MUSTAFA CENGİZ


İÇ CEPHEYİ GÜÇLENDİRMEK LAZIM, AMA NASIL OLACAK?

Malum bu yaşanan gelişmeler karşısında “İç cepheyi güçlendirmek lazım!” açıklaması gelmişti iktidardan. Son derece önemli. Manidar. Yapılması gereken en elzem şey. Mevzubahis olan şey vatan zira. Herşeyin üstünde. Sorun ciddi bir milli güvenlik sorunu. Bir nevi halk dili ile klasik anlamda hükümetin kullandığı tabirle “Beka” meselesi. Peki bu nasıl olacak? Olmuyorsa niye olmuyor? Tekrar yazmakta fayda var. Türkiye ne mi yapmalı? Eğer bu konuda samimi ise. Müslüman alemini, Filistin’i gerçekten seviyor, dua ediyor ve düşünüyorsa. Türkiye derhal İsrail ile ticareti ve askeri ilişkilerine son vermeli. Başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere NATO üsleri ile ilgili gereği yapılmalı.


Dün yazmıştık 

Türkiye derhal İsrail ile ticareti ve askeri ilişkilerine son vermeli.

Başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere NATO üsleri ile ilgili gereği yapılmalı.

Bugün kaldığımız yerden olayın bu boyutu ile devam edelim. 

Malum bu yaşanan gelişmeler karşısında “İç cepheyi güçlendirmek lazım!” açıklaması gelmişti iktidardan.

Son derece önemli.

Manidar.

Yapılması gereken en elzem şey.

Mevzubahis olan şey vatan zira. 

Herşeyin üstünde.

Sorun ciddi bir milli güvenlik sorunu.

Bir nevi halk dili ile klasik anlamda hükümetin kullandığı tabirle “Beka” meselesi.

Peki bu nasıl olacak?

Olmuyorsa niye olmuyor?

İSRAİL İLE TİCARİ VE ASKERİ 

İLİŞKİLERE SON VERİLMELİ!...

Sanırım biliyorsunuz.

Ya da öyle ya da böyle kıyısından, köşesinden duymuşsunuzdur.

Türkiye’nin İsrail ile önemli anlaşmaları var.

Özellikle de Askeri bağlamda ki bir çok kamu kurum ve kuruluşunun yazılım programı İsrail’den satın alınmış durumda.

Ve de ticari bağlamda bir çok büyük çaplı şirketin gemileri harıl harıl İsrail’e mal taşıyor(du).

Bu tür bir ticaretin direkt olmaktan çıkartılıp, bazı minik Avrupa ya da eski doğu bloku ülkeleri üzerinden sürdüğü konuşuluyor. 

İSRAİL İLE TİCARET, 

FİLİSTİN’E İHANET…

Aslında bu konuyu en iyi bu iktidar bilmeli.

Zira “İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanet”tir.

Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Örgütü, ABD destekli siyonist İsrail’in saldırılarını Cumhuriyet Meydanı’nda protesto etti. 

AKP iktidarını tutum almamakla eleştiren EMEP, “Türkiye derhal İsrail ile ticareti ve askeri ilişkilerine son vermeli” çağrısında bulundu. 

“İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanet”, “Katil ABD Orta Doğu’dan defol”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Barbarlık yenilecek, direnen halklar kazanacak” sloganları atıldı. 

Açıklamaya Tüm Emekliler Sendikası Kayseri Şube Başkanı, yöneticileri ve üyeleri destek verdi. 

Emperyalizm destekli İsrail saldırganlığına karşı birleşelim çağrısı yapan Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Başkanı Ahmet Akarsu, “ABD emperyalizminin açık desteğiyle İran’a saldırılarını sürdüren Netanyahu yönetimi, büyük maliyetler gerektiren savaş uçakları, silah teknolojisi ve hava savunma sistemi açısından da başta ABD olmak üzere batılı emperyalist güçlerin desteğini alıyor. 

Öte yandan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında bölge ülkelerinin hava sahasını kullandığı da bilinmektedir. Dolayısıyla İsrail’e karşı tutum almayan bölge ülkeleri, hava sahalarını kullandırarak da emperyalizm destekli siyonist saldırıların destekçisi olmuşlardır” dedi. 
YIKIMIN YÜKÜNÜ ÇEKMEYECEĞİZ

Erdoğan’ın “iç cepheyi güçlendirme” çağrılarına değinen Akarsu, “Bir avuç azınlığın, kâr ve rant hırsıyla ellerini ovuşturan sömürücülerin çıkarlarını, işçi sınıfının çıkarlarıyla aynıymış gibi gösterme çabasından başka bir şey değildir. 

Bu çağrı, işçi ve emekçiler arasında milliyetçiliği körükleyerek, saray rejiminin emperyalist bloklaşmalardaki gerçek cepheleşmesini perdelemeye yöneliktir: 

İçeride yoksullaşan emekçilerin sesini bastırmak, dışarıda ise emperyalist bloklar arasındaki pazarlık gücünü artırmak. 

Bu, işçi ve emekçilerin değil, tekellerin bölgesel paylaşım rekabetindeki konumunu güçlendirme stratejisidir. 

Yıkımın yükünü çekmeyeceğiz” diye konuştu. 

“NEREDE KALDI YERLİ VE MİLLİLİĞİNİZ, 

FİLİSTİN KARDEŞLİĞİNİZ?”

“Gerçek bir anti-emperyalist mücadele, ancak emperyalizmin dünya çapındaki tekelci sermaye egemenliğine ve sömürü düzenine karşı, işçi sınıfının uluslararası birliğiyle mümkündür!” diyen Akarsu şöyle konuştu: 

“Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar, soykırımcı Siyonist İsrail’e silah tedarik eden İtalyan şirket Leonardı ile anlaşma imzaladı. 

Gazze’yi bombalayan F-35 uçaklarının parçalarını satan İtalyan şirketi protesto etmek, ticari ilişkileri kesmek yerine “yerli milli” Bayraktar ticari ortaklık geliştirdi. 

Nerede kaldı Filistin kardeşliği? 

Nerede kaldı sizin yerli ve milliliğiniz? 

Kayseri’de birçok fabrikada İsrail’e üretimler yapıldı. 

Kablosundan, mobilyasına, gıdasına kadar ilişkiler büyüdü. 

Türkiye’den giden her bir kalem ürün, Filistin’de, Gazze’de, İran’da masum emekçi halklara bomba olarak kurşun olarak yağdı” 
ABD VE İSRAİL İLE İŞBİRLİĞİ SON 

BULSUN, NATO ÜSLERİ KAPATILSIN 

“Ülkemiz işçi ve emekçilerini, emekten, demokrasiden ve barıştan yana güçleri, başta ABD olmak üzere emperyalizmin açık desteğiyle sürdürülen İsrail saldırılarına karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz!” diyen Akarsu, “Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri, emperyalist saldırganlığa kayıtsız kalmamalıdır. 

ABD emperyalizmi ve Siyonist İsrail ile kurulan askeri ve siyasi işbirliğine, başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere NATO üslerinin varlığına karşı sesini yükseltmelidir! 

İsrail Siyonizmi ile her türlü diplomatik ve ticari ilişki derhal sonlandırılmalıdır! 

Türkiye’deki NATO üsleri kapatılmalı, NATO’dan çıkış süreci başlatılarak savaş ve saldırganlık politikalarına son verilmelidir!” ifadelerini kullandı. 

BUNLARA DİKKAT…

“İç cepheyi güçlendirmek lazım!” derken öncelikle muhalefete yönelik ağır ithamlar, içeri atılan belediye başkanları, görevden almalar, kayyımlar, kullanılan üslup başta olmak üzere bir çok konu başlığı gözden geçirilmeli.

Halen devam eden Açılım süreci net bir şekilde ve bir daha gündeme gelmemek üzere kalkmalı.

Yine aynı şekilde Anayasa ile ilgili değişiklik ısrarından da benzer şekilde vaz geçilmeli.

Muhalefetle olan ilişkiler düzenlenmeli, iç cephede Emekli, Asgari ücretliye layık olduğu zamlar bir an önce verilmeli.

Eğer ki İç Cepheyi güçlendirmek ve yanında görmek istiyorsa iktidar ötekileştirmekten vaz geçmeli.

Nefret söylemlerinden vazgeçmeli.

Toplumu ayrıştırmaktan, eğitimi sürekli revize ederek çağ dışı bir yapıya yönelik hamleler atmamalı.

Ekonomi de belli bir kesimi memnun etmek “Mutlu Azınlık” yaratmak adına attığı tüm adımlar başta Enflasyon verileri (TÜİK), Faiz ve KHK ile dağıtılan faizler başta olmak üzere Döviz-Petrol-Gaz fiyatları normale çekilmeli piyasalar canlandırılmalı.

Türkiye’de Türk düşmanlığı bitmeli. 

Türkiye’nin milli serveti ülkesinden kaçanlara peşkeş çekilmemeli.

Türkiye’de arap seviciliği ve ensar-muhacir olayına artık son verilmeli. 

Türkiye’de Türk’ü, kürdü, lazı, çerkezi, alevisi, sünnisi hepimiz mozaik olarak karışmış, kız almış, kız vermiş bir toplum olarak örf, anane, adetlerle dini, milli, manevi hamasetlerle yoğrulmuş, aynı topraklarda, aynı bayrak altında kader birliği yapmış insanlarız.

Gelecekte de tek vatan toprağımızın bölünmemesi, başımıza Orta Doğu’da yaşanan acı dramların yaşanmaması için artık toprak ve emlak satışının yabancılara yapılmaması ve sınırların da başta İran’dan gelebilecek felaketlere karşı kapatılması şart. 

TÜRKİYE NE YAPMALI?

Tekrar yazmakta fayda var.

Türkiye ne mi yapmalı?

Eğer bu konuda samimi ise.

Müslüman alemini, Filistin’i gerçekten seviyor, dua ediyor ve düşünüyorsa. 

Türkiye derhal İsrail ile ticareti ve askeri ilişkilerine son vermeli.

Başta Kürecik ve İncirlik olmak üzere NATO üsleri ile ilgili gereği yapılmalı.