aleyhte bir propagandaya dönüştürülen bir husus. 

Kanun teklifinde şu ifade ediliyor; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin askeri ve siyasal yararları aleyhine başka bir devlet ya da organizasyonun yararı lehine. Türkiye'de suç işleyenlerin cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm. Yani burada eğer siz Türkiye'de bir suç işlerken ve bunu casusluk kastıyla işliyorsanız, o zaman hem casusluktan ceza alırsınız, hem de işlediğiniz suçtan dolayı ceza alırsınız. Türkiye'de casusluk karşılığıyla kişisel verilerin ihlali ya da kişiyi tehdit ya da kişiyi hürriyetinden alık gibi bir takım suçlar işlendiğini uygulama gördü. Burada özellikle o kişilerin sadece işlediği suçtan değil ve hangi maksatla işlediği ortadayken, casusluk niyetiyle işlemişse casusluktan dolayı da ayrıca cezalandırılmasıyla ilgili bir hüküm. Yoksa Türkiye'de araştırma yapan herkes cezaya tabi tutulacak vesaire söz konusu olamaz. Türkiye'de casusluk kastıyla kişisel verileri ihlal edenler cezalandırılmasın mı diyeceğiz? Kim buna itiraz edebilir? Türkiye'de casusluk kastıyla kişiyi hürriyetinden alıkoyanlar hem kişiyi hürriyetinden alıkoyma cezası alsınlar. Buna kimse itiraz edemez. Yani bunu belki kamuoyunda yanlış aktarıldığı için bu eleştiriler oluyor." diyerek savunmuştu bu maddeyi.

GÜVENLİĞİ ÜST SEVİYEYE ÇIKARTMAK

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, casusluk kapsamında suç işlemeye yönelik, “Etki ajanlığı farklı kavramlarla alakası yoktur. Türkiye'de başka bir istihbarat örgütünün lehine, talimatına, çıkarına uygun olarak gerek bizim ülke vatandaşlarımız gerek başka ülke vatandaşlarına suç işleyenlere bu eylemin yanı sıra Türk Ceza Kanunu'na eklenecek bir fıkra öngörüyoruz. Hukuku, güvenliği vatandaşlarımız ve yabancı ülke vatandaşlarının güvenliğini en üst seviyeye çıkartmış oluyoruz. Etki ajanlığı farklı kavramlarla alakası yoktur. Türkiye'de başka bir istihbarat örgütünün lehine, talimatına, çıkarına uygun olarak gerek bizim ülke vatandaşlarımız gerek başka ülke vatandaşlarına suç işleyenlere bu eylemin yanı sıra Türk Ceza Kanunu'na eklenecek bir fıkra öngörüyoruz” dedi.

İlginç değil mi?

Sınırları kevgire dönmüş bir ülkede güvenliğini en üst seviyeye çıkartmak!...

ÇEVİR KAZI YANMASIN…

13.11.2024 Tarihi itibarı ile 'Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme' maddesi geri çekildi.

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümüne 'Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme' başlığıyla eklenmesi öngörülen 16’ıncı madde geri çekildi.

Kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen kanun teklifi an itibari ile  gelen sert tepkiler üzerine geri çekildi.

Maddenin, eleştiriler dikkate alınarak yeniden düzenleneceği öğrenildi. 

TORBA’DAN TORBAYA…

Son olarak ne mi yapmışlardı?

Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin içine dahil etmişlerdi.

Ne alakası var ise.

Bir nevi toplu Torba Yasa gibi.

İstenmeyenleri de istenenlerin içine at bir gecede toptan hallet mevzusu...

Son dakikada muhalefetin sert eleştirileri ile bir kaç hafta ertelediler.

Etki ajanlığına ilişkin hüküm tekliften çıkarıldı.

Ve... Ne dediler biliyor musunuz?

"Önerilerinizi getirin bir hafta içinde. 

Aksi takdirde bu şekilde kabul eder. Bu işi bitiririz!"

İşimiz zor yani.

Etki Ajanlığı; Muhalefete, Gazetecilere, Öğrenciye sopa olarak mı kullanılacak?

AVRUPA’DA HAYIR, TÜRKİYE’DE EVET!...

İşin en garibi ne mi biliyor musunuz?

Kelimenin tam anlamı ile tezat.

Arupa’da başka türlü tavır koyan İktidar, Türkiye’de ise bunun tam tersini yapıyor.

Hem de inat ve ısrarla…

AK Partililer Avrupa Komisyonunda 8 vekil ile bu konuda Hayır oyu vermişken, Türkiye'de bu işe nasıl evet oyu verecekler?

Türkiye enteresan bir ülke.

İçeride durum farklı.

Dışarıda durum farklı.

Nasıl olacak bu işler?

Kime yarayacak.

Neye hizmet edecek?

Bu ülke nasıl kalkınacak?

Devlet her vatandaşına, öğrencisine, her gazeteciye ajan gözü ile mi bakar?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —